2020yılı pasaport ücretleri isimli bu konumuzda; pasaport harçları, pasaport fiyatları ile pasaport yenileme ücreti hakkında bilgi bulabilir, ayrıca pasaport başvurusunda gerekli olan evraklar listesi ve pasaport teslim edilme süreleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Kıbrısotelleri ve en uygun fiyat garantisi ile Kıbrıs otel fiyatları Kibrisaskina.com'da. 9 taksit seçenekleri ve sizlere özel indirimlerden faydalanmak için hemen rezervasyon yaptırın! Kıbrıs'ın en güzel otellerinde en uygun fiyatlarla tatil yapma fırsatı yakalayın.
Pegem2022 Dgs Soru Bankası Çözümlü Pegem Akademi Yayınları N11.2299. (0) 228,00 TL 195,00 TL. +. ÜCRETSİZ KARGO.
Kıbrısta Bulunan gece kulüpleri arasından tercihini yap, merak ettiklerini 7/24 bize sor. Katalog Talep Et Üye olup telefon bilgilerini yaz Whatsapp aracılığı ile güncel katalog telefonuna gelsin.
Mustafa Kemal Paşa’nın, 16 Ocak 1923’te İzmit’te, İstanbul’dan gelen gazetecilere açıklamalarda bulunduğu ilk basın toplantısı, ertesi sabaha kadar sürdü Ömrünü Kıbrıs davasına adayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucusu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 13 Ocak 2012’de, 87 yaşında vefat etti Gazetecilerin haklarını düzenleyen 212 sayılı yasa 10 Ocak
Dịch Vụ Hỗ Trợ Vay Tiền Nhanh 1s. Ünsal TURAN / KOPENHAGOluşturulma Tarihi Mayıs 17, 2009 0000Dünyanın en büyük sperm bankası Cryos’un Danimarka’daki direktörü Oole Schou, şirkete sperm bağışlayan tek Türk’ün, Türkiye’den çok sayıda kişinin çocuğuna ’anonim babalık’ yaptığını belirtti. Schou, Türkiye’de yasal olmadığı için çok sayıda Türk müşterilerinin Kıbrıs’ta spermleriyle hamile kaldığını söyledi. Türkiye’den gelen talebi şimdilik karşılayabildiklerini söyleyen Schou, "Ancak talep artarsa, yetişeyemeyiz. Çünkü tek bir Türk donörümüz var" sperm bağışı tartışmalarının ardından, dünyanın en büyük sperm bankası olan Danimarkalı Cryos şirketi yöneticisi Ole Schou ile görüştük. Cryos’un Danimarka Bölümü Direktörü Schou, 1991 yılından bugüne şirketten alınan spermler sayesinde dünyada 14 ile 18 bin arasında kadının hamile kaldığını belirtti. Schou, Türkiye’den de birçok müşterileri olduğunu, bu müşterilerin ’Türk donör’ tercih ettiklerini ama ellerinde tek Türk sperm bağışçısı olduğu için, müşterilerinin çoğunun çocuğunun ’anonim babası’nın da bu Türk donör olduğunu talebi karşılıyoruzCryos’un Danimarka direktörü Schou, Türk bağışçılar ve Türk müşteriler hakkında şunları söyledi "Türkiye’den de müşterilerimiz var. Bunun Türkiye’de yasal olmadığını biliyoruz, ama biz, bizden talep edileni karşılıyoruz. Bizden sperm alarak ithal eden kişi Türkiye’de yasadışı hareket ediyor olabilir, fakat bu bizim sorunumuz değil. Çok sayıda Türk, Kıbrıs’a giderek bizim spermlerimizden yararlanıyor." Schou, Türkiye’de sperm bağışına konan yasağın yanlış olduğunu savunarak, şöyle konuştu"Bence Türkiye’de sperm bankası yasal olmalı. Yasakladığınız şeye, insanlar kaçamak yollardan sahip olmayı denerler. Örneğin sperm bankası olmadığı için çocuk sahibi olmak isteyen bir kadın, eşinden habersiz, bir başka kişiyle ilişkiye bile girebilir. Bir erkek de çocuk sahibi olmak istiyorsa, bunu başaramadığı eşiyle sorunlar yaşar. Bence sperm bankasının yasal olması evlilikleri kurtarır ve birçok insanın mutlu olmasını sağlar. Zaten Türkiye’den bize büyük talep gelse, şu anda Türk ırkından sperm talebini karşılamamız mümkün değil. Çünkü elimizde sadece bir Türk’ten sperm var. Onun da babası Türk, annesi Danimarkalı." Eski sistem diktatörlüktüSchou, sperm bankaları ilk kurulduğunda, doğacak çocuğun cinsiyetini, saç rengini, ten rengini ve ırkını, yasalar gereği hastası için sperm seçen doktorun belirlediğini hatırlatarak, "Eski sistem sanki diktatörlük gibiydi. Çocuk sahibi olacak kişinin sperm seçme şansı yoktu. Şimdi biz de ABD modelini uyguluyoruz ve doğrudan çocuk sahibi olmak isteyenler, kendi aradıkları nitelikte sperm satın alabiliyorlar" dedi. Danimarkalı "sperm bankeri", siyasi ve bürokratik sorunlar bulunduğunu, ancak örneğin sperm sahibinin gizliliği konusunun siyasetçiler tarafından tartışıldığını için rezervasyon şartDÜNYANIN en büyük sperm bankası olan Danimarkalı Cryos şirketi yöneticisi Ole Schou, her ülkede sperm bağışı ile ilgili değişik kurallar ve normlar bulunduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı"Sperm servisi yaptığımız ülkelerin şartlarına uymak zorundayız. Çocuk dünyaya getiren kadınlar bazen yeniden aynı sperm ile hamile kalmak istiyorlar. Bu, çoğu zaman mümkün değil. Mümkün olması için, tedaviye başlamadan once tekrar hamile kalma konusunda karar vermelerini ve satın aldıkları spermin aynısından rezervasyon yaptırmalarını öneriyoruz. Bu, doğacak çocukların birbirine benzemeleri ve kardeş olmaları açısından çok önemli. Bir çocuk için en az 6 tedaviyi karşılayacak, iki çocuk için en az 12 tedaviyi karşılayacak miktarda sperm rezervasyonu yaptırmak gerekiyor."Hem en büyük hem en kaliteliCRYOS şirketinin merkezi, ülkenin ikinci büyük şehri olan Aaurhus’da bulunuyor. Şirket, sadece dünyanın en büyük sperm bankası değil, aynı zamanda en "kaliteli" spermlerin de sunulduğu merkez. Cryos’a sperm bağışında bulunmak isteyen kişilerin, 18 ile 45 yaş arasında, fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı olması gerekiyor. Bağışçıların kimlikleri ve yaşamları çok iyi inceleniyor. İdrar ve kan örnekleri alınıp, Hepatit B ve C, HIV 1 ve 2 için tahliller yapılıyor. Ayrıca hiçbir hastalık ve risk taşımadığına dair bağışçıya sözleşme imzalatılıyor. Onaylanan sperm özel işlemlerle donduruluyor. Bağışçının ırkı, saç ve göz rengi, kilosu, boyu ve eğitimi gibi bilgiler kaydediliyor. Üçüncü ve altıncı aylarda sağlık kontrolü tekrarlanıyor, bu arada prova amacıyla 10 kez sperm veriliyor. Sperm ancak 2-3 yıl sonra müşterilere Danimarka’da dört sperm bankası var. ABD ve Hindistan’da da şubeleri bulunuyor. Müşterileri ise Türkiye dahil 60 ülkeye yayılıyor. Şirket, 280’in üzerinde spermi sürekli hazır tutuyor. Sipariş durumunda merkez ve şubedeki spermler, müşterilerin bulunduğu ülkeye bağışı yapanlar isterlerse isimlerini gizli tutabiliyorlar. Bağışçı isterse, kimliği, kendi spermiyle doğan çocuğa 18 yaşında açıklanabiliyor. Reşit olan bireyin, babasının öğrenme hakkı var. Şirket, çocuk isteyen lezbiyenlerin oranının bir yılda yüzde 10’dan yüzde 40’a çıktığı iddiasında. Bağışlanan spermler, tıbbi ve bilimsel araştırmalar için de fiyatları, 3 bin ile 30 bin euro arasında değişiyor. Spermin kalitesi ve üzerinde yapılan işlemlerin sayısı bu fiyatı etkiliyor. Spermin bankada korunma ücreti ise bir yıl için 125 euro, 10 yıl için ise 900 1987 yılında, kemoterapi gibi tedaviler sırasında sperm kalitesinin bozulmasından korkan hastaların talebiyle kurulmuştu. Şirketin işlevi zamanla babanın resmine bakılabiliyorSPERM bankasına başvuruda süreç şöyle 1 Sperm bağışı isteyen kadın veya klinik, bankaya müracaat Banka, müşteriye tıbbi ve yasal şartları Müşteri, şartları kabul edip ödemeyi Müşteri, kimliğini gizlemek istemeyen bağışçılar arasında, fotoğraflarına ve tüm kişisel bilgilerine de bakarak bir seçim yapıyor. Bankanın verdiği şifreyle, bu bilgilere internetten de Banka, istenen spermi müşterinin tedavi göreceği kliniğe gönderiyor. Bir çocuk için ortalama 6 sperm örneği gerekiyor.
BAŞLARKEN Yıllar hızla akarken geriye bakıyorsunuz; başarılı bir kadınsınız, sizi seven bir eşiniz, iyi bir işiniz, eviniz, arabanız kısaca sizi mutlu eden bir dolu unsur var. Ama yine de o mutluluk kartında bir nokta eksik Kocanızın sorunları nedeniyle kucağınıza alamadığınız bir çocuk... Ya da bu resmi biraz değiştirelim mi? Yine yıllar geçsin, yine her şeye sahip olun. Ama bu kez eksik sayısı iki olsun; sizi seven bir erkek ve bir çocuk... Çocuk yoksa, bekâr da evli de olsanız asla "tam" olamıyorsunuz. Evlatlık istemiyorsunuz, çünkü anneliği tatmak amaç. Dünyada her yıl binlerce kadının gittiği "o bankaya" başvurmak "Çevrem aforoz eder" korkusuyla hep uzak geliyor. Güner Özkul, Leyla Kömürcü ve Sevda Demirel... Türkiye'de "cesur" ya da kimilerine göre "kendini bilmez" kadınlar sperm bankasından çocuk dünyaya getirse de hâlâ bu konu kimsenin yüksek sesle konuşmak istemediği bir tabu. Gerçekten öyle mi? Size bir sır vereyim mi? Üç değil, bu ülkede sperm bankasından hamile kalan 100'den fazla kadın var ve kimlikleri bir sır gibi saklanıyor. İçinde onlarca bilinmeyeni barındıran "Sperm bankacılığı" dosyasını SABAH açıyor. Dünyanın en büyük sperm bankası Cryos International'ın Danimarka'daki merkezine giren ilk Türk gazetesi olarak "Spermin yolculuğu"nu anlatacağız. Sadece spermi değil, anneleri ve bu bankalara savaş açanları da kaleme dökeceğiz. Türkiye'den kaç kişinin sperm bağışladığını, donörlere kaç para ödendiğini, hangi ülkelerde kaça hamile kalındığını, etik konuları merak ediyorsanız buyurun hiç bilinmeyen yöntemleriyle "Sperm Bankacılığını" öğrenmeye... 1- Göz rengi Kahve Kilo / Boy 175 cm. / 80 kilo Saç rengi Siyah Mesleği Tasarımcı 2- Göz rengi Yeşil Kilo / Boy 185 cm. / 80 kilo Saç rengi Kumral Mesleği Müzik öğrencisi 3- Göz rengi Kahverengi Kilo / Boy 189 cm. / 103 kilo Saç rengi Kahverengi Mesleği Satış müdürü Danimarka'nın batısında İstanbul'da herkesten sır gibi sakladığım bir yere doğru trenle ilerliyordum. Küçük bir kuzey kenti olan Aarhus'a. Benim özel bir casusluk görevine gittiğimi sananlara sesleniyorum Hayır korkmayın; ben spermin yolculuğunu öğrenmeye geldim. Dünyanın en büyük sperm bankasını yerinde görmeye... Merak ettim çünkü; babasız anne olan cesur kadınların öykülerini... O kadınlardan bazıları konuştu; kimilerini siz de tanıyorsunuz. Ama olayın diğer boyutu da vardı. O bebeklerin sır gibi saklanan "babaları"; ya da "biyolojik donörleri"... Kafamdaki sorular gittikçe çoğalıyordu; etik olarak bu yapılabilir miydi, ben böyle bir şeye adım atar mıydım, bir yakınım atmak istese ne yapardım, hamilelik nasıl gerçekleşiyordu, doğan çocukların psikolojileri nasıldı... 8 katlı geniş bir binanın önünde durdum ve zillere baktım. Aradığım "Cryos International" 5'inci kattaydı. Bilim kurgu filmlerinde yer alan, teknolojik, dokunmatik kapılarla birbirine bağlanan laboratuarlar hayal ediyorum. Sonuç tam tersi. Oldukça sıradan tek katlı bir yer dünyanın en büyük sperm bankası. Duvarlarında farklı ırklardan bebek resimlerinin asılı olduğu merkezi kuran ve halen de direktörü olan Danimarkalı Ole Schou başlıyor bankanın hikayesini anlatmaya. ERKEKLER BİRER "NUMARA" ABD ve Hindistan'da da ofisleri bulunan Cryos, başta Danimarkalı olmak üzere birçok farklı ülkedeki erkeklerden aldığı spermleri Danimarka'ya ve 60'dan fazla ülkeye ihraç ediyor. 1987'de kurulan şirketin internet sitesinde sperm bağışlayan erkeklerin, yaşları, meslekleri, kilo ve boyları, etnik kökenleri yer alıyor. Bazı donörler çocukluk fotoğraflarını da koyarak biyolojik çocuklarının neye benzeyebileceği hakkında fikir veriyor. Ancak yetişkin hallerine ilişkin tek bir fotoğraf bile koymayan donörler, ayrıca kimliklerinin saklanmasını garantileyen bir de anlaşma imzalıyor. Böylece isimlerinden sıyrılıp artık birer 'numara'dan ibaret oluyorlar. Bebek sahibi olmak isteyen kadınlar da ya doktorları aracılığıyla veya kendileri bizzat bu veritabanına girerek kendilerine "bir numara", bebeklerine de biyolojik baba buluyorlar. Ardından da bu hamilelik işleminin yasal olduğu bir ülkeye giderek anne oluyorlar. Buraya kadar yazılanların "Türk kültürüne" aykırı olduğunu düşünebilirsiniz, ancak bu "bankaya" başvuran Türk kadın ve erkek sayısı sandığınız kadar az değil. Danimarkalı yönetici Ole Schou, 1998'den beri 107 Türk kadınının sperm bankasından bebek sahibi olduklarını söyledi. Verilere göre, 1998'de bir; 2000 yılında 2; 2005'te 22; 2006'da 18; 2007'de 19; 2008'de 29; 2009'da ise 16 kadın doğum yapıyor. Bankadan bugüne kadar kaç Türk kadınının sperm satın aldığını söyleyemeyeceğinin altını çizen Direktör, "Kesin rakamı açıklayamam. Ancak hamilelikler 107'den fazla da olabilir. Çünkü kimi doktorlar bize hamilelikleri rapor etmiyorlar. Bu nedenle rakamın çok daha yüksek olma ihtimali oldukça fazla" şeklinde konuştu. Schou, bu kadınların kimliklerinin kesinlikle kendilerinde saklı olduğunu, evli veya bekar gibi bilgileri de açıklayamayacağını dile getirdi. Cryos yöneticisi, kimi kadınların doktorları aracılığıyla başvurdukları için kimliklerini kendilerinin bile bilmediklerini ekledi. "Ancak artık bu bir tabu olmaktan çıkıyor. Dünyanın birçok tutucu veya dinsel öğelerden ötürü gelenekçi ülkeleri değişiyor. Türkiye'de yasak olsa da bazı doktorlar bunu uyguluyor. Türk kadınlarının büyük bir çoğunluğu döllenmeyi yasak olmayan Kuzey Kıbrıs'ta gerçekleştiriyor" dedi. EN POPÜLER TÜRK "5225" Kadınlar bir cesaret bunu gerçekleştiriyor, peki ya Türk erkekleri genlerini dünyaya yaymak istemez mi? "Binlerce yıllık bir tarihten gelen, arkasında bir imparatorluk da bırakan Türkler mutlaka bu bankaya spermlerini bağışlamıştır" diye düşünüyorum. "Evet tabii ki donörlerimiz arasında Türk erkekler de var. Bugüne kadar 10 Türk erkeği bize sperm verdi. Ama biz daha çok beklerdik. Sanırım kültür ve düşünce tarzı nedeniyle çekiniyorlar" diye yanıtlıyor Schou. Türk donörlerin isimleri verilmiyor ancak halen aktif olarak sperm bağışlayan 3 Türk erkeğinin özellikle belli Türk donörlerin en aktifi "5225" numaraya sahip olanı. Kumral ve yeşil gözlü olan 5225 kodlu Türk müzik öğrencisi kimliğini saklıyor. İnternet sitesine resmini koymayı da reddetmiş. 5225'i tercih edip satın alan ve çocuk sahibi olan 9 kadın var. Bu kadınlardan 6'sı Belçika'da, biri Danimarka'da, biri Bulgaristan'da, biri de İrlanda'da yaşıyor. Bir de "7100" kodlu Türk donör var, ancak kendisine ait herhangi bir veri şirketin veri tabanında bulunamadı.
Sperm donasyonu veya sperm nakli, kendi sperm hücreleriyle gebe kalamayacak Azospermik hastalarda veya gebe kalması sağlık yönünden riskli genetik veya bulaşıcı bir hastalık taşıyan bir çiftin banka spermi donör spermi kullanılmak suretiyle gerçekleştirdiği bir tüp bebek uygulamasıdır. Sperm donasyonu aynı zamanda evlilik düşünmeden hamile kalmak isteyen bekar bayanlarında anne olmak için sıklıkla başvurdukları bir tedavi şeklidir. Sperm donasyonu işleminde gebelik başarısı anne adayının yaşına, yumurta rezervine, oluşacak embriyo kalitesine göre değişkenlik Durumlarda Sperm Donasyonuna Başvurulur ?Erkek’te hiç sperm bulunmaması, az bulunması veya çok sayıda yapılan tüp bebek tedavisine rağmen erkek faktöründen dolayı gebelik elde edilememesi,Mikro-TESE yöntemi ile sperm bulunamayan erkekler,Sperm morfolojisindeki bozukluklar nedeniyle denemelerde başarısızlığa uğrayan hastalar,Kanser tedavisi için verilen radyoterapi veya kemoterapiye bağlı testis hasarı veya doğuştan sperm üretiminin olmaması gibi durumlarda,Erkek’te çocuklarına geçme olasılığı olan kalıtsal hastalığın varlığında, hemofili, Duchenne’s muscular distrofisi veya akraba evliliğinden dolayı risk altındaki çiftler sperm nakli akli tedavisine karar Donörünün Seçilmesi Banka Sperminin SeçimiSperm donasyonu tedavisinde daha önceden tüm gerekli testleri yapılmış ve döllenebilirliği kanıtlanmış sağlıklı kişilerden alınan spermler kullanılmaktadır. Sperm nakli tedavisinde başvuran ailenin istemiş olduğu fiziksel özelliklere ve kan gurubuna göre en uygun banka spermi belirlenerek hastanın tedavisi için hazırlanır. Tüm sperm vericileri Sperm donörleri enfeksiyon hastalıkları ve genetik hastalıklar açısından taranmaktadır. Enfeksiyon hastalıkları HIV, hepatit B ve C, sitomegalovirüs, sifiliz, klamidya, gonoredir. Genetik hastalıklar için karyotip analizi ve kistik fibrosis taraması yapılmaktadır. Sperm vericisinin kan grubu ve Rh durumu kökenlilerde talasemi, yahudi kökenlilerde Tay-Sachs hastalığı için tarama yapılmaktadır. Hastanemiz dışarıdan sperm bağışı kabul etmemektedir. Tedavi gören aileler için uygun sperm yurtdışında anlaşmalı olduğumuz sperm bankalarından temin edilmektedir. Tedavinin güvenirliliği, gizliliği ve sağlığı en üst düzeyde bu şekilde yıllarda aile herhangi bir şekilde alınan sperm bağışı ile ilgili sorun Tüp Bebek Merkezi olarak dünyanın en büyük sperm bankalarından aldığımız sertifikalı donör spermlerini kullanarak hastalarımızı tedavi Donasyonu Tedavisi Öncesi Gerekli TestlerSperm nakli tedavisine başlamadan önce bayan için adet kanamasının 2. veya 3. günü yapılan FSH, LH, E2, AMH ve PRL nin yanı sıra Kan Grubu Analizi, TSH, T3, T4, Açlık Kan Şekeri, Tam Kan Sayımı, Üre, SGPT, SGOT, HbsAg, Anti-HCV, Anti-HBC Total, HIV ve VDRL testlerinin sonuçları çok önemlidir. Ayrıca rahim içi uygunluk değerlendirilmesi için Pelvik USG veya HSG Filmi istenmektedir. Erkek için Önceden Geçirilmiş ise TESE veya Mikro-TESE Raporu, Kan Grubu Analizi, FSH, LH hormon analizleri mutlaka Sperm Donasyonu Tedavisinin AşamalarıGenel olarak zaman kazanmak için tedavinizin ön hazırlık sürecini yaşadığız şehirde güvendiğimiz doktor vasıtasıyla planlamaktayız. Hastanın gerekli testleri ve muayenesi yapıldıktan sonra tedaviye engel yok ise tedaviye başlanır. Ön tedavi döneminde öncelikle bayanın tek bir adet döneminde çok sayıda yumurta üretmesi için belirlenen ilaç protokolüne göre adet kanamasının 2. veya 3. gününde yumurta çoğaltma işlemine başlanır. Bu ön hazırlık süreci doktor kontrolünde yaklaşık 9-12 gün sürmektedir. Gerekli ön tedavinin tamamlanmayla çiftin Kıbrıs’a gelişleri organize tüp bebek sürecinde yumurta toplama işlemi, toplanan yumurtalar ile banka spermlerinin birleştirilmesi mikroenjeksiyonu ve embriyo gelişiminin 3. veya 5 gününde en iyi gelişim gösteren embriyoların seçilerek anne rahmine transferi yapılarak tedavi tamamlanır. Tedavinin Kıbrıs süresi 5 veya 7 gündür. Doğuş Tüp Bebek Merkezi olarak tüm yaptığımız tedavilerde hastamızın özel bir durumu yok ise 5. gün Blastokist Transferi transferi yapmaktayız. Bu uygulama sayesinde en kaliteli gelişen embriyo seçimi yapılmakta, gebelik şansı maximum seviyeye çıkmakta ve en önemlisi istenmeyen çoğul gebeliklerin üçüz, dördüz gebelik gibi önüne geçilmektedir. Embriyo transferinden 12 gün sonra kanda ßHCG hamilelik hormonu bakılarak hamilelik sonucu tedavi dönemini kıbrısta geçirmek isteyen aileler için süreç bayanın adet döneminin 2. veya 3. gününden başlayarak 15-21 Donasyonu Tedavisinde Vitrifikasyon Embriyo dondurmaSperm donasyonu tedavinizde çok sayıda iyi kalitede embriyo elde edilmesi halinde kalan embriyolar dondurularak saklanır. Böylelikle olası bir başarısızlıkta arda kalan iyi kalite embriyolar çözülerek yeni bir deneme şansı elde edilmiş olunur. Aynı zamanda çiftin ikinci çocuk istemeleri durumunda da dondurulan embriyolar çözülerek kullanılabilir. Dondurma işlemi için tedavi masrafına ek bir ücret talep Donasyonu Başarı OranlarıSperm nakli tedavisinin başarısı bayanın yaşı, yumurta sayısı ve yumurta kalitesine göre değişmekle beraber %60-70 civarındadır. Yaş farklılıklarına göre sperm donasyonu tedavisinde elde edilen başarılarımız için Başarı Oranlarımız bölümünü ziyaret edebilirsiniz. Sperm nakli sonrasında oluşan gebelikler ile normal ilişki ile olan gebeliklerden arasında hiçbir farklılık yoktur. Sperm nakli tedavisinde düşük veya doğum defekti normal gebelikler ile donasyonu fiyatları ve tedavi detaylarını öğrenmek için iletişim bölümünden bizlere ulaşabilirsiniz.
Alihan MESTCİ/Habertürk Gazete amestci Amerikalı bir kadın, Wendy Kramer, 1990’da eşiyle birlikte bir sperm bankasına gitmiş ve şöyle demişti “Eşimi görüyorsunuz, ona benzer birinden olsun...” Nihayet bir insana canından can vermenin heyecanını yaşıyordu. Oğlu Ryan’ı yalnız büyüttü; ilk adımları, ilk sözleri, okulun ilk günleri geldi... Ve ardından o nihai soru “Benim babam kim?” “Oğlum 10 yaşındayken üvey kardeşlerini tanımakta çok ısrarcıydı” diye anlatıyor Wendy Kramer. Bu yüzden 2000’de oğluyla birlikte, donörler yoluyla dünyaya gelenleri ve onların hayat bulmasını sağlayan bağışçıları bir araya getiren platform, “Donor Sibling Registry”yi BağışçıKardeş Veri Defteri kurdu. Platform, hem aynı donörden dünyaya gelmiş kardeşleri’ bir araya getiriyor hem de bağışçıları çocukları’yla tanıştırıyor. Sistemin işleyişi şöyle Size zamanında tahsis edilmiş donör numaranızı giriyorsunuz ve -siteye kayıtlıysalaraynı donör numarasına sahip kardeş, anne-baba veya çocuklarınıza ulaşıyorsunuz. Kimilerininse donör numarası yok... Onlar sayfalarca bilgi, belge, yıllık ve kayıtlar arasından en yakın akrabalarını arıyorlar. DNA, YOLLARI MUTLAKA KESİŞTİRİYOR’ Wendy Kramer’ın bir Yahoo grubundan yola çıkarak kurduğu platformda bugün 40 bini aşkın çocuk ve yetişkin üye, izlerini arıyor. Bu platformun, eski arkadaşlarını arayanların akın ettiği Facebook henüz portakalda vitaminken, 2000’de biyolojik izlerini arayan küçük bir çocuğun isteğiyle kurulduğunu hatırlatalım! Bugün 10 binden fazla üye genetik takipte başarılı oldu. Ve aralarında Ryan da var. Ryan, 6 kardeşini buldu; 3’üyle bir araya geldi. Biyolojik babasıyla da... Ve hatta dedesi ve babaannesiyle de... Ancak herkes Ryan kadar şanslı değil. Mesela bazı aileler çocuklarına gerçeği söylemeyi reddediyor. Ryan, diğer 3 kardeşiyle bir araya gelemiyor. “Ama” diyor Wendy, “DNA bir gün yolları kesiştiriyor. Eğer bir gün birilerinin sizi bulmasını istemiyorsanız bağışçı olmayın!” EN SON 1988’DE KAYIT TUTULDU’ Sperm bağışı son yılların en çok konuşulan, hatta Hollywood’a konu olan gelişmelerinden biri. Böyle olmasına rağmen ABD’de kaç sperm bağışçısı var, ne kadar sıklıkla sperm bağışı yapılıyor ya da bağışlar sonucu kaç çocuk doğuyor gibi soruların cevapları bilinmiyor. Donor Sibling Registry’nin yönetiminde Wendy Kramer’la birlikte çalışan, George Washington Üniversitesi Hukuk Profesörü Naomi R. Cahn “Bu, istatistik ve kayıtların tutulmadığı, ulusal ve uluslararası düzeyde inanılmaz sorunlu bir konu” diyor. Donörlerin kayıtlarını ve doğan çocukların izini, İngiltere ve Hollanda’nın başını çektiği birkaç ülke tutuyor sadece. Dahası, başka bir ülkede sperm bağışı yapmayı düzenleyen, merkezi, uluslararası bir yasal düzenleme de yok. Cahn, mevcut karmaşanın altını çiziyor ve anlatmaya devam ediyor “ABD’de yılda kaç çocuğun sperm bağışı yoluyla doğduğunu bilmiyoruz. 30-40 bin deniyor. Ancak bu takibi en son 1988’de yaptık.” Evet; ABD’de donöre sağlık testi zorunluluğu gibi düzenlemeler var. Ama bir donörün kaç çocuğa hayat verdiğini bilmek imkânsız ve daha da fenası bu donörlerin bir kısmı bağış sırasında genetik hastalıklarından bihaberdi. “Hayatta 10-12 çocuk sahibi olabilirsiniz” diyor Naomi Cahn, “Ama sperm bağışı yoluyla genetik hastalıklarınız yüzlerce insana geçer.” Amerikan Tıp Derneği Dergisi’nin yayınladığı bir vaka çalışması, denetim eksikliğinin sebep olduğu çarpıcı bir sonuca yer veriyor. Çalışmada genetik bir kalp rahatsızlığı olan 23 yaşındaki bir bağışçının kendi spermiyle dünyaya gelen 22 çocuğun en az 8’inde bu rahatsızlığın görüldüğü belirtiliyor. Bunlardan biri geçirdiği kalp rahatsızlığı sonucu ölen bir bebekti. Amerikan Üreme Tıbbı Derneği, benzer sebeplerden ötürü sperm bağışçılarının genetik denetimini öneriyor. Çoğu sperm bankası da bu denetimi uyguluyor ama Amerikan hükümeti bunu gerekli kılacak bir düzenleme yapmıyor. YILLAR GEÇTİKÇE SPERME TALEP ARTTI Peki sperm bağışı, nasıl oldu da kişisel bir üretim uygulaması olmaktan çıkıp seri imalat sunan bir endüstri haline geldi? Sperm bağışının ilk kullanımlarından biri 1909’da gerçekleşti. 41 yaşındaki zengin bir tüccar ve eşinin çocuk sahibi olamadıkları için başvurduğu doktor, yaptığı araştırmada tüccarın sperm üretmediğini gördü. Doktor, sınıfın en yakışıklı öğrencisinden sperm örneği istedi. Tüccarın eşini de tıbbi bir inceleme için yanına getirterek, kloroform ile bayılttı ve bilgisi olmadan sperm örneğini kadına aşıladı. 9 ay sonra kadın sağlıklı bir erkek çocuğu doğurdu. Tıp, bu işte başrol oynamaya devam etti. Yıllar boyunca doktorlar, bağışçıları kendi zevklerine göre seçti, gizliliğe önem verildi ve sperm belli bir alıcı için üretildi. Yale Üniversitesi’nde cinsiyet, tıp ve doğurganlık üzerine çalışan sosyolog Rene Almeling’in araştırmasına göre her şeyi değiştiren AIDS oldu. Doktorlar 1980’lerde hastalığın bir başkasına geçtiğini, sperm örneklerinin doğrudan alıcıya verilmesinin doğru olmadığını keşfetti. Fizikçiler, ticari’ bankalardan alınan donmuş spermleri kullanmaya başladı. Çünkü bunlar 6 ay boyunca karantina altında tutulabiliyordu ve donöre AIDS testi daha sonra tekrar yapılabiliyordu. Rene Almeling, “Sperm dondurma teknikleri, spermlerin deniz aşırı yolculuğunu ve büyük bankalarda saklanmalarını kolaylaştırdı” diyor. Bununla da kalmıyor. Almeling, “1970’lere kadar sadece çocuk sahibi olmak isteyen aileler bu teknikten faydalanıyordu. Ama bir kırılma oldu” diye anlatıyor. “Toplumun eşcinsel çiftlere ve yalnız kadınların çocuk sahibi olmasına açık hale gelmesi işleri hızlandırdı. Teknolojide ve kültürel değerlerde kat edilen mesafe, sperm bağışına talebi artırdı.” ABD’NİN İHRACAT KAYNAĞI İşte, bu koşullar altında sperm bağışı bir nevi “seri üretim” halini aldı. Uygulanan sperm programı; personelin bağışçı kontrollerini yapmasını, laboratuvar teknisyenlerinin örnekleri test etmesini, tesislerin donmuş örnekleri saklamasını ve dağıtım departmanlarının ürünü dünyanın çeşitli yerlerine göndermesini gerekli kıldı. Doktorlar bu süreci yalnız başlarına idare edemeyecekleri için, sperm üretimi kâr amacı güden bankalara yaptırılmaya başlandı. Küresel sperm bankacılığının yüzde 65’ini yöneten ABD’de yaklaşık 700 sperm bankası bulunuyor. ABD Gıda ve İlaç Birliği’nin verilerine göre, 1988 yılında 979 milyon dolar olan sektörün büyüklüğü bugün 7 milyar dolar civarında. Prof. Naomi Cahn, “Çok sayıda sperm bankası bulunması, ortaya çıkan sorunların önemli bir parçası” diyor. “Bu, epey kazançlı bir iş alanı ve denetim çok eksik.” Sperm aynı zamanda ABD’nin yeni ihracat kaynağı... ABD, son 5 yılda sperm ihracat oranını yüzde 40 artırdı. Peki Amerika’nın spermi neden bu kadar talep görüyor? Öncelikle donör arayışında olan eşcinsel çiftler artış gösteriyor. 2009’dan bu yana lezbiyen çiftler de çocuğun yasal ebeveyni olabiliyor. Bu noktada İngiltere’de değişen arz-talep dengesine de değinmek gerekiyor. Zira, ABD’den en çok İngilizler sperm alıyor. 2005’te İngiltere hükümeti sperm bağışının anonim olarak yapılmasını yasakladı. Çocukların biyolojik babalarını bulması garanti altına alındı. Buna rağmen, İnsan Üremesi ve Embriyoloji Kurumu’na HFEA kaydolan sperm donörleri artış gösterdi ve 2010’da en yüksek sayıya ulaştı. Edinburgh Üniversitesi Üreme Sağlığı Merkezi Profesörü Richard M. Sharpe’a göre bu talep artışının diğer bir sebebi, 1930’lardan bu yana erkeklerdeki sperm sayısında görülen düşüş. Sharpe, çiftlerin ileri yaşlarda çocuk yapmak istemesinin üreme problemlerini daha da artıracağını söylüyor. İngiltere’deki Ulusal Sperm Bankası’ndan Pip Morris ise internet kullanımının da ABD’den ihraç edilen sperm sayısını artırdığını belirtiyor. SPERMLER TAKİPSİZ KALIRSA Bugün, ABD’deki sperm tedariği genelde üniversite kampuslerına yakın yerlerde ofisleri bulunan büyük şirketler tarafından sağlanıyor. Reklamlar da dikkat çekici “Zaten her gün yaptığınız şey için size para ödüyoruz”. Bağışçılara ödenen para 40-150 dolar arasında değişiyor. Ücreti belirleyen iki temel unsur var Bir, bağış yapılan şehir ve kuruluş. İki, kimlik. Eğer donör anonim kalmamayı yani takip altına alınmayı seçerse daha çok para ödeniyor. Haftada en fazla 3-4 örnek verilebiliyor. Bu durumda donör düzenli olarak bağış yaptığında ayda 8002000 dolar arası gelir sağlayabiliyor. Kurum çalışanlarıysa, yüzlerce başvurunun arasında “birkaç uygun erkek” bulmak için herkesi derinlemesine araştırıyor. Bu araştırma kapsamında, adaylar özenle tıbbi testlerden geçiyor ve spermlerin donmuş ortamda canlı kalması için sperm sayısı yüksek tutuluyor. Bağışçılara ayrılan yüksek bütçeden ötürü, sperm bankaları erkeklerin aylarca düzenli olarak sperm örneği vermelerini istiyor, bu da onlarca hatta yüzlerce çocuğun doğmasını sağlayabilecek geniş çaplı genetik bellekler oluşturuyor. Düzenlemeler henüz üreme endüstrisinin nasıl sperm tedarik ettiğiyle ilgili bu önemli geçişi yakalamış değil. Rene Almeling, “Mesela sperm bankaları her donörün ne kadar çocuğu olduğunu takip ediyor ama sperm aşılanan kişilerin ne zaman hamile kaldığı ya da doğum yaptığıyla herhangi bir şekilde ilgilenmiyor” diyor. Bağışçıların sayısı veya bağışlar ile dünyaya gelen çocuklarla ilgili bilgi eksikliği yumurta bağışını akıllara getiriyor, fakat şimdilik yumurta bağışı piyasası sperm bağışının eski halini anımsatıyor. Tıpkı sperm bağışının ilk halinde olduğu gibi kadınlar belirli bir müşteri için az sayıda yumurta üretiyor. Bilim adamları yumurtaları da başarılı bir şekilde nasıl dondurabileceklerini keşfettiklerine göre yumurta bankaları da kurulmaya başlıyor. Üretim ölçeği ise sperm bankalarının karşılaştığı zorlukların aynılarına yol açabilir. Almeling, “Temel verileri toplama konusunda bağışçılara ve bu sayede bağışlardan doğan çocuklara minnettarız. Ama en azından her bir bağışçının sperminden doğacak çocuk sayısıyla ilgili düzenlemenin gerekliliği tartışılmalı” diye anlatıyor. “Hiç değilse, söz konusu sayının 10 mu yoksa 100 mü civarında olduğunu bilmiş oluruz.” Nitekim, 2013 çıkışlı “Delivery Man” Süper Baba isimli komedi filminde, eski bir sperm bağışçısı bu düzensizlik sonucu 533 çocuğu olduğunu öğreniyordu. Almeling devam ediyor “Sperm bağışı bir endüstri haline gelmesine rağmen filmdeki sayının Hollywood’un abartısı mı yoksa muhtemel bir sonuç mu olduğunu bilemiyoruz.” 500 çocuğa tek baba 3 litre sperm Illinois Üniversitesi’nden fizyoloji profesörü Gail Prins, bir adamın 533 çocuğa sahip olmasının hiç de kolay olmadığını söylüyor. Ama teorik olarak mümkün ve bu sayıya yaklaşanlar; ve hatta aşanlar gerçekten var! Nasıl mı? Öncelikle, bir erkekten litrelerce sperm toplamak epey bir mesele... Örneğin, donör bir erkek tek seferde 3 ila 4 sperm tüpü dolduruyor. Bu tüplerin hacmi mililitre... Dahası, alınan her örnek, yumurtayı dölleyecek kalitede olmuyor. Şöyle açıklayalım; yumurta, döllenmeye müsaitse dahi yapay döllenmede başarı oranı 3’te 1... 500 çocuğa sahip olmak için gerekli sperm miktarıysa litre! 500’den fazla çocuğa hayat verecek bir erkeğin, her örnekte yüksek kaliteyi yakalaması durumunda toplamda 3 bin kere o tüpleri doldurması gerekiyor. Basit bir hesaplamayla, haftada 3 örnek veren bir bağışçı bu sayıya ulaşabilmek için aralıksız 7 sene sperm bankalarına uğramalı. Birincisi, bağışçıların rutininde böyle bir yoğunluk yok. Genelde yılda 1 ya da 2 kere sperm bağışında bulunuluyor. 1 haftada verilen 3 örneğin de yüksek standartta olması da pek mümkün değil. Bunun da ötesinde, ABD’de sperm bankaları bu kadar sperm saklamıyor. Özellikle 2000’li yıllardan beri, hayat veren sperm sahipleri takip altında tutuluyor ve başka sperm bankalarına bağış yapmalarının önü kesiliyor. Amerikan Üreme Tıbbı Derneği, 800 binlik bir nüfusta, bir donörün 25’ten fazla çocuğa sahip olmasını riskli kabul ediyor. Ancak, derneğin beyanı ABD’de yasalarla desteklenmiyor. Fakat bahsedilen limit, dünyada çoktan aşıldı. ABD’de bir donörün bugün 200’e yakın çocuğu olduğu ortaya çıktı. İngiliz Bertold Wiesner’ın 1940’larda kurduğu klinikte, kendi verdiği spermlerle 600 kadar çocuğa baba olduğu biliniyor. Dahası, geçtiğimiz haftalarda Britanya’nın en etkili 500 sperm bağışçısının 6 bin 200’ü aşkın çocuğun babası olduğu anlaşıldı! YA KARDEŞLER EVLENİRSE? Yine matematiğe sarılalım... ABD’de yılda 30 bin ila 60 bin arasında çocuğun donörler sayesinde dünyaya geldiği tahmin ediliyor. Wendy Kramer, gönüllü olarak yapay döllenmeyi tercih eden annelerin sadece yüzde 20 ila 40’ının gerçeği açıkladığını söylüyor. Yani, ortada kronik hastalıklar taşıyan on binlerce benzer’ çocuk ve onlardan gerçeği saklayan anne babalar; dolayısıyla kazara evlenebilecek kardeşler var! Peki ya kardeş olduklarını bilmeden evlenirlerse? Sosyolog Almeling, “Aynı babadan 100-150 kardeşin birbiriyle karşılaşmayacağının hiçbir garantisi yok” diyor. Henüz bu yılın başında, ABD Louisiana’daki Tulane Üniversitesi’ne giden iki kız öğrenci, Mikayla Stern-Ellis ve Emily Nappi aynı donörden geldiklerini, yani kardeş olduklarını öğrendi! İkisi de lezbiyen çiftlerin çocuklarıydı. İkisinin de ebeveynleri Los Angeles’taki California Cryobank’e gitmiş, aynı donörün spermlerini edinmişlerdi. Ve tesadüf o ki, bu kızlar büyüdüler, üniversite çağına geldiler ve 18 yaşında aynı yurtta buluştular. Bir okul dönemi sonrasında da kardeş olduklarını öğrendiler... Sosyolog Almeling, “Birinin erkek olduğunu ve aralarında aşk başladığını düşünün” diyor. “Kazara ensest ilişkiye girmenin güçlü bir olasılık olduğunu pek çok örnekle görüyoruz artık.” Naomi Cahn ise “Henüz kardeşlerin evlenmesi vakasıyla karşılaşmadık ya da bilmiyoruz. Ama tesadüfen birbirleriyle karşılaşan üvey kardeşlerin hikâyeleri var. Doğumunun donör sayesinde gerçekleştiğini bilenler ise romantik ilişkilerinde önlemlerini baştan alıyor” diye anlatıyor. Öte yandan gün geçtikçe donörlere ulaşmak, onların sağlık kayıtlarını öğrenmek isteyenlerin sayısı artıyor. ABD’de “23andme” gibi 23 ve ben’ ismi, yarısı anneden yarısı babadan gelen 46 insan kromozomuna atıfta bulunuyor DNA izlerinizi takip ederek akrabalarınızı bulmanızı sağlayan ve genetik raporunuzu çıkaran platformlar var. Rene Almeling, “Anne-babaların izini sürmek gitgide kolaylaşıyor” diyor. “Hele ki 100150 çocuğun biyolojik babaları için dünya artık çok çok küçük!” Belki bir donörün 2-3 biyolojik çocuğuyla buluşup kendinden bahsetmesi bir mesele değil ama yüzlerce çocuğunu bir arada görse kendinden geçebilir. Peki yüzlerce kardeşi olduğunu öğrenen çocuklar ne hissediyor? 500’de 1 olmak iyi mi hissettirir insana? Almeling, “Bu konularda henüz cevaptan çok, soru var” diyor. Wendy Kramer ile ailelerini arayan donör çocukları hakkında bir kitaba da imza atan Naomi Cahn ise “Bazen büyük bir topluluğa ait olmak iyi geliyor” diyor. “Bazen de kardeş olmanın pek değeri kalmıyor onlar için.” TÜRKİYE'DE NASIL? Türkiye’de sperm ve yumurta bağışına bilimsel ve teknolojik bir engel olmamasına rağmen, sperm bankaları aracılığıyla çocuk sahibi olmak yasal değil. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi sitesindeyse şöyle yazıyor “Bu uygulama nesillerin dejenere olmasına, nesebi belli olmayan çocukların dünyaya gelmesine, sperm yoluyla stratejik amaçlı olarak birçok hastalıkların aktarılabilme olasılığına vb. birçok sosyal problemlerin ortaya çıkmasına sebebiyet vereceği için caiz değildir.” Türkiye Jinekoloji ve Obstetrik Derneği ise sperm ve yumurta bağışının yasal olması gerektiğini savunuyor. Türkiye’de yasak olmasından dolayı yurtdışında yaptırmak isteyenlere de engel söz konusu. 2010’da çıkan yasaya göre yurtdışındaki sperm bankalarından sperm veya yumurta ile hamile kalanlar hakkında suç duyurusunda bulunuluyor ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor. Ancak Türkiye’de bunun örnekleri görülmedi değil. Leyla Bilginel ve Münir Özkul’un kızı Güner Özkul daha önce yurtdışında sperm bankalarından sperm alarak hamile kalmışlardı ve bu durum tartışma konusu haline gelmişti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeyse sperm ve yumurta bağışı yasal olarak uygulanabiliyor. Dolayısıyla sperm ve yumurta bağışının yasak olduğu ülkelerden her yıl pek çok sayıda insan KKTC’ye anne-baba olmaya gidiyor.
Sperm Donasyonu, çeşitli nedenlerle sperm üretimi durmuş; herhangi bir şekilde sağlıklı ya da yeterli derecede sperm elde etme şansı bulunmayan, azospermi ve benzer sorunları yaşayan erkeklerin başvurabileceği, yaklaşık 100 yıldan beri kısırlık infertilite tedavisinde kullanılan, etkin bir yöntemdir. Mucize Ekip ile Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi'nde, hiç spermi olmayan erkekler sperm donasyonu ile sağlıkla çocuk sahibi olabilmektedirler. Sperm Donasyonu işlemine karar vermeden önce; menilerinde hiç sperm olmayan erkeklerin testislerinde yapılacak küçük bir operasyonla sperm aramak ve az da olsa sperm elde etmek amacıyla, TESE, mikroTESE, TESA işlemleri uygulanmalı, eğer hiç sperm bulunamaz ise, sperm donasyonu tedavisi düşünülmelidir. Merkezimizce kullanılan sperm hücreleri, her sperm vericisinin sayısız testten geçirildiği, dünyanın en gelişmiş sperm bankalarından, özel sertifikaları ile getirtilir. Sperm bankası, donörleri verici, her iki ayda bir; Anti-HIV, Anti-HCV, Rubella IgG, CMV IgG, HbsAg, VDRL testlerini tekrarlayarak, bulaşıcı hastalıklar yönünden kontrol etmekte ve en iyi kalite sperm elde edilmesini garantilemek amacıyla, düzenli sperm kontrollerinden geçirmektedir. Mucize Ekip - Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi olarak; defalarca tüp bebek denemesinden sonra, çocuk özlemini giderememiş çiftlere. Jin. Op. Dr. Firdevs Uğuz Tip ve ekibi ile, Sperm Donasyonu, Yumurta Donasyonu veya Embriyo Donasyonu yöntemlerinden birini kullanarak, hiç vakit kaybetmeden, anne baba olma şansını sunuyoruz. *Mucize Ekip - Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi'nde, Sperm Donasyonu ile gebelik şansı, kendi spermi kullanılan erkekler ile aynı orandadır. Hatta gebelik garantisi olan spermleri kullandığımızdan dolayı, daha yüksektir. Sperm Donasyonu Kimlere Uygulanabilir? Hiç ya da gebelik için yetersiz miktarda spermi bulunan erkeklerde. TESA-TESE yöntemi ile, sperm bulunamamış ılan erkeklerde. Çeşitli tedavilerden ötürü, sperm morfolojisi ve yapısı bozulmuş olan erkeklerde. Akraba evliliğinden ötürü, çocukları risk altında olan erkeklerde. Çocuklarına da geçme olasılığı bulunan, HIV, Hemofili vb. gibi kalıtsal hastalıkları bulunan erkeklerde. Sperm Donasyonu ile Tüp Bebek Aşamaları 1. AŞAMA Sperm Donasyonu işleminin öncesinde, anne ve baba adaylarıyla kapsamlı bir görüşme gerçekleştirilir. Baba adayının boydan ve yakın plan fotoğrafları ile çiftin kan grupları istenir. Gerekli kontrol ve muayeneleri tamamlamaları istenir. 2. AŞAMA Baba adayına en uygun sperm donorünü verici bulmak için kapsamlı araştırma yapılır. Çiftin fiziksel verileri, kan grupları, etnik kökenleri ve diğer fiziksel özellikleri ile donorün özellikleri maksimum oranda eşleştirilir. Uygun görülen donorlerden detaylı aile ve sağlık bilgileri alınarak, donorler, önemli, genetik ve bulaşıcı hastalık taramasından geçirilir Anti-HIV, Anti-HCV, Rubella IgG, CMV IgG, HbsAg, VDRL vb. ve spermiyogramları incelenir. 3. AŞAMA Sperm Donasyonu işleminin 3. evresinde, anne adayına adetin 2. ya da 3. günü, rahim ve yumurtalıklarının detaylı şekilde görüntüleneceği, ultrasonografi işlemi yapılır. Kan tahlilinde, LH, FSH, E2 ve Prolaktin hormonları incelenir ve anne adayına yumurta geliştirme ilaçları uygulanmaya başlanır. Yumurtlama geliştirici bu iğneler sayesinde, yumurta sayısı ve kalitesini; dolayısıyla da hamilelik oranlarımızı arttırabilmekteyiz. Yumurtlama geliştirici bu iğneler yaklaşık 10-12 gün kullanılmaktadır. Yumurtaların büyüklükleri istenilen seviyeye geldiğinde, en son yapılan çatlatma iğnesi ile yumurtalar çatlatılır. Çatlatma iğnesinin ardından, yaklaşık 36 saat sonra, olgunlaşan yumurtalar, ultrasonografi ile, çok hafif anestezi altında toplanmaktadır. Yumurta toplama işlemi, çok kısa sürmektedir ve işlem sırasında, anne adayı hiçbir acı hissetmemektedir. Yumurtaların toplanmasının ardından, anne adayına yeni bir ilaç protokolü uygulanır. 4. AŞAMA Mucize Ekip - Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi'nde, sperm donasyonu işleminin 4. basamağında, anne adayının yumurtalarının toplandığı gün; toplanan yumurtalar, daha önceden getirtilen, donor spermi ile döllenir. 5. AŞAMA Sperm Donasyonu işleminin 5. aşamasında; en iyi gelişen 3 embriyo, yumurta ve spermin döllenmesinin 3. veya 5. günü, ultrasonografi yardımı ile anne adayının rahmine transfer edilir. Embriyoların transfer edilmesi işlemi, acısız ve çok kısa süren bir işlemdir. Sperm Donorleri Verici Nasıl Seçilir? Donorlerin, çok belirgin burun, çok uzun boy veya çok kısa boy vb. gibi fiziksel olarak tanımlayıcı, baskın özellikleri olmamalı. Donorler, baba adayının ırksal, fiziksel ve kan grubu özelliklerine uygun, sağlıklı erkekler olmalı. Donorler zeka ve entelektüel olarak normal veya normal üstü olmalıdırlar. Donorlerin ailelerinde bilinen genetik hastalıkları olmamalı. Donorlerin aşağıdaki testleri de yapması gerekmektedir. Hepatit B, Hepatit C HIV AIDS Uyuşturucu testleri Sitomegalovirus Sifiliz Klamidya CMVCytomegalovirus Kistik Fibrozis Thallassemia Etnik kökeni nedeni ile gerekliyse *Sperm bankası donorleri, alıcılarla kesinlikle karşılaşmaz ve kişisel bilgileri büyük bir gizlilik içinde saklanır. Aynı şekilde sperm bankası donoru, spermlerini kullanan aile hakkında da herhangi bir bilgiye kesinlikle ulaşamaz.* Sperm Donasyonu işlemi için, Kıbrıs'ta 6 gün kalmanız yeterlidir. sperm donasyonu fiyatları ve tedavi detayları için, aşağıdaki telefon numaramızdan ve iletişim formumuzdan bize ulaşabilirsiniz.
kıbrıs sperm bankası fiyatları 2020