Dịch Vụ Hỗ Trợ Vay Tiền Nhanh 1s. Estela Guest Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. Kur’an’ı Kerim’de Geçen Allah’ın İsimleri 1 el-AFUVV الْعَفُوّ Manası “Çok affeden, bağışlayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nisâ 432 el-A’L الأَعْلَى Manası “En yüksek, en yüce, en şerefliBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ağlâ 13 el-ÂHİR الآخِرُ Manası “Son, nihayet, sonuncuBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Hadîd 34 el-ÂLİM الْعَالِمُ Manası “Bilen, bilgin, âlimBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 225 el-ALÎM الْعَلِيمُ Manası “Çok bilen, çok bilgiliBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Sebe 266 el-ALİYY الْعَلِىُّ Manası “Yüksek, kadri yüce, şerefliBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Sebe 237 ALLAH الله Manası “Ulûhiyete mahsus sıfatların hepsini kendinde toplamış bulunan, ibadet edilenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Fâtiha 18 el-AZÎM الْعَظِيمُ Manası “Büyük, yüce, azamet sahibiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Vâkıa 969 el-AZÎZ الْعَزِيزُ Manası “Üstün, şerefli, kuvvetli, varlığı nâdirBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2310 el-BÂRİ الْبَارِىءُ Manası “Yaratıcı, hâlıkBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr2411 el-BASÎR الْبَصِيرُ Manası “Görücü, görenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Feth 2412 el-BÂTIN الْبَاطِنُ Manası “Gizli olan, gizli ve sır olan şeyleri bilenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması 313 el-BERR الْبَرُّ Manası “Hayırlı, lütufkâr, iyilik, şefkat ve ihsan sahibiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Tûr 2814 el-CEBBÂR الْجَبَّارُ Manası “İkrah eden, zorâki yaptıranBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2315 el-EHAD الأَحَدُ Manası “Bir, biricik, benzeri olmayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”İhlâs 116 el-EKREM الأَكْرَمُ Manası “En cömert, en çok kerem sahibiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Alak 317 el-EVVEL الأَوَّلُ Manası “Birinci, ilk, evvelBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Hadîd 318 el-FETTÂH الْفَتَّاحُ Manası “Açan, çok iyi açıcı, kullara rızık kapılarını açan, insanlar arasında hükmedenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Sebe 2619 el-ĞAFFÂR الْغَفَّارُ Manası “Çokca bağışlayan, affedenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Gâfir 4220 el-ĞAFÛR الْغَفُورُ Manası “Çokca bağışlayan, affedenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Şûrâ 2321 el-ĞANİYY الْغَنِيُّ Manası “Zengin, başkasına muhtaç olmayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması 3822 el-HABÎR الْخَبِيرُ Manası “Her şeyden haberi olan, haberdarBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 1823 el-HAFİYY الْحَفِىُّ Manası “Çokca ikram eden, lütufkârBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Meryem 4724 el-HÂFİZ الْحَافِظُ Manası “Koruyan, muhafaza eden, hâmiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Yûsuf 6425 el-HAFÎZ الْحَفِيظُ Manası “Emin, hafızası iyi olan, unutmayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Hûd 5726 el-HAKÎM الْحَكِيمُ Manası “Hikmet sahibi, âlim, bilginBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2427 el-HAKK الْحَقُّ Manası “Hak, gerçekBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Yûnus 3228 el-HÂLİK الْخَالِقُ Manası “Örneksiz olarak yaratan, var edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2429 el-HALÎM الْحَلِيمُ Manası “Yumuşaklıkla muamele eden, eza ve cefaya tahammül edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ahzâb 5130 el-HALLÂK الْخَلاَّقُ Manası “Örneksiz olarak yaratan, var edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Yâsin 8131 el-HAMÎD الْحَمِيدُ Manası “Övülmeye değer, hamd edilenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Şûrâ 2832 el-HASÎB الْحَسِيبُ Manası “Hesab gören, hesaba çeken ve kar-şılık verme hususunda kâfi olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nisâ 633 el-HAYY الْحَىُّ Manası “Diri, hayat sahibiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Bakara 25534 el-İLÂH الإِلهُ Manası “Kulluk edilen, ibadet edilenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Zuhruf 8435 el-KÂDİR الْقَادِرُ Manası “Güç yetiren, güçlüBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Enâm 3736 el-KADÎR الْقَدِيرُ Manası “Güç yetiren, güçlüBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 637 el-KAHHÂR الْقَهَّارُ Manası “Karşı konulmaz, yenen, gâlip, zorlayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Gâfir 1638 el-KÂHİR الْقَاهِرُ Manası “Karşı konulmaz, yenen, gâlip, zorlayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Enâm 1839 el-KARÎB الْقَرِيبُ Manası “Yakın olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Sebe 5040 el-KAVİYY الْقَوِىُّ Manası “Kuvvetli, güçlüBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Şûrâ 1941 el-KAYYÛM الْقَيُّومُ Manası “Herşeyi koruyan, tutan, idare edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Bakara 25542 el-KEBÎR الْكَبِيرُ Manası “Büyük olan, kadri yüceBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nisâ 3443 el-KERÎM الْكَرِيْمُ Manası “Cömert, kerem sahibiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Neml 4044 el-KUDDÛS الْقُدُّوسُ Manası “Bütün noksanlıklardan münezzeh olan, temiz, kutsalBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Haşr 2345 el-LATÎF اللَّطِيفُ Manası “Yumuşaklık ve lütufla iyilik eden, ihsan edici, merhamet edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Mülk 1446 el-MECÎD الْمَجِيدُ Manası “Şanı yüce, şeref sahibiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Hûd 7347 el-MELİK الْمَلِكُ Manası “Mülk sahibi, hükümdarBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Haşr 2348 el-MELÎK الْمَلِيكُ Manası “Mülk sahibi, hükümdarBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Kamer 5549 el-METÎN الْمَتِينُ Manası “Sağlam ve güçlü olan, sâbit, kâviBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Zâriyat 5850 el-MEVL الْمَوْلَى Manası “Efendi, sahip, veliBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Bakara 28651 el-MUBÎN الْمُبِينُ Manası “Açık, net ve aşikâr olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nûr 2552 el-MUCÎB الْمُجِيبُ Manası “İcâbet eden, kabul edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Hûd 6153 el-MUHEYMİN الْمُهَيْمِنُ Manası “Gözeten, kontrol edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2354 el-MUHÎT الْمُحِيطُ Manası “İhata eden, kuşatanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Fussilet 5455 el-MUKÎT الْمُقِيتُ Manası “Rızık veren, güç yetirenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nisâ 8556 el-MUKTEDİR الْمُقْتَدِرُ Manası “İktidar sahibi, gücü yetenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Kamer 5557 el-MU’MİN الْمُؤْمِنُ Manası “İman edenlere eminlik veren, güvenlik sağlayan, kullarının hak olan şeylerini tasdik edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2358 el-MUSAVVİR الْمُصَوِّرُ Manası “Şekil verenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2459 el-MUTEÂLİ الْمُتَعَالِ Manası “En yüce, en yüksekBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ra’d 960 el-MUTEKEBBİR الْمُتَكَبَّرُ Manası “Bütün büyüklük ve yücelik vasıflarını kendinde toplayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2361 en-NASÎR النَّصِيرُ Manası “Yardım edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Enfal 4062 er-RAHÎM الرَّحِيمُ Manası “Merhamet eden, bağışlayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Fâtiha 163 er-RAHMÂN الرَّحْمَانُ Manası “Merhameti çokca olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Rahmân 164 er-RAKÎB الرَّقِيبُ Manası “Gözeten, murâkabe edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ahzâb 5265 er-RAÛF الرَّءُوفُ Manası “Çok esirgeyen, şefkat ve merhamet gösterenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 1066 er-REZZÂK الرَّزَاقُ Manası “Rızıkları yaratan, mahlukâtına bahşedenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Zâriyat 5867 es-SAMED الصَّمَدُ Manası “Her şey varlığını ve bekasını O’na borçludurBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Her şey O’na muhtaçtırBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. O hiçbir şeye muhtaç değildirBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Her şeyin başvuracağı, yardım dileyeceği tek varlık O’durBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”İhlâs 268 es-SELÂM السَّلامُ Manası “Sâlim olan, selâmete çıkaranBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2369 es-SEMÎ’ السَّمِيعُ Manası “İşiten, işiticiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nisâ 5870 eş-ŞÂKİR الشَّاكِرُ Manası “Karşılık verenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Bakara 15871 eş-ŞEHÎD الشَّهِيدُ Manası “Şâhid olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Enâm 1972 eş-ŞEKÛR الشَّكُورُ Manası “Şükrün karşılığını verenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Şûrâ 2373 et-TEVVÂB التَّوَّابُ Manası “Tevbeleri çokca kabul edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nisâ 1674 el-VÂHİD الْوَاحِدُ Manası “Bir, tek, eşsiz, biricikBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Gâfir 1675 el-VÂRİS الْوَارِثُ Manası “Bütün mahlûkât yok olduktan sonra bâki ve dâim olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Enbiya 8976 el-VÂSİ’ الْوَاسِعُ Manası “Herşeyi kaplayan, rahmeti herşeye şâmil, lütfu geniş olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Bakara 26177 el-VEDÛD الْوَدُودُ Manası “Mahlûkâtını çok seven, çok sevilenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Hûd 9078 el-VEHHÂB الْوَهَّابُ Manası “Çokca hibe eden, bağışlayıp verenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Âli İmrân 879 el-VEKÎL الْوَكِيلُ Manası “Vekil, koruyucu, güvenip dayanılanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Âli İmrân 17380 el-VELİYY الْوَلِيُّ Manası “İşleri üzerine alıp icrasını yüklenen, dostBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Şûrâ 2881 ez-ZÂHİR الظَّاهِرُ Manası “Varlığı açık olan, aşikârBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Hadîd 382 el-BÂSIT الْبَاسِطُ Manası “Dilediğinin rızkını açan, genişletenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ahmed bin Hanbel 1259283 el-CEMÎL الْجَمِيلُ Manası “Güzellik sahibi, güzelBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Müslim 147/9184 el-CEVVÂD الْجَوَّادُ Manası “Eli açık, cömertliği çok olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ebu Nuaym 5/2985 el-HAKEM الْحَكَمُ Manası “Hükmeden, hakimBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ebu Davud 495586 el-HAYİYY الْحَيِيُّ Manası “Haya eden, hayalıBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”İbni Mace 386587 el-KÂBID الْقَابِضُ Manası “Yakalayan, kabzalayıp zapdeden, ruhları kabzeden, öldürenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ahmed bin Hanbel 1259288 el-MENNÂN الْمَنَّانُ Manası “Çokca iyilik ve ihsanda bulunanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Tirmizi 377489 el-MUAHHİR الْمُؤَخِّرُ Manası “Geri bırakan, geciktirenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması 633690 el-MU’TÎ الْمُعْطِى Manası “Veren, vericiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Buhari 290291 el-MUHSİN الْمُحْسِنُ Manası “İyilik eden, yaptığını güzel yapanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Taberani 712192 el-MUKADDİM الْمُقَدِّمُ Manası “Öne geçiren, ileri alanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Buhari 633693 er-RABB الرَّبُّ Manası “Efendi, sahip, düzene sokan, tedbir eden, terbiye eden, ıslah edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Buhari 624494 er-REFÎK الرَّفِيقُ Manası “Rıfk sahibi, yumuşak davrananBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Müslim 2593/7795 es-SEYYİD السَّيِّدُ Manası “Mülk sahibi, efendi, yüce olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ebu Davud 480696 es-SUBBÛH السُّبُّوحُ Manası “Bütün ayıp, kusur ve noksanlıklardan münezzehBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Müslim 487/22397 eş-ŞÂFÎ الشَّافِي Manası “Şifa veren, iyileştirenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Müslim 2191/4698 et-TAYYİB الطَّيِّبُ Manası “İyi, temiz, pak olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Müslim 1015/6599 el-VİTR الْوِتْرُ Manası “Tek olan, eşsizBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Buhari 6348 1 el-AFUVV الْعَفُوّ Manası “Çok affeden, bağışlayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nisâ 432 el-A’L الأَعْلَى Manası “En yüksek, en yüce, en şerefliBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ağlâ 13 el-ÂHİR الآخِرُ Manası “Son, nihayet, sonuncuBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Hadîd 34 el-ÂLİM الْعَالِمُ Manası “Bilen, bilgin, âlimBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 225 el-ALÎM الْعَلِيمُ Manası “Çok bilen, çok bilgiliBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Sebe 266 el-ALİYY الْعَلِىُّ Manası “Yüksek, kadri yüce, şerefliBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Sebe 237 ALLAH الله Manası “Ulûhiyete mahsus sıfatların hepsini kendinde toplamış bulunan, ibadet edilenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Fâtiha 18 el-AZÎM الْعَظِيمُ Manası “Büyük, yüce, azamet sahibiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Vâkıa 969 el-AZÎZ الْعَزِيزُ Manası “Üstün, şerefli, kuvvetli, varlığı nâdirBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2310 el-BÂRİ الْبَارِىءُ Manası “Yaratıcı, hâlıkBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr2411 el-BASÎR الْبَصِيرُ Manası “Görücü, görenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Feth 2412 el-BÂTIN الْبَاطِنُ Manası “Gizli olan, gizli ve sır olan şeyleri bilenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması 313 el-BERR الْبَرُّ Manası “Hayırlı, lütufkâr, iyilik, şefkat ve ihsan sahibiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Tûr 2814 el-CEBBÂR الْجَبَّارُ Manası “İkrah eden, zorâki yaptıranBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2315 el-EHAD الأَحَدُ Manası “Bir, biricik, benzeri olmayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”İhlâs 116 el-EKREM الأَكْرَمُ Manası “En cömert, en çok kerem sahibiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Alak 317 el-EVVEL الأَوَّلُ Manası “Birinci, ilk, evvelBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Hadîd 318 el-FETTÂH الْفَتَّاحُ Manası “Açan, çok iyi açıcı, kullara rızık kapılarını açan, insanlar arasında hükmedenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Sebe 2619 el-ĞAFFÂR الْغَفَّارُ Manası “Çokca bağışlayan, affedenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Gâfir 4220 el-ĞAFÛR الْغَفُورُ Manası “Çokca bağışlayan, affedenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Şûrâ 2321 el-ĞANİYY الْغَنِيُّ Manası “Zengin, başkasına muhtaç olmayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması 3822 el-HABÎR الْخَبِيرُ Manası “Her şeyden haberi olan, haberdarBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 1823 el-HAFİYY الْحَفِىُّ Manası “Çokca ikram eden, lütufkârBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Meryem 4724 el-HÂFİZ الْحَافِظُ Manası “Koruyan, muhafaza eden, hâmiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Yûsuf 6425 el-HAFÎZ الْحَفِيظُ Manası “Emin, hafızası iyi olan, unutmayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Hûd 5726 el-HAKÎM الْحَكِيمُ Manası “Hikmet sahibi, âlim, bilginBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2427 el-HAKK الْحَقُّ Manası “Hak, gerçekBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Yûnus 3228 el-HÂLİK الْخَالِقُ Manası “Örneksiz olarak yaratan, var edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2429 el-HALÎM الْحَلِيمُ Manası “Yumuşaklıkla muamele eden, eza ve cefaya tahammül edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ahzâb 5130 el-HALLÂK الْخَلاَّقُ Manası “Örneksiz olarak yaratan, var edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Yâsin 8131 el-HAMÎD الْحَمِيدُ Manası “Övülmeye değer, hamd edilenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Şûrâ 2832 el-HASÎB الْحَسِيبُ Manası “Hesab gören, hesaba çeken ve kar-şılık verme hususunda kâfi olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nisâ 633 el-HAYY الْحَىُّ Manası “Diri, hayat sahibiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Bakara 25534 el-İLÂH الإِلهُ Manası “Kulluk edilen, ibadet edilenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Zuhruf 8435 el-KÂDİR الْقَادِرُ Manası “Güç yetiren, güçlüBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Enâm 3736 el-KADÎR الْقَدِيرُ Manası “Güç yetiren, güçlüBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 637 el-KAHHÂR الْقَهَّارُ Manası “Karşı konulmaz, yenen, gâlip, zorlayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Gâfir 1638 el-KÂHİR الْقَاهِرُ Manası “Karşı konulmaz, yenen, gâlip, zorlayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Enâm 1839 el-KARÎB الْقَرِيبُ Manası “Yakın olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Sebe 5040 el-KAVİYY الْقَوِىُّ Manası “Kuvvetli, güçlüBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Şûrâ 1941 el-KAYYÛM الْقَيُّومُ Manası “Herşeyi koruyan, tutan, idare edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Bakara 25542 el-KEBÎR الْكَبِيرُ Manası “Büyük olan, kadri yüceBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nisâ 3443 el-KERÎM الْكَرِيْمُ Manası “Cömert, kerem sahibiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Neml 4044 el-KUDDÛS الْقُدُّوسُ Manası “Bütün noksanlıklardan münezzeh olan, temiz, kutsalBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Haşr 2345 el-LATÎF اللَّطِيفُ Manası “Yumuşaklık ve lütufla iyilik eden, ihsan edici, merhamet edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Mülk 1446 el-MECÎD الْمَجِيدُ Manası “Şanı yüce, şeref sahibiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Hûd 7347 el-MELİK الْمَلِكُ Manası “Mülk sahibi, hükümdarBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Haşr 2348 el-MELÎK الْمَلِيكُ Manası “Mülk sahibi, hükümdarBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Kamer 5549 el-METÎN الْمَتِينُ Manası “Sağlam ve güçlü olan, sâbit, kâviBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Zâriyat 5850 el-MEVL الْمَوْلَى Manası “Efendi, sahip, veliBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.” Bakara 28651 el-MUBÎN الْمُبِينُ Manası “Açık, net ve aşikâr olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nûr 2552 el-MUCÎB الْمُجِيبُ Manası “İcâbet eden, kabul edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Hûd 6153 el-MUHEYMİN الْمُهَيْمِنُ Manası “Gözeten, kontrol edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2354 el-MUHÎT الْمُحِيطُ Manası “İhata eden, kuşatanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Fussilet 5455 el-MUKÎT الْمُقِيتُ Manası “Rızık veren, güç yetirenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nisâ 8556 el-MUKTEDİR الْمُقْتَدِرُ Manası “İktidar sahibi, gücü yetenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Kamer 5557 el-MU’MİN الْمُؤْمِنُ Manası “İman edenlere eminlik veren, güvenlik sağlayan, kullarının hak olan şeylerini tasdik edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2358 el-MUSAVVİR الْمُصَوِّرُ Manası “Şekil verenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2459 el-MUTEÂLİ الْمُتَعَالِ Manası “En yüce, en yüksekBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ra’d 960 el-MUTEKEBBİR الْمُتَكَبَّرُ Manası “Bütün büyüklük ve yücelik vasıflarını kendinde toplayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2361 en-NASÎR النَّصِيرُ Manası “Yardım edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Enfal 4062 er-RAHÎM الرَّحِيمُ Manası “Merhamet eden, bağışlayanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Fâtiha 163 er-RAHMÂN الرَّحْمَانُ Manası “Merhameti çokca olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Rahmân 164 er-RAKÎB الرَّقِيبُ Manası “Gözeten, murâkabe edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ahzâb 5265 er-RAÛF الرَّءُوفُ Manası “Çok esirgeyen, şefkat ve merhamet gösterenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 1066 er-REZZÂK الرَّزَاقُ Manası “Rızıkları yaratan, mahlukâtına bahşedenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Zâriyat 5867 es-SAMED الصَّمَدُ Manası “Her şey varlığını ve bekasını O’na borçludurBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Her şey O’na muhtaçtırBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. O hiçbir şeye muhtaç değildirBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Her şeyin başvuracağı, yardım dileyeceği tek varlık O’durBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”İhlâs 268 es-SELÂM السَّلامُ Manası “Sâlim olan, selâmete çıkaranBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Haşr 2369 es-SEMÎ’ السَّمِيعُ Manası “İşiten, işiticiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nisâ 5870 eş-ŞÂKİR الشَّاكِرُ Manası “Karşılık verenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Bakara 15871 eş-ŞEHÎD الشَّهِيدُ Manası “Şâhid olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Enâm 1972 eş-ŞEKÛR الشَّكُورُ Manası “Şükrün karşılığını verenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Şûrâ 2373 et-TEVVÂB التَّوَّابُ Manası “Tevbeleri çokca kabul edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Nisâ 1674 el-VÂHİD الْوَاحِدُ Manası “Bir, tek, eşsiz, biricikBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Gâfir 1675 el-VÂRİS الْوَارِثُ Manası “Bütün mahlûkât yok olduktan sonra bâki ve dâim olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Enbiya 8976 el-VÂSİ’ الْوَاسِعُ Manası “Herşeyi kaplayan, rahmeti herşeye şâmil, lütfu geniş olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Bakara 26177 el-VEDÛD الْوَدُودُ Manası “Mahlûkâtını çok seven, çok sevilenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Hûd 9078 el-VEHHÂB الْوَهَّابُ Manası “Çokca hibe eden, bağışlayıp verenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Âli İmrân 879 el-VEKÎL الْوَكِيلُ Manası “Vekil, koruyucu, güvenip dayanılanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Âli İmrân 17380 el-VELİYY الْوَلِيُّ Manası “İşleri üzerine alıp icrasını yüklenen, dostBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Şûrâ 2881 ez-ZÂHİR الظَّاهِرُ Manası “Varlığı açık olan, aşikârBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Hadîd 382 el-BÂSIT الْبَاسِطُ Manası “Dilediğinin rızkını açan, genişletenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ahmed bin Hanbel 1259283 el-CEMÎL الْجَمِيلُ Manası “Güzellik sahibi, güzelBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Müslim 147/9184 el-CEVVÂD الْجَوَّادُ Manası “Eli açık, cömertliği çok olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ebu Nuaym 5/2985 el-HAKEM الْحَكَمُ Manası “Hükmeden, hakimBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ebu Davud 495586 el-HAYİYY الْحَيِيُّ Manası “Haya eden, hayalıBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”İbni Mace 386587 el-KÂBID الْقَابِضُ Manası “Yakalayan, kabzalayıp zapdeden, ruhları kabzeden, öldürenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ahmed bin Hanbel 1259288 el-MENNÂN الْمَنَّانُ Manası “Çokca iyilik ve ihsanda bulunanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Tirmizi 377489 el-MUAHHİR الْمُؤَخِّرُ Manası “Geri bırakan, geciktirenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması 633690 el-MU’TÎ الْمُعْطِى Manası “Veren, vericiBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Buhari 290291 el-MUHSİN الْمُحْسِنُ Manası “İyilik eden, yaptığını güzel yapanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Taberani 712192 el-MUKADDİM الْمُقَدِّمُ Manası “Öne geçiren, ileri alanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Buhari 633693 er-RABB الرَّبُّ Manası “Efendi, sahip, düzene sokan, tedbir eden, terbiye eden, ıslah edenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Buhari 624494 er-REFÎK الرَّفِيقُ Manası “Rıfk sahibi, yumuşak davrananBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Müslim 2593/7795 es-SEYYİD السَّيِّدُ Manası “Mülk sahibi, efendi, yüce olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Ebu Davud 480696 es-SUBBÛH السُّبُّوحُ Manası “Bütün ayıp, kusur ve noksanlıklardan münezzehBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Müslim 487/22397 eş-ŞÂFÎ الشَّافِي Manası “Şifa veren, iyileştirenBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Müslim 2191/4698 et-TAYYİB الطَّيِّبُ Manası “İyi, temiz, pak olanBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Müslim 1015/6599 el-VİTR الْوِتْرُ Manası “Tek olan, eşsizBu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.”Buhari 6348
Tevrât kelimesinin kökü Arap dilcilerine göre verâ fiilidir; ancak vezin kalıbıyla ilgili ihtilâf vardır Tevrât kelimesinin kökü Arap dilcilerine göre verâ fiilidir; ancak vezin kalıbıyla ilgili ihtilâf vardır. Basra ekolüne göre bu kelime "fev'ale" vezninden vevrât ووراة olup birinci vav tâ harfine dönüşmüştür; çünkü bu vezin Arap dilinde daha yaygın kullanılır Tâcü'l-ʿarûs, "vry" md.; Lisânü'l-ʿArab, "vry" md.. Kûfe ekolü ise "tef'ile" vezninden tevriye تورية olduğunu ileri sürmüştür Tâcü'l-ʿarûs, "vry" md.; Lisânü'l-ʿArab, "vry" md.; Zebîdî, X, 389. Tevrat kelimesini kıraat imamlarından bazıları "tevriye", bazıları da "tevrât" şeklinde okumuştur Fahreddin er-Râzî, VII, 159; Beyzâvî, I, 144. Buna karşılık bir kısım âlimler tevrat lafzının Arapça olmadığını ve kelimeye Arapça bir temel bulmaya çalışmanın gereksizliğini vurgulamıştır Zebîdî, X, 389. Şiî müfessiri Muhammed Hüseyin Tabâtabâî bu lafzın İbrânîce'den geldiğini belirtmiştir el-Mîzân, III, 9. Son dönem dilcilerinin çoğu tevratın İbrânîce torah kelimesinin Arapçalaşmış şekli olduğu kanaatindedir Butrus el-Bustânî, I, 176; Ahmed Rızâ, I, 414. Bazı modern araştırmacılar ise tevratı İbrânîce-Ârâmîce melez bir kelime diye nitelendirmektedir EI2 [İng.], X, 393. Yahudi geleneğinde tevrat "öğreti, doktrin, kılavuz, teori, hüküm, kanun, din" gibi anlamlar taşımaktadır. Bu kelime, Hz. Mûsâ'ya verilen kitabın ismi olarak kullanıldığı gibi Tanah Ahd-i Atîk, Mişna, Talmud ve rabbilere yahudi din âlimi ait bütün eserler için de kullanılmaktadır. Yahudi geleneğine göre bu külliyat Hz. Mûsâ'ya Sînâ'da vahyedilmiş ve öğretilmiştir Berakot, 5a; Beba Metzia, 59b; Megillah, IV/1. Ancak tevrat kelimesi kutsal kitap söz konusu olduğunda Ahd-i Atîk'in ilk beş kitabını ifade etmektedir. Tevrat'ın rulo halindeki el yazması nüshasına Sefer Torah, kitap halindeki nüshasına Humaş Torah Hamişa Humşey Torah esfâr-ı hamse denmektedir. Humaş'ta Ahd-i Atîk'in Peygamberler Neviim bölümünden "haftara" denilen ekler bulunmaktadır. Tevrat'ın her iki nüshası da beş kitaptan oluşmaktadır. Bunlar vahye dayandırılan geleneksel sırasıyla Tekvîn Bereşit, Çıkış Şemot, Levililer Vayikra, Sayılar Bemidbar ve Tesniye'dir Dıvarim. Bu kitaplarda yaratılıştan Hz. Mûsâ'nın vefatına kadar geçen dönemde cereyan eden olaylar kronolojik sırayla anlatılmakta, dinî, hukukî ve ahlâkî ahkâm ayrıntılı biçimde verilmektedir. Tevrat'ın kitapları arasında üslûp birliği yoktur. Tekvîn ve Tesniye normal bir metin özelliği gösterirken Çıkış, Levililer ve Sayılar vahiy üslûbu taşımaktadır. Tekvîn'de Hz. Mûsâ'dan önceki olaylar hikâye edilmiştir. Tesniye, Hz. Mûsâ'nın kendi tecrübesinin bir ürünü gibi kaleme alınmıştır. Hz. Mûsâ bu kitabın 1-4. bablarında Mısır'dan çıkışlarını, geçtikleri ve konakladıkları yerleri anlatıp önceki olayların bir özetini yapmaktadır. 5-29. bablarda İsrâiloğulları'nın uyması gereken kanunlar bildirilmekte, 30. bab ile 31. babın yarısına kadar olan kısımda İsrâiloğulları'na tavsiyelerde bulunulmaktadır. 32. babda Hz. Mûsâ'nın bir ilâhisi, 33. babda bir duası yer almakta, 34. ve sonuncu babda vefatı ve defni anlatılmaktadır. Sefer Torah, Yahudilik'te ve yahudi hayatında büyük kutsallığa sahiptir. Sinagoglarda mihrabın yerini tutan kutsal bölmede saklanır. Üzeri şekil ve yazılarla süslenmiş iyi cins bir kumaş kılıfla örtülüdür. Pazartesi, perşembe, sebt ve aybaşı ile bayram ve oruç günlerinde buradan çıkarılır ve kürsüye konularak ehil bir okuyucu tarafından ilgili parçalar okunur. Sinagogdaki yeni yazılmış bir Sefer Torah en az üç defa hata kontrolü yapıldıktan sonra sinagog dışına çıkarılır. Sefer Torah'ın ehil yazıcılar tarafından yazılması gerekir. Hattat yahudi şeriatına çok sıkı bağlı olmalıdır. Yazım işine başlamadan önce dinî kurallara göre hazırlanmış temizlenme havuzuna dalarak temizlenmeli ve niyetinin Allah rızasını kazanmak olduğunu belirtmelidir. Yazım sırasında bir örnek nüsha kullanmalı, her kelimeyi bu nüshadan okuyarak sesli şekilde telaffuz etmeli, tek bir harfi dahi kendi ezberinden yazmamalıdır. Yazı malzemesi olarak "koşer" kaşer kuralına uygun biçimde hazırlanmış hayvan derisi, siyah mürekkep ve kamış kullanmalıdır. Kurallara uygun yazılmayan Sefer Torah geçersiz sayılır. Tevrat'ın yazımıyla ilgili kurallar, Bâbil Talmudu'na sonradan eklenen Soferim ve Sefer Torah bölümlerinde ayrıntılı biçimde açıklanmaktadır. Tevrat'ta üç türlü bölümleme vardır. Bunlardan birincisi bab şeklindedir. Hıristiyan kaynaklı olan bu bölümleme usulünü XIII. yüzyılın başında Canterbury Başpiskoposu Stephan Longton ortaya koymuştur. XIV. yüzyılda yahudiler bu usulü benimsemiştir. Bu bölümlemeye göre Tevrat 187 babdan meydana gelmektedir. Tekvîn elli, Çıkış kırk, Levililer yirmi yedi, Sayılar otuz altı, Tesniye otuz dört babdır. Bablardaki cümlelerin dağılımı yahudi nüshası ile hıristiyan nüshası arasında bazan farklılık göstermekte, cümle numaraları birbirini tutmamaktadır. Yahudi kaynaklı iki bölümlemeden ilki cümlelerin muhteva birliğine göre yapılır. Sînâ kaynaklı olduğuna inanılan söz konusu bölümleme usulüne Tevrat'ın yazımında titizlikle uyulması gerekir. Bu bölümleme cümleler arasında boş bir alan bırakmak suretiyle yapılır; hıristiyan nüshalarında ise aynı işlem paragraf şeklinde uygulanmaktadır. Yahudi kaynaklı bölümlemenin ikincisi haftalık okuma parçalarına göre yapılır. Buna göre Tevrat, her hafta sebt günlerinde okunmak üzere elli dört haftada hatmedilecek biçimde elli dört bölüme ayrılır. Aşkenaziler bölümlerin her birine "sidrah", Sefaradlar ise "paraşa" derler. Tevrat'ın cümle ve harf sayısı hakkında kesin bir rakam verilmemektedir. Talmud'a göre Tevrat 5888 cümle ihtiva eder Kidduşin, 30a. Çağdaş Tevrat uzmanlarının verdiği bilgiye göre ise cümle sayısı 5845'tir. Tevrat'ın harf sayısı hakkında verilen rakamlar ile arasında değişmektedir JE, XII, 196. Mûsâ'dan Önce Tevrat. Midraş türü yahudi kaynaklarına göre Tevrat dünyanın yaratılışından önce yaratılan yedi şeyden biridir Bereşit Rabah, 1/4; Pirke de-Rabbi Eliezer, s. 10-11. Tevrat dünya yaratılmadan 974 nesil önce yaratılmış Eliyahu Zuta, s. 10; Müslim'in el-Câmiʿu'ṣ-Ṣaḥîḥ'inde Tevrat'ın Hz. Âdem'den kırk yıl önce yaratıldığına dair bir rivayet bulunmaktadır ["Ḳader", 15], dünyanın ve insanın yaratılışında Tanrı'ya danışmanlık yapmıştır Pirke de-Rabbi Eliezer, s. 12-13. Tanrı, dünyanın yaratılmasından Tevrat'ın İsrâiloğulları'na verilişine kadar günün üçte birini Tevrat okumak ve onun yorumu olan Mişna çalışmakla geçirmiştir Eliyahu Rabah, s. 14. Kaynaklarda Âdem, Nûh, İbrâhim ve Yûsuf'un Tevrat'ın bütün hükümleriyle amel ettiği zikredilmektedir Megillah, I/11; Zohar, I/176b. Kur'an'da ise Tevrat'ın İbrâhim ve Ya'kūb'dan sonra indirildiği belirtilerek bu rivayetten reddedilmektedir Âl-i İmrân 3/65, 93. Vahiy Şekli. İslâm müfessirleri Tevrat'ın bir defada Zemahşerî, III, 287; M. Abdülazîm ez-Zürkānî, I, 52-53 levhalar halinde verildiğini belirtir M. Hüseyin Tabâtabâî, XV, 209. Tevrat'ın vahiy şekli rabbiler arasında tartışmalıdır. Rabbilerden bazıları Tevrat'ın bir defada indiğini, bazıları ise çeşitli zamanlarda parça parça vahyedildiğini ileri sürmüştür Hagigah, 6b; Sotah, 37b; Zebahim, 115b. Rabbilerin bu görüş ayrılıklarına rağmen Tevrat'ın bir defada Mûsâ'ya vahyedildiği anlayışı genel Rabbânî inancın esasını oluşturmuştur Berakot, 5a; Megillah, IV/1; Kur'ân-ı Kerîm'de, "Ehl-i kitap senden kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor ..." [en-Nisâ 4/153] âyetiyle onların bu anlayışına işaret edilmektedir. Yazılması. Hz. Mûsâ'nın Tevrat'ı yazıp yazmadığı tam olarak bilinmemektedir. Tesniye'de Mûsâ'nın Tevrat'ın sözlerini bir kitaba yazdığı ve bu kitabı ahid sandığının yanına koyması için kohenlere teslim ettiği ifade edilmektedir 31/9, 25-26. Buna dayanarak Tevrat'ı Hz. Mûsâ'nın yazdığına inanılmaktadır. Deuteronomy Rabah'ta IX, 9 ve İbn Meymûn'un Maimonides Mişne Tora Giriş, 1 adlı eserinde Hz. Mûsâ'nın on üç Tevrat nüshası yazdığı, bunların on ikisini on iki kabileye verdiği, birini de ahid sandığının içine koyduğu zikredilmektedir. Bu rivayeti Ahd-i Atîk'in I. Krallar ve II. Tarihler kitapları doğrulamamaktadır. Bu kitaplarda Süleyman zamanında ahid sandığının açıldığı ve içinden iki levhadan başka bir şey çıkmadığı belirtilmektedir I. Krallar, 8/9; II. Tarihler, 5/10. Buna göre ya asıl nüsha kaybolmuştur ya da kaynaklarda anlatılanlar gerçek değildir. Müslümanlarla yahudiler arasındaki tahrif tartışmalarını kapsamlı biçimde inceleyen H. Lazarus-Yafeh on üç nüsha teorisinin müslümanlara karşı uydurulduğu kanaatine varmıştır IX [1995], s. 85. Bugünkü Tevrat'ın Oluşum Süreci. Yahudi kaynaklarında Hz. Mûsâ'nın yazdığı söylenen Tevrat'ın tahrif edildiğine ilişkin pek çok bilgi vardır. Kaynaklara göre güneydeki Yahuda Krallığı'nın başına geçen Hz. Süleyman'ın oğlu Rehoboam ve kendisiyle birlikte bütün Yahuda halkı Tevrat'ı terketmiştir II. Tarihler, 12/1. Daha sonra Yahuda krallarından Ahaz 736-716 Tevrat okumayı yasaklamış ve mâbeddeki Tevrat'ı mühürletmiş, Menasseh 687-642 Tevrat'tan Tanrı'nın isimlerini çıkarıp yerine putların isimlerini koydurmuş Sanhedrin, 103b, Amon ise 642-640 Tevrat'ı yakmıştır. Menasseh'nin zamanında Hz. Mûsâ'nın yazdığı söylenen ve mâbedde muhafaza edilen asıl nüsha kaybolmuştur Albo, III/22. Kral Yoşiya döneminde 640-609 mâbedin tamiri sırasında tesadüfen ortaya çıkan Tevrat, Bâbil Kralı Buhtunnasr'ın Nebukadnezzar Yahuda topraklarına girip Kudüs'ü kuşatması üzerine mâbeddeki mahzene saklanmıştır. Kudüs Talmudu'ndaki rivayete göre Tevrat günümüzde hâlâ saklandığı bu yerde durmaktadır Şekalim, VI/2. Bugünkü Tevrat'ı yazıcı-âlim Ezra ortaya çıkarmıştır. Bâbil sürgünü sonrasında Ezra, İsrâil topraklarında yaşayan yahudiler arasında tamamen unutulan Tevrat'ı sözlü yorumuyla birlikte yeniden oluşturmuştur Sukkah, 20a. Talmud'a göre Ezra yeni Tevrat'ta bazı değişiklikler yapmıştır Sanhedrin, 21b-22a; Şekalim, V/1. Bunun yanında Tevrat'ın yazılışıyla ilgili birtakım kurallar belirlenmiştir. "Masorah" denilen bu kurallar daha sonra ortaya çıkan masorah uzmanları tarafından geliştirilmiştir. "Ba'aley hamasorah" adı verilen bir grup haham milâttan sonra VI. yüzyılda Taberiye'de bu kuralları bir sisteme bağlamıştır. Masorah uzmanlarının sonuncusu X. yüzyılda yaşayan Aaron ben Aşer'dir. Bugünkü Tevrat'ın yazım şekli, büyük oranda Aaron ben Aşer tarafından tahminen milâttan sonra 950 yılında kaleme alınan ve Halep kodeksi diye bilinen nüshaya dayanmaktadır. İbn Meymûn, Mişne Torah adlı eserinde Aaron ben Aşer'in nüshasını esas aldığını söylemiş Sefer Torah, VIII/4, onun bu açıklaması nüshanın bütün yahudi dünyasında genel kabul görmesini sağlamıştır. Masorah kuralları başlangıçta nesilden nesile sözlü olarak nakledilmiş, bunlar daha sonra Tevrat metinlerinin kenarlarına ve sonlarına kaydedilmiştir. Tevrat zaman zaman kaybolduğundan metin kenarına ve sonlarına yazılan bu masorah notları da yok olmuş ve unutulmuştur. Bu yüzden masorah kuralları her zaman aynı kalmamıştır. Bundan dolayı Talmud'daki Tevrat alıntıları bazan Tevrat'ta bulunana göre değişiklik göstermiştir. Bunun sebebi Talmud dönemindeki masorah kurallarının sonraki kurallardan farklı olmasıdır. Versiyonları. Tevrat'ın biri yahudilere, diğeri Sâmirîler'e ait olmak üzere iki versiyonu vardır. Sâmirîler'e göre Sâmirî Tevrat nüshasının tarihi oldukça eskilere, Hârûn'un ikinci göbekten torunu Abişa'ya dayanmaktadır. Sâmirî tarihçisi Ebü'l-Feth'in verdiği bilgiye göre Finehas oğlu Abişa, İsrâiloğulları'nın Ken'ân topraklarına hâkim oluşunun on üçüncü yılında Gerizîm dağındaki toplanma çadırının girişinde Tevrat'ı yazmıştır. Ebü'l-Feth'in bahsettiği Abişa nüshası Sâmirî Tevratı'nın ilk nüshası olup onun ifadesine göre kendi yaşadığı dönemde XVI. yüzyıl mevcuttu The Kitāb al-Tārīkh, s. 44-45. XX. yüzyılın başlarında Nablus'taki Sâmirî cemaatinin başkanlığını yapan Haham Yaakov ben Aron da Abişa nüshasından bahsetmekte ve ayrıntılı bilgi vermektedir Gaster, s. 191-192. Sâmirîler'in Tevrat'ı ile yahudilerin Tevrat'ı arasında yaklaşık 6000'e yakın farklılık vardır. Bunlardan bir kısmı iki topluluk arasında inanç farklılığı oluşturacak düzeydedir bu farklar için bk. Sadaqa, HHT. Bu sebeple yahudilerle Sâmirîler birbirlerini tahrifle suçlamıştır Sanhedrin, 90c; The Kitāb al-Tārīkh, s. 95-98. Tercümeleri. Tevrat'ın milâttan önce III. yüzyılla milâttan sonra IV. yüzyılda klasik birçok dilde tercümesi yapılmıştır. Günümüze ulaşan bazı tercümelerden en meşhurları Yunanca Septuagint ve Ârâmîce Targum'dur. Tevrat'ın Ârâmîce birçok çevirisinin yapıldığı biliniyorsa da en meşhuru bir mühtedi olan Onkelos'un Targum Onkelos adlı çevirisidir. Bu çevirinin yahudi dinî hayatında önemli bir yeri vardır. Her cuma akşamı İbrânîce Tevrat'tan sonra bu çeviriden bir bölüm okumak gerekir Berakot, 8a. Yunanca Septuagint Tevrat'ın bilinen nüshalarının en eskisi olup milâttan önce III. yüzyılda Mısır Ptolemy hânedanlığından II. Ptolemy zamanında gerçekleştirilmiştir. Doğudan ve batıdan getirttiği kitaplarla İskenderiye Kütüphanesi'ni zenginleştiren II. Ptolemy, Tevrat'ı da bu kütüphaneye kazandırmak için Filistin'deki yahudi cemaatine bir heyet göndermiş ve kutsal metinleri Yunanca'ya tercüme edecek uzmanlar istemiştir. Heyetin içinde kardeşi Philocrates'e gönderdiği mektupta bu olayı anlatan Aristeas da vardır. Aristeas'ın belirttiğine göre Baş Kohen Eleazer on iki kabileden altışar kişi olmak üzere yetmiş iki kişi göndermiş, bunlar Tevrat'ı Yunanca'ya çevirmiştir. Yahudi kaynaklarına göre çevirmenler Septuagint'te on üç adet kasıtlı değişiklik yapmıştır Megillah, 9a; Soferim, XI/1. Tevrat'ın bu tercümesine yetmiş iki kişi tarafından yapıldığı için Septuagint yetmiş denmiştir. Söz konusu tercüme Yunanca konuşan bütün cemaatler arasında yayılmıştır Josephus, s. 376-378 ["Antiquities of the Jews", XII/211-15]. Tevrat'ın Arapça'ya ilk çevirisinin Sura Akademisi'nin başkanı Saadiya Gaon tarafından X. yüzyılda yapıldığı kabul edilir. İslâm dünyasında Saîd b. Yûsuf el-Feyyûmî diye bilinen ve Mu'tezilî görüşten etkilenen Saadiya, Arapça çeviride Tevrat'taki antropomorfik ifadeleri hafifletmeye çalışmıştır. Onun tercümesi Arapça konuşan yahudiler arasında kabul görmüştür. Sâmirîler ve Kopt kilisesi de Saadiya'nın çevirisini esas almıştır. Bu çevirinin ilk basımı 1546'da İstanbul'da gerçekleştirilmiştir. Tevrat'la İlgili Dogmalar. Tevrat'ın baştan sona bütün harf ve kelimeleriyle vahiyye dayandığı inancı klasik Yahudiliğin temel dogmalarındandır. Rabbânî kaynaklarından Mişna'da Tevrat'ın vahiy mahsulü olduğunu inkâr edenin âhirette yerinin bulunmayacağı belirtilmiştir Sanhedrin, X/1. Saadiya Gaon, Tevrat'ın ilâhîliğini temel dogma saymıştır The Book of Beliefs and Opinions, s. 335 [IX/4]. XII. yüzyılda İbn Meymûn tarafından teşkil edilen ve Ortodoks yahudilerinin âmentüsü kabul edilen on üç maddelik iman esaslarının sekizincisinde bugün yahudilerin elindeki Tevrat'ın Hz. Mûsâ'ya indirilen Tevrat olduğu vurgulanmıştır. İbn Meymûn'a göre mevcut Tevrat'ın her sözü Tanrı'ya aittir. Tevrat'ın tefsiri mahiyetindeki sözlü Tevrat da Tanrı'dan gelmiştir. Tevrat'ta vahye dayanmayan kelâmın bulunduğunu söyleyen kimse kâfirdir Selections from the Arabic, s. 35-36. XIV. yüzyılda yaşayan Karai Rabbi Yisrael ben Samuel Ha-Magribî, Karâîler için tesbit ettiği iman esaslarında benzer ifadelere yer vermiştir. Ona göre Tanrı Tevrat'ı aracısız olarak Mûsâ'ya kelime kelime yazdırmıştır. Tevrat bütün yönleriyle sahihtir; onda hiçbir çelişki yoktur ve olduğundan şüphe edilemez. O neshedilmeyecek ve değiştirilmeyecektir. Onun senedi kesintisiz ve sahihtir Halkin, s. 151-152. Tevrat'ta Nesih Meselesi. Rabbiler dogmaya rağmen Tevrat'ta neshin olup olmadığını tartışmıştır. Rabbi Simlaî'ye göre Hz. Mûsâ'ya 613 kanun verilmiş, fakat Dâvûd bunların sayısını on bire indirmiştir Mezmûrlar, 15/2-5. Bu on bir kanunu daha sonra İşaya altıya, Mika üçe ve Amos bire indirgemiştir Makkoth, 24a; Baba Batra, 24a; ayrıca bk. Albo, III/284. Talmud'un Şabbat bölümünde nakledilen bir rivayete göre ise Rabban Gamaliel'in kız kardeşi İma Şalom babasından kalan mirası almak için mahkemeye başvurur. Rabban Gamaliel, Tevrat'ın oğlun sağ olduğu durumlarda kızın miras alamayacağı hükmünü Sayılar, 27/8 hatırlatır ve kız kardeşinin isteğine itiraz eder. Fakat hâkim sürgünden sonra Mûsâ'nın Tevrat'ının neshedildiğini, oğul ve kızın eşit miras hakkına sahip bulunduğunu bildiren yeni bir kitabın nâzil olduğunu söyleyerek itirazı reddeder Sabbath, 116b. Tevrat'a Yöneltilen Eleştiriler. Tevrat içeriği ve üslûbu bakımından pek çok eleştiriye uğramıştır. Tevrat'ı içeriği bakımından eleştiren ilk yahudi kral Menasseh'dir. Tevrat'ın vahiy mahsulü olduğunu inkâr edip Hz. Mûsâ'nın yazdığını iddia eden Menasseh onun içeriğiyle alay etmiştir. Hz. Mûsâ'nın, "Lotan'ın kız kardeşi Timna idi" Tekvîn, 36/22; "Ve Timna Eliphaz'a câriye idi" Tekvîn, 36/12; "Ve Ruben buğday biçme günlerinde gitti ve tarlada lüffah meyveleri buldu" Tekvîn, 30/14 gibi saçma şeylerden başka yazacak şey bulamadığını söylemiştir Sanhedrin, 99b. Muhtevasından hareketle Tevrat'ı eleştiren ve onun vahiy mahsulü oluşunu reddeden bir başka yahudi Hivi el-Belhî'dir. Tevrat hakkındaki sözleri dolayısıyla Rabbânî yahudilerinin kendisine Hivi el-Kelbî dedikleri Belhî, Tevrat'ı 200'e yakın noktada tenkit etmiştir Davidson, s. 23-26. Heretiklerin yanında rabbiler arasında da Tevrat'ı eleştirenler olmuştur. Bazı rabbilere göre Tevrat'ın yazımında kronolojik sıra bakımından yanlışlıklar vardır. Midraş Rabbah'ta Tevrat'ta bu türden on yanlışın bulunduğu bildirilmektedir Ecclesiastes Rabbah, I/11. Rabbiler, kronolojik düzensizliklerin yanında Tevrat'ta bazı edebî hataların ve bilgi yanlışlıklarının yer aldığını söylemiştir. Hz. Nûh'un oğullarının yaşları hakkında Tekvîn'de 11/10 verilen bilgileri tahkik eden rabbiler, Sâm'ın yaşının Tevrat'ta verilenden iki yaş daha fazla olması gerektiğini ileri sürmüştür Sanhedrin, 69b. Karâî İsmâil el-Ukberî, Tekvîn'deki 4/8, "... Ve Kain Kābil kardeşi Hevel'e Hâbil dedi" ifadesinin eksik olduğu kanaatindedir. Ona göre bu ifade, "Kalk, kıra gidelim" şeklinde tamamlanmalıdır. Çıkış'taki 20/15, "Ve bütün halk sesleri gördü" ifadesinin aslı da "Ve bütün halk sesleri işitti" olmalıdır; çünkü ses görülmez, işitilir. Tekvîn'deki cümle de 46/15 hatalıdır. Bu cümlede Hz. Ya'kūb'un çocuklarının sayısı verilmekte, "Kızları ve oğulları hepsi otuz üç idi" denilmektedir. Ukberî'ye göre Tekvîn'de adları belirtilen Ya'kūb'un çocuklarının sayısı otuz üç değil otuz ikidir Kirkisânî, I/151; Tevrat'taki bu hatayı İbn Hazm da farketmiştir [el-Faṣl, I, 143-150]. Endülüs yahudilerinden Abraham ben Ezra İbn Ezra, Tevrat üzerine yazdığı tefsirde bu kitaptaki tarihî ve edebî yanlışlıklara işaret etmiştir Friedlander, IV, 60-67. İbn Ezra'nın bu tesbitleri yahudi filozofu Baruch Spinoza'ya ilham vermiştir. Eleştirileri dolayısıyla 1656'da Amsterdam'da herem aforoz cezasına çarptırılarak yahudi cemaatinden atılan Spinoza, Tevrat'ı iç ve dış metin tenkidine tâbi tutmuştur. Ona göre Tevrat'ın tamamının Hz. Mûsâ tarafından yazılmış olması mümkün değildir A Theologico Political Treatise, s. 121-125. Aydınlanma filozoflarından Moses Mendelssohn vahyi kabul etmekle birlikte Tevrat'ın tamamının vahye dayanmadığını ileri sürmüştür. Ona göre vahiy statik değil gelişme gösteren bir sürece sahiptir. Yahudilik, dogması bulunmayan bir dindir; dinî ideallere ulaşmak için vahye ihtiyaç yoktur; akıl bunun için yeterlidir Jerusalem, s. 137-138. Aydınlanma'nın bilimsel verileri altında Tevrat'ı değerlendiren Mendelssohn'un bu görüşleri, daha sonra gelen reform yanlısı rabbiler tarafından bir adım daha ileri götürülmüştür. Mendelssohn'un takipçilerinden biri olan ve Kur'an'ın kaynakları üzerine doktora tezi hazırlayan Abraham Geiger, Sînâ kaynaklı sabit ve değişmez vahiy anlayışına karşı gelişme gösteren vahiy anlayışını savunmuştur. Ona göre vahiy bilimin keşifleri ve akıl sahibi insanın buluşlarıyla sürekli yenilenmektedir Judaism and Its History, s. 39-48. Tevrat bu anlayış çerçevesinde ilk gelişmelerin bir kaydıdır, fakat artık önemini yitirmiştir. Onun kendi dönemine ait mûcizevî hikâyeleri bugün için ilkel mitolojidir Bamberger, s. 280-281. Mendelssohn'u takip eden reformist çevrelerde henüz Darwinizm'in tanınmadığı yıllarda modern bilimin verileri ışığında Tevrat'ı tenkit çalışmaları başlamıştır. 1858'de Bernhard Felsenthal, Tevrat'ın harfiyen doğru olmadığını söylemiş, 1869 Philadelphia Hahamlar Konferansı'nda mûcizevî hikâyelerin Tevrat'tan çıkarılmasını teklif etmiştir. Tevrat'ın hikâyelerini insan ürünü ilkel mitoloji olarak gören David Einhorn ile Kaufman Kohler de Tevrat'taki birçok hata ve çelişkiye dikkat çekmiştir. Darwinizm'i şiddetle savunan Emil Hirsch daha da ileri gitmiş, Tevrat'ın vahye dayanmadığı gibi Hz. Mûsâ tarafından da yazılmadığını iddia etmiştir Cohen, IV/2 [1984], s. 124. Reformist hahamların Tevrat'a ilişkin bu görüşlerinden bir kısmını, reformistlerle Ortodokslar arasında orta bir yol benimseyen muhafazakâr hahamlar da kabul etmiştir. Muhafazakâr teologlardan Jacob Agus'a göre muhafazakârlık Tevrat'taki her harfin ve her ifadenin Tanrı tarafından söylendiği anlayışını öğretmez. Tevrat, Tanrı kelâmı içerir, fakat ayrıntılı emirler açık lafzî şekilleriyle Tanrı'nın kelâmı değildir Understanding American Judaism, s. 203. David Blumenthal, Rabbânî Matan Torah Tevrat'ın verilişi dogmasını eleştirdiği bir yazısında Tevrat'ın Tanrı tarafından Sînâ'da verilmediğini, onun bütününün Mûsâ'ya vahyedildiğine yönelik bir kaydın Tevrat'ta yer almadığını söylemektedir XXXI/2 [1977], s. 63. Doküman Teorisi. Tevrat hıristiyan çevrelerinde de eleştirilmiştir. Katolik Richard Simon, Spinoza'nın tesbitlerinden hareket ederek 1678'de Histoire critique du vieux Testament adlı ilk tenkit çalışmasını yayımlamıştır. Simon eserinin birinci bölümünde Tevrat'ın İbrânîce metninde yapılan değişiklikler üzerinde durmuş ve Tevrat'ın tamamının Hz. Mûsâ'ya ait olamayacağını delilleriyle ispat etmeye çalışmıştır. Simon bu görüşleriyle daha sonra geliştirilecek olan doküman teorisinin de ilk tohumlarını atmıştır. XVIII. yüzyılda Alman rahibi H. B. Witter ile Alman profesörü J. G. Eichorn ve Fransız tıp doktoru Jean Astruc, Tevrat'ta iki farklı kaynak tesbit etmiştir. XIX. yüzyıldan itibaren bu iki kaynak teorisi daha da geliştirilip dört kaynak teorisi ortaya atılmıştır. Buna göre Tevrat'ta yer alan farklı tanrı isimleri, üslûp ayrılığı, tekrarlar, çelişkiler, anakronizm ve parantez içi açıklayıcı cümleler göz önünde bulundurularak Tevrat'ın dört farklı kaynaktan derlenip meydana getirildiği ileri sürülmüştür. Bunlar, J Yahvist, E Elohist, D Deuteronmy ve P Priestly Code metinleri olarak adlandırılmıştır. Doküman teorisi Alman bilim adamı Julius Wellhausen'la doruk noktasına ulaşmıştır. İslâm Geleneğinde Tevrat. Kur'an'da Tevrat çoğu İncil'le birlikte olmak üzere on altı âyette on sekiz defa geçmektedir. Bu âyetlerden Tevrat'ın İsrâiloğulları'na indirilen bir kitap olduğu anlaşılmakla birlikte hangi peygamber vasıtasıyla verildiği meselesi açık değildir. İncil'in Îsâ'ya, Zebûr'un Dâvûd'a vahyedildiği belirtilirken Tevrat'ın vahyedildiği peygamber ismi zikredilmemiştir. Müfessirlerin hemen hiçbiri bu konu üzerinde durmamıştır. Müfessirler muhtelif âyetlerde Hz. Mûsâ'ya verildiği belirtilen kitabı el-Bakara 2/53, 87; el-En'âm 6/154; Hûd 11/17, 110; el-İsrâ 17/2; el-Mü'minûn 23/49; el-Furkān 25/35; el-Kasas 28/43; es-Secde 32/23; es-Sâffât 37/117; Fussılet 41/45; el-Ahkāf 46/12, suhufu en-Necm 53/36; el-A'lâ 87/19, elvâhı el-A'râf 7/145, 150, 154 ve furkānı el-Bakara 2/53; el-Enbiyâ 21/48 Tevrat şeklinde yorumlamıştır ayrıca bk. NÂMÛS; SİFR. Kur'an'da Tevrat'ın Hz. Mûsâ'nın adıyla birlikte zikredilmemesinin sebebi Medine'deki yahudilerin bu kelimeyi geniş anlamda kullanmaları olabilir, bu kullanım yahudi geleneği için de geçerlidir. Rivayetlerden anlaşıldığına göre Medine ve civarındaki yahudiler Tevrat'ı bütün Ahd-i Atîk'e teşmil etmekteydi bundan Zebûr'u hariç tutmuş olabilirler; zira yahudi şairi Semmâk, Tevrat yanında Zebûr'dan da söz etmektedir [İbn Hişâm, III, 180]. Yahudilerin bu anlayışı muhtemelen Kâ'b el-Ahbâr ile Vehb b. Münebbih kanalıyla İslâm geleneğine geçmiştir. Abdullah b. Abbas, Ebû Hüreyre, Abdullah b. Selâm, Kâ'b el-Ahbâr, Vehb b. Münebbih kaynaklı rivayetlerde genellikle bütün yahudi kaynakları Tevrat kelimesiyle tanımlanmaktadır krş. İbn Kayyim el-Cevziyye, s. 135. İbn Sa'd'ın eṭ-Ṭabaḳāt'ında yer alan bir rivayette VII, 445-446 Kâ'b şöyle demektedir "Babam bana Tevrat'tan bir kitap yazmış ve onunla amel etmemi söylemişti. Diğer kitapları da mühürlemiş ve mühürlerini açmamam konusunda benden söz almıştı. İslâm'ın zuhurunda nefsim bana, 'Belki baban birtakım bilgileri senden gizlemiştir' dedi. Ben de mühürleri açıp Tevrat'ın diğer kitaplarını okudum. Böylece Hz. Muhammed ve ümmetinin vasıflarını orada bizzat gördüm ve müslüman oldum." Eğer bu rivayet doğruysa Kâ'b'ın babasının Tevrat'tan istinsah edip ona teslim ettiği kitap Ahd-i Atîk'in ilk beş bölümü, mühürleyip sakladığı kitaplar ise midraş türü yahudi kaynaklarıdır. Hadis kitaplarında Tevrat Kur'an için de kullanılmakta ve Kur'an'dan "Tevrâten hadîseten" şeklinde söz edilmektedir. Süyûtî, Kur'an'a Tevrat ve İncil isimlerinin verildiğini, fakat artık bu isimleri kullanmanın câiz kabul edilmediğini belirtmektedir el-İtḳān, I, 165. Yahudi kutsal metinleri söz konusu olunca hadis kaynaklarında Tevrat'la bazan Ahd-i Atîk'in ilk beş kitabı Müslim, "Ḥudûd", 28, bazan da tamamı Nesâî, "Sehiv", 89 kastedilmektedir. İbn Kayyim el-Cevziyye'nin işaret ettiği gibi Tevrat daha genel anlamda da kullanılmıştır Hidâyetü'l-ḥayârâ, s. 135. Bununla birlikte Tevrat'ın Hz. Mûsâ'ya verilmiş bir kitap olduğu hadis kaynaklarında açıkça belirtilmektedir Buhârî, "Tevḥîd", 19; Müslim, "Ḥudûd", 28. İlk dönem İslâm ulemâsı, muhtemelen hadis kaynaklarının etkisinde kalarak Tevrat'ı bütün yahudi metinlerini kapsayacak biçimde kullanmıştır. Nitekim Ebü'l-Fidâ İbn Kesîr, Selef ulemâsından çoğunun Tevrat'ı Ehl-i kitap nezdinde okunan kitaplar için genel ad olarak kullandığını veya Tevrat'ın bundan daha umumi bir lafız olduğunu söyler el-Bidâye, VIII, 531. İbn Kesîr'in bu tesbiti Tevrat'la ilgili tefsir rivayetlerinde açıkça görülmektedir. Zemahşerî'nin tefsirinde naklettiğine göre Tevrat yetmiş deve yükü hacminde indirilmiştir. Sadece bir bölümünü baştan sona okumak tam bir yıl sürmektedir. Bundan dolayı Tevrat'ın tamamını sadece Hz. Mûsâ, Yeşu, Üzeyir ve Îsâ okuyabilmiştir Keşşâf, II, 157-158. Burada sözü edilen Tevrat bütün yahudi kaynaklarını kapsamaktadır. Tevrat inmeden önce İsrâil'in Ya'kūb kendi nefsine haram kıldığının dışında bütün yiyecekler İsrâiloğulları'na helâldi Âl-i İmrân 3/93; krş. Tekvîn, 32/32. Allah, Tevrat'ta İsrâiloğulları için cana can, göze göz, dişe diş ... karşılığında kısası farz kılmıştır el-Mâide 5/45; krş. Çıkış, 21/23-25; Levililer, 24/19-21; Tesniye, 19/21. Kur'ân-ı Kerîm içinde hidayet ve nur bulunan Tevrat'ı tasdik eder el-Bakara 2/41; el-Mâide 5/48; el-Ahkāf 46/12. Onu Allah'ın indirdiğini, içinde Allah'ın hükümlerinin bulunduğunu, kendilerini Allah'a teslim etmiş peygamberlerin ve âlimlerin yahudilere onunla hükmettiklerini bildirir; yahudileri Tevrat'ın içindekilerle amel etmeye el-Mâide 5/43-44 ve Tevrat'ta vasıflarını buldukları peygambere iman etmeye çağırır el-A'râf 7/157. Tevrat'la amel etmeyenler kitap yüklü merkeplere benzetilir el-Cum'a 62/5 ve onunla amel etmedikçe hiçbir değerlerinin olmayacağı bildirilir el-Mâide 5/68. Tevrat'ın Hz. Îsâ'ya da öğretildiği el-Mâide 5/110, onun tarafından içeriğinin tasdik edildiği Âl-i İmrân 3/50; el-Mâide 5/46 vurgulanır. Bu âyetlerde Tevrat'ın bir ahkâm kitabı olduğuna işaret edilmektedir. Buna göre Kur'an'daki Tevrat'la Ahd-i Atîk'in ilk beş kitabının kastedildiği anlaşılmaktadır. Zira bu beş kitapta peygamber kıssalarının yanında bir kısmına Kur'an'da işaret edilen ahkâm âyetleri bulunmaktadır. Tevrat ile Kur'an arasında hem ahkâm âyetleri hem kıssalar bakımından büyük benzerlik vardır. Tevrat'taki bazı konular Kur'an'da farklı bir üslûpla yer almaktadır. Tevrat kronolojik sırayla düzenlenmiş bir tarih kitabı niteliği taşıdığından hadiseler birbiriyle bağlantılı şekilde anlatılmakta, yer, zaman ve şahıs isimlerine çokça yer verilmektedir. Kur'an'da ise amaç tebliğidir ve kıssalar sistematik biçimde anlatılmamaktadır. Hadis kaynaklarında yer alan, "Tevrat'ı getirip yaydılar" ifadesinden anlaşıldığına göre Hz. Peygamber zamanında yahudilerin elinde rulo halinde Tevrat nüshaları vardı; yahudi din adamları bu ruloları yayarak okurlardı Buhârî, "Menâḳıb", 26. Ebû Dâvûd'un es-Sünen'inde mevcut bir rivayete göre "Ḥudûd", 62 Resûl-i Ekrem yahudilere ait bir medreseyi Beytülmidrâs ziyareti sırasında Tevrat'a saygı göstermiş, ona ve onu vahyedene iman ettiğini söylemiştir. Diğer taraftan müslümanları uyarmış, yahudilerin Tevrat'tan verdikleri bilgileri ne doğrulamalarını ne de reddetmelerini, sadece, "Allah'a ve O'nun indirdiklerine iman ettik" demelerini öğütlemiştir Buhârî, "Tevḥîd", 51; "Tefsîr", 11. Tevrat'ın tahrifi meselesi müslüman âlimlerin Ehl-i kitaba karşı üzerinde en çok durduğu konulardan biridir. Ebü'l-Fidâ İbn Kesîr'in naklettiğine göre müslüman âlimler bu hususta ihtilâfa düşmüş ve üç farklı görüş ortaya çıkmıştır. Bazıları Tevrat'ın tamamının lafız ve mâna bakımından tahrif edildiğini ileri sürmüştür. Aksi kanaate sahip olanlara göre ise tahrif ve tebdil Tevrat'ın lafzında değil tefsirinde meydana gelmiştir. Üçüncü bir grup Tevrat'ın lafzının pek az kısmının tebdil edildiği, asıl tebdil ve tahrifin tefsirinde meydana geldiğini söylemiştir el-Bidâye ve'n-nihâye, III, 78-82; ayrıca bk. TAHRİF. Kaynak TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ
Kur’an, Yahudilerin, kitapları olan Tevrat’ın kelimelerinin yerlerini ve anlamlarını değiştirmek suretiyle dinlerinde tahrifat yaptıklarını söylemektedir. Bu yüzden Peygamberimizle ilgili işaretler, Yahudiler tarafından başka anlamlara çekilmek ve değiştirilmek istenmiştir. Kelimelerin anlamını çarpıtarak var olan anlamı bozan ehli kitap; böylece Peygamberimize işaret eden izahların anlaşılmasını zorlaştırmışlardır. Bu konuya işaret eden Kur’an ayetleri şöyledir “Yahudilerin bir kısmı kelimeleri yerlerinden değiştirirler ve dillerini eğip, bükerek işittik ve karşı geldik derler…” Nisa Suresi 46 “Onlar yerlerine konulmuş kelimeleri değiştirirler ve “Size bu verilirse alın, verilmezse sakının” derler…” Maide Suresi 41 Şimdi Tevrat da Peygamber Efendimiz işaret eden ifadelere geçiyoruz 1- Eski Ahit Haggay 2, ayet 6-7 arası Her şeye Egemen Efendiniz diyor ki; “Bir kere daha, vakit azdır ve Ben göklerle yeri, denizle karayı sarsacağım…Ve bütün milletleri sarsacağım ve bütün milletlerin Himadası gelecek ve bu mabedi şanla, şerefle dolduracağım der. Geleceği müjdelenen ve Tevrat’ın bu bölümünün orijinal metninde geçen “Himada” kelimesi, Arapça’da geçen Muhammed ismiyle aynı köklerden ve Ahmed isminin harfleri olan “Ha, Mim ve Dal” harflerinden oluşmaktadır ve genel olarak aynı anlamları taşımaktadır. Böylece Hz. Muhammed’in ismi veya isminin anlamını veren kelime, ayetin ifadesinde; gelecekte oluşacak görkemli bir olay ile beraber anılmaktadır. Acaba Eski Ahit’ten sonra gelen ve Allah’ın varlığını milyarlara yayan Hz. Muhammed’in gelişinden daha görkemli ne olabilir! Demek, Tevrat’ın bu ayeti, Peygamberimizden ve onun ile meydana gelecek müthiş ve görkemli hadise olan İslam’ın bütün devletleri sarsarak dünyaya galip gelmesinden haber vermektedir. Visited 701 times, 1 visits today
-Bugünkü Tevrat ve İncil'den "Gelecek Peygambere" bazı işaretler "Rab Sina dağından geldi, halkına Seirden doğdu ve Faran dağından parladı,on binlerce kutsalıyla birlikte geldi sağ elinde halkı için alev alev yanan ateş vardı." Tesniye,bab33,ayet2 Seir, İsa Peygamberin ortaya çıktığı Filistin, Faran Mekkedir... Çünkü aynı Tevrat'in başka bir yerinde, oğlu İsmail'i Faran'da bıraktığı anlatılmaktadir... Yaratılış21 HZ İSMAİL SOYUNDAN Tevrat'in bu ayetinde Hz. Musa'ya hitaben şöyle buyrulur "Onlar içinİsrailoğullari kardeşleri arasından senin gibi bir peygamber çıkaracağım ve sözlerimi onun ağzına koyacağım ve ona emrettiğim her şeyi onlara söyleyecek. Benim ismim, ayetimle söylediği sözlere itaat etmeyenlerden bizzat ben intikam alacağım" "Onların arasından" ya da "İsrailoğulları'ndan" denilmeyip, bu ayette "Kardeşleri arasından" tabirinin yer alması, soyundan gelecek bir peygambere işarettir. Bilindiği gibi İsrailoğulları Hz. İshak soyundan gelmektedir. Hz. İbrahim'in diğer oğlu Hz İsmail soyundan geldiği net olarak bilinen peygamber Hz. Muhammed dir. Tevratta anılan bu peygamberin Hz. İsa, Hz Yahya ve Hz. Yuşa olma ihtimalleri ise mümkün değildir... Zira bu peygamberler İsrailoğullarındandır. ALEMİN REİSİ İncil'den; "Mesih şöyle dedi Artık ben sizinle çok söyleşmem. Çünkü bu alemin reisi geliyor...Bende asla onun nesnesi yoktur..." Yuhanna İncili bab14 ayet 30 FARAKLİT "Eğer beni seviyorsaniz emirlerimi tutarsınız. Ben Rabbe yalvaracağım ve o size başka bir tesellici, hakikat ruhunu verecektir; ta ki daima sizinle beraber olsun..." Yuhanna bab14 ayet15-16 "Ben size hakkı söylüyorum. Benim gitmem sizin için hayırlıdır. Çünkü ben gitmezsem Faraklit size gelmez..." yuhanna bab16 ayet7 "Faraklit geldiğinde bütün alemi hataları sebebiyle kınar ve onları terbiye eder..." yuhanna bab16 ayet8 "Faraklit geldiğinde benim için şahitlik edecektir ve siz de bana şahitlik edersiniz..." yuhanna bab15 ayet26-27 Hz Muhammed Hz İsa'nın Allah'ın bir peygamberi olduğuna şahitlik etmiştir. "Faraklit geldiğinde cümle alemin hatalarını kınar" Yuhanna Bab 16, Ayet 8 ""Bununla beraber ben size hakikati söylüyorum; benim gitmem sizin için hayırlıdır, çünkü, gitmezsem, Tesellici size gelmez; fakat gidersem, onu size gönderirim. Ve o geldiği zaman, günah için, salâh için, ve hüküm için dünyayı ilzam edecektir. Günah için; çünkü bana iman etmezler. Salah için; çünkü Babama gidiyorum, ve artık beni göremezsiniz. Ve hüküm için; çünkü bu dünyanın reisinde hükmedilmiştir. Size söyleyecek daha çok şeylerim var; fakat şimdi dayanamazsınız. Fakat o, hakikat Ruhu, gelince, size her hakikate yol gösterecek; zira kendiliğinden söylemeyecektir; fakat her ne işitirse söyleyecek; ve gelecek şeyleri size bildirecektir."Yuhanna, 16/7-13 Yukarıdaki tercümeden farklı olarak Faraklit yerine Tesellici ve Hakikat Ruhu tanımlamaları kullanılmış. "HER NE İŞİTİRSE SÖYLECEK.." Burada "Her ne işitirse söyleyecek" tabiri vahyin iniş şeklinden de haber veriyor gibidir. Zira, Hz. Muhammed gelen vahyiAyetleri Cebrail tarafından işittiği gibi Vahiy Katiplerine yazdırıyordu. Kuran-ı Kerim 23 senede bu şekilde parça parça gelmiştir. İsa Peygambere Cebrail tarafından getirilen İncil Zeytin dağında birden bütünüyle kalbine indirilmişti. Musa Peygambere ise Tevrat, Sina dağında büyük levhalara yazılı halde gelmişti. Dolayısıyla Yukarıdaki İncil ayetinde "kendiliğinden söylemeyecektir; fakat her ne işitirse söyleyecek; ve gelecek şeyleri size bildirecektir" denilmesi vahyin şeklini haber vermesi yönüyle dikkat çekicidir. Paraklitos mu yoksa Periklitos mu.. 'Niyaz Olunur' mu 'Övülmeye Layık' mı? İncil mütercimlerinin isimleri de hemen öncekiYuhanna 16/7-13 örnekte görüldüğü gibi zaman zaman farklı mana ve şekillerde tercüme ettikleri anlaşılıyor. Bir yerde Faraklit olarak geçen diğer yerde Tesellici ya da Hakikat Ruhu şeklini alabiliyor. Kilise çevreleri Faraklit kelimesinin Yunanca Paraklitos'tan tercüme edildiğini öne sürüyor. Yunanca karşılığı esasen 'Niyaz Olunmuş' veya 'Niyaz Olunur' demektir. 'Yardımcı' anlamı da verilmiştir. Bu şekillerde bir şahsa isim olabilmesi ise pek akla yatkın değildir. Eğer bu isim Paraklitos değil de yazım ve harf olarak çok benzer olan Periklitos olması halinde 'Övülmeye Layık', 'Çok Methedilen' anlamına gelir ki bu tam olarak Ahmed isminin manasıyla aynıdır. Ahmed malum olduğu üzere Hz. Muhammed Kur'an'da İncil ile ilgili bir ayette geçen adıdır "Meryem oğlu İsa da 'Ey İsrailoğulları! ben size Allah'ın elçisiyim. benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici olarak geldim.' demişti. Fakat onlara apaçık delillerle gelince 'Bu, apaçık bir büyüdür.' dediler." Saff Suresi 6. Ayet 61/6 'Muhammed' isminin Barnabas İncili'nde yer alması 1-Barnabas İncili'nin italyanca'ya tercüme edildiği Grekçe ya da Latince metinde Paraklitos yerine Periklitos kelimesinin veya latincesinin yer aldığı varsayılabilir ki; tercüme edenlerin Periklitos kelimesinin anlamı ile Hz. Muhammed arasında doğrudan bağ kurmaları bu şekilde düşünülebilir. Ahmed ve Muhammed aynı kökten türemiş isimlerdir. Ahmed, "Çok Övülen-Övülmeye Layık"... Muhammed isminin anlamı ise "Tekrar tekrar övülmüş" dür. 2-Barnabas'ta işaret ve tarif edilen Zat'ın Hz. Muhammed olduğu eğer ismi ifade edilmeseydi de anlaşılacak açıklıktadır. Çünkü Hz. İsa'dan sonra tüm kabile ve milletlere çağrıda bulunan ve dini insanlığın önemli bir oranıyla temsil edilen Hz. Muhammed başka bir Peygamber gelmemiştir. Dolayısıyla isimlendirme ve Gelecek Peygamber hakkında yapılan açıklamalar tam olarak örtüşmektedir. 3-Barnabas İncili'nin Aramice metni ortaya çıkar ise o metinde 'Ahmed' isminin yani 'Övülmeye Layık' manasına gelen aramice bir kelime görülmesi beklenir. Semavi Kitaplarda Hz. Muhammed ve Kur'ana işaret edilmesi iki şekilde beklenebilirdi 1-Ya kendilerini ve inananlarını hedef alan sahte bir akım olarak kaçınılacak bir olayı bildirmek için uyarı içerikli olarak ya da... 2-Eski ve Yeni Ahid'in bağlılarına bu çok büyük olayı haber vermek ve hakikat olduğunu müjde etmek için. Bu kitaplarda geleceğe ışık tutan tüm işaret ve ayetler, Yaratıcının geçmiş gelecek herşeyi bildiğini anlatan ve gösteren tüm ayetler bu beklentinin gerçekliğini ispatlar. Yani bu çok büyük olaya yalanlayıcı ya da doğrulayıcı olarak değinilmemesi mümkün değildir. Yukarıda verilen örnekler ve burada yer almayan benzer ayetleri Tevrat ve İncil'de kendilerinden sonra gelen ve tüm insanlığa hitap eden Alemin Reisi'nin geleceği ve evrensel olan hak bir dinin ortaya çıkacağına müjdelemeler yapıldığını göstermektedir. Bu müjdeler şu açıdan da gelecekten haber vermektedir; daha önceleri aralarında İsa da bulunduğu tüm gelmiş geçmiş Peygamberler birer bölgeye veya kavme özel olarak gönderilmiş iken Son Peygamber olan Hz. Muhammed ise tüm insanlığa "Alemlere Rahmet" olarak gönderilmiştir.Enbiya /107 Yeni ve Eski Ahid'den yukarıdaki örneklere eklemeler yapılabilir. Hüseyin-i Cisri Eski ve Yeni Ahitlerden Hz. Muhammed 114 işaret bulup kitabındaRisale-i Hamidiye yayınlamıştır. Barnabas İncili'nde çok güçlü şekilde vurgulanan "Son gelecek Allah'ın Elçisi'ne" tarih boyunca pek çok tercüme ve değiştirmelere rağmen bugünkü Yeniİncil ve Eski AhitTevrat'lerde de işaretler bulunabilmesi dikkat çekicidir. Akla "Demek daha önce bu işaretler çok daha yoğun ve güçlüymüş" düşüncesi geliyor. “Kendilerine kitap verdiğimiz ümmetlerin bilginleri o Peygamberi, kendi öz evlatlarını tanıdıkları gibi tanırlar. Ama kendilerine acımayıp kendi kendilerini en büyük hüsrana uğratanlardır ki iman etmezler.” En’am /20
Allah’ın isimleri nasıl çevrilmeli? Bu konuda çeşitli düşünceler vardır. Türkiye’deki kiliselerde bile birçok farklı fikirler vardır çünkü bu konu çok önemlidir, Allah’ın kimliğiyle ilgidir. Bu konuyu doğruca anlamak için, bugüne kadar nasıl çevrildiklerini bilmeliyiz. Kutsal Yazıların bütün terimleri, tercümanın derin araştırmasını, pür dikkat, canı gönülden adanma ve bol dua ile çalışmasını gerektirir. Allah isimleri ise –YHWH Yahve, Elohim, Adonai, Teos, Kurios Allah’ın kimliğinin başlangıç noktası sundukları için, kat kat daha fazla gerektirir. Hamdolsun, bugüne kadar Türkçe Kutsal Kitap çevirisi yapanlar, işlerinin kıymetini bildiler ve Allah onlardan bir sürü eser çıkarttı. Bakalım, onlardan neler öğreneceğiz. Orijinal Metinlerde Allah’ın İsimleri Çevirilerine bakmadan önce, orijinal metinlerden bahsetmek gerek. Kutsal Kitap -Tevrat, Zebur ve İncil birlikte- 3 farklı dilde yazılmıştır. O yüzden Allah’ın birçok ismini taşımaktadır. Örneğin Allah’ veya Tanrı’ anlamıyla gelen dört isim vardır El, Elohim, Elah ve Teos. İlk ikisi İbranice, üçüncüsü Aramice ve dördüncüsü ise Yunancadır. Üstelik, aynı dilde yazılan kitapların arasında çeşitli üsluplar ve konular vardır. Bunun üzerine Allah’ın bir ismi, bir bölümde çok yaygın olur ve diğer bölümde hiç bulunmayabilir. Örneğin, Musa’nın beş kitabın hepsinde, İbranice en yaygın olan Allah’un üç ismi –YHWH, Elohim ve Adonai– bulunur ama Vaiz kitabında yalnızca Elohim bulunur. Vaiz kitabında YHWH ve Adonai yoktur. Ayrıca Eyüp kitabı gibi Kral Davut’un çağından önce yazılan kitaplar, El Şaddai ismini 2001 Kutsal Kitap Yeni Çeviri’de Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’ olarak çevrilmiştir yaygın olarak kullanır ve Adonai Tsevaot ismini 2001 Kutsal Kitap Yeni Çeviri’de Her Şeye Egemen Rab’ hiç içermez. Aksine, Yeşaya kitabı gibi Kral Davut’tan sonra yazılan kitaplarda Adonai Tsevaot yaygın kullanılır ve El Şaddai ismi bulunmaz. Buna benzer ayrıntıların hepsini bir çeviri açık ve akıcı bir şekilde aktaramaz ama Allah’ın kelamı söz konusu olduğu için, tercüman elinden geleni yapmalı. Yukarıda verilmiş örneklerin hepsi İbranice yazılan bölümlerdendir. Eski Ahit’teki bazı bölümler Aramice de yazılmıştır. Tercüman İbranice ve Aramice olan Allah’ın isimleri arasındaki farklılıklar üzerinde çalışmalıdır. Bu iki dil birbirlerine benzerler fakat Yeni Ahit’in tümü bambaşka bir dilde yazılmıştır Yunanca Grekçe. Aslında Yeni Ahit’teki Allah’ın isimlerini anlamak için, ilk olarak yıllar önce çevrilmiş “Septuaginta” adlı Eski Ahit’in Yunanca çevirisinin 200 civarında bitirilmiştir araştırılması gerek, çünkü Yeni Ahit’i çok etkilemiştir. İsa ve havarileri dünyada yaşadıkları zaman, Septuaginta birçok ülkelerde kullanılıyordu. O yüzden Yeni Ahit, Eski Ahit’ten alıntı yaptığında bunu doğal olarak Septuaginta’dan aldı. Dolaysıyla Yeni Ahit’teki Allah’ın isimlerini doğru anlamak için, tercüman ilk önce İbranice ve Aramice Allah isimleri üzerinde araştırma yapmalı, sonra ise Septuaginta’da onların nasıl çevirdiğini öğrenmelidir. Nihayet artık Yeni Ahit’teki Allah isimlerini doğruca anlayabilir. Örneğin Septuaginta’nın çevrildiği zamandan ta bugüne kadar, Allah’ın özel ismi olan YHWHi hiç söylenmez. Allah’a saygı göstermek için, Yahudiler O’nun özel ismi olan YHWH’iağızlarına almazlar. Tevrat ve Zebur okuduklarında YHWH ismine rastlayınca onun yerine Adonai Efendim’ veya hash-Shem O İsim’ derler. Bu geleneğe göre, Septuaginta’da hem YHWH ismi hem de Adonai ismi, Kurios Efendi’ ile çevrilmiştir. Buna göre orijinal Eski Ahit metinlerde YHWH ve Adonai isimlerin bulundukları ayetlerde, Septuaginta çevirisinde yalnız Kurios bulunur. Bu tercüme yöntemi ile birçok buna benzer yöntemler Yeni Ahit’i çok etkilemiştir. Bir çeviri bu ayrıntıların hepsini akıcı bir şekilde aktaramaz. Tercüman hedef kitlesinin anlayabileceği kadarını aktarmaya çalışmalı. Kutsal Kitap Türkçe Çevirilerinin Yöntemleri Allah Türkçe konuşanlara zaten zengin bir çeviri hazinesini bahşetti. 2018 yılında çıkmış olan Dil Değişir Kelam Değişmezin önsözünün anlattığı gibi,[1] 1660’lardan beri Türkçe Kutsal Kitap çevirileri yapılmaktadır. Bu çeviri hazinesinde, Allah’ın isimleri hakkında birkaç yöntem görürüz. Kullanılan yöntemler, üç farklı yöntem gruplarına bölünebilir 1 Tutarlı bir şekilde Allah kelimesini kullanan, 2 tutarlı bir şekilde Tanrı kelimesini kullanan çeviriler ve 3 serbest çeviriler. Her üç gruptan, örneklere bakacağız ama ilk olarak tercümanlık teorisinde durmamız lazım. Allah isimleri ve tutarlılık Tutarlı’ ve serbest’ ne demek anlamak için, tercümanlık tekniklerine gelelim. Hiçbir çeviri tamamen tutarlı olamaz. Dillerin aralarında farklılıklar dağlar kadar büyüktür. Tutarlı bir çeviri akıcı olamaz, doğru anlamı taşıyamaz. Bazı terimler bir dilde o kadar geniş anlamlar verir ki başka bir dile on taneden fazla kelimeyle çevrilmesi gerekir. Örneğin Eski Ahit’te, İbranice eved kelimesi 809 kez geçer. Bu geniş kavram için, Türkçe dilinde çeşit çeşit kelimeler vardır. 2001’de çıkan Kutsal Kitap Yeni Çeviri’de bu 10’dan fazla farklı kelimeyle çevrilmiştir.[2] Bu Türkçe kelimeler bulundukları ayetlerde doğru anlamı taşıyor, fakat hiçbiri her ayette doğru anlamı taşıyamaz. Buna benzer çok örnek sunulabilir. Ayrıca dillerde farklı dilbilgisi kuralları vardır, bu yüzden de Allah’ın isimleri hem tutarlı hem akıcı olarak çevrilemez. YHWH ismini Allah olarak çevireceğiz dersek, bu olabilir. Fakat tamamen tutarlı bir şekilde çevirirsek iyi olamaz. Türkçe’nin gramer kurallarına tam uygun olarak Dirildi’ diye bir cümle olabilir. Fakat İngilizce kurallarına göre bu cümle devrik olur. Çünkü öznesi belli olmalı. O dirildi’ veya İsa dirildi’ gibi özne açık bir şekilde söylenmeli. Allah’ın isimleri de buna benzer şekilde dilbilgisi kurallarından etkilenir. O yüzden, Allah’ın isimleri yalnız tutarlı sayılır bir şekilde çevrilebilir. Türkçe Kutsal Kitap çevirilerine dönersek, Allah’ın çoğu ismi bunun gibi tutarlı sayılır şekilde çevirmiştir. Tercümanlar, hedef kitleyi düşünerek her orijinal Allah ismi için en uygun karşılılığı seçtiler. Sonra ise ayetin cümle yapısına göre, onun karşılığıyla, bir zamirle veya Dirildi’ cümlesindeki gibi açık tek bir kelime yazmadan Allah isimlerini çevirmişlerdir. Şimdi örneklere bakalım. İlk Kutsal Kitap Türkçe çevirisi 1666 yılında bitirilmiştir.[3] Bu ilk çeviri ile onun 1819 kopyasında Allah’ın isimleri biraz serbest bir şekilde çevrilmiştir, aşağıda bunu ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz. Kieffer tarafından revizyonu yapılan 1827 Kitabı Mukaddes’te,[4] Allah’ın isimleri tutarlı bir şekilde çevrildiler ve bu, daha sonra yapılan çevirilere örnek oldu. Bu yıl çıkacak olan Halk Dilinde Kutsal Kitap hariç HAKK’ın Yeni Ahit bölümü 2012’de Halk Dilinde İncil olarak basılmıştır, 1827 KM’den sonra gelen Türkçe çevirilerin hepsi ondan örnek alıp Allah’ın isimlerini tutarlı sayılır bir şekilde çevirmiştir. Tablo 1, Türkiye kiliselerde kullanılmış ve kullanılmakta olan çevirileri gösterir. Tablo 1 Kutsal Kitap Türkçe Çevirileri YA = Yeni Ahit[5] Ali BeyKiefferTurabi EfendiSelim EfendiKMKMKKHADİ1666YA 18191827Yar Mez 1852YA 1857YA 1866Mez 1868Yeş 1876Tevrat 1877188619412001YA 2012Osmanlı Türkçesi Arap harflerindeÇağdaş TürkçeSerbestTutarlı sayılır KK Tanrı’lı, diğerler Allah’lıSerbest Tablo 1’in gösterdiği gibi, yalnız Ali Bey’in 1666’da bitirdiği ilk Türkçe çeviri, onun 1819 kopyası ve onlardan ilham alan Halk Dilinde İncil hariç, Türkçe çevirilerin hepsi Allah isimlerini tutarlı sayılır bir şekilde çevirdiler. 1827’den 2001’e kadar, bütün çeviriler tutarlı, Allah kelimesini içeren çevirilerdir. 2001 Kutsal Kitap ikinci baskısı, 2008 tutarlı, Tanrı kelimesin içeren bir çeviridir.[6] Tablo 2, üç farklı gruba örnek olarak 1666 Ali Bey, 1941 KM[7] ve 2001 KK’tan bir ayet gösteriyor. Tablo en yeni çeviriyle başlıyor. Orijinal İbranice metne göre, Mısır’dan Çıkış 223-25’te Allah’ın ismi olan Elohim ismi 5 kere bulunuyor. Kutsal Kitap çeviri takımı akıcı bir çeviri sunmak isteyerek her beş ismi açık bir isimle çevirmedi. Çeviri takımı, Elohim için Tanrı’ kelimesini seçti ama iki kere yazmak daha açık ve akıcı olur diye düşündüler. 1941 KM ise, tutarlı bir şekilde Allah ile çevirdi. İlk 1666 çevirisi tutarlı değildir. Üç farklı Allah ismi kullanılmıştır Cenab-ı İzzet, Cenab-ı Hak ve Cenab-ı Bari.[8] Tablo 2 Mısır’dan Çıkış 223-25 2001 KKAradan yıllar geçti, bu arada Mısır Kralı öldü. İsrailliler hâlâ kölelik altında inliyor, feryat ediyorlardı. Sonunda yakarışları Tanrı’ya erişti. Tanrı iniltilerini duydu; İbrahim, İshak ve Yakup’la yaptığı antlaşmaya anımsadı. İsraillilere baktı ve onlara ilgi KMVaki oldu ki, o çok günler geçerken, Mısır Kralı öldü. İsrail oğulları kölelik sebebiyle inlediler ve feryat ettiler. Kölelik sebebinden onların figanı Allah’a çıktı. Allah onların iniltilerini işitti ve Allah İbrahim’le, İshak’la ve Yakub’la olan ahdini hatırladı. Allah İsrail oğullarını gördü ve Allah’a malûm Ali Beyve niçe eyyâmdan soŋra Mısır pâdişâhı öldü ve benî İsrâʾîl kullukdan âh ėdip feryâd ėtdiler de kulluk sebebinden olan feryâdları Cenâb-ı ʿİzzete çıkdılar Cenâb-ı ʿİzzet dahi feryâdını işitdi hem Cenâb-ı Hak İbrâhîm İshâk ve Yaʿkûb ile ėtdiḡi ʿahdini hâtırına getirdi ve Cenâb-ı Bârî benî İsrâʾîli görüp Cenâb-ı Bârîye niyetce maʿlûm oldu Her üç çeviri, İbranilerin yakarışları kime ulaştı, kim onları duydu, kim ahdi hatırladı, kim gördü ve kim ilgi gösterdi, bunları doğruca ifade ediyor; hepsi Allah’tır. Fakat aynı zamanda Elohim’in kim olduğunu farklı bir şekilde açıklıyor. Bu örnekten, Türkçe Kutsal Kitap çevirisinin çoğunun Allah isimlerini tutarlı sayılır bir şekilde çevirdiğini görüyoruz. 1666 Ali Bey çevirisi farklıdır. Fakat bütün 1666 çevirisine bakıp çok da fazla serbest bir çeviri olmadığını anlarız. Elohim serbestçe çevrildi ama Allah’ın diğer isimleri –YHWH, Adonai, Şaddai, sayılır bir şekilde çevrilmişlerdir. Tablo 3 bunu açıklıyor. Yine Mısır’dan Çıkış bölümüne bakıp Allah’ın özel isimleri olan YHWH ve Adonai isimlerinin nasıl çevrildiğini görelim. Tablo 3 YHWH ve Adonai, Mısır’dan Çıkış Orijinal İbranice2001 KK1941 KM1666 AliBeyYHWH Mısır’dan Çıkış 398RAB 371RAB 386Allâh Teala 396Adonai Mısır’dan Çıkış 8[9]Rab 7 Egemen 1Rab 4 RAB 4Rabb 6 Allâh 1 Gördüğümüz gibi, her üç çeviri YHWH ve Adonai isimlerle ilgili tutarlı sayılır. 1941 KM, yeni Latin harflerine henüz alışmakta olduğu için Adonai için kendi sistemini azıcık yarım bırakmış ama sistemi belli; YHWH = RAB ve Adonai = Rab. 2001 KK da aynı sistemi kullandı. Egemen’ ise bir istisna değil, hatta çok titiz bir sistem gösterir. Mısır’dan Çıkış 2317 ayetinde bulunan Adon YHWH’i, 2001 Kutsal Kitap’ta hepEgemen RAB’ olarak çevrilmiştir. Yoksa normal Adon = Rab ve YHWH = RAB karşılıkları, Rab RAB’ yapardı. 1666 çevirisi sadece Elohim’i ve Yunanca olan Teos’u serbestçe çevirdi, diğerleri tutarlı sayılı şekilde çevrildi. Allah’ın isimlerini biraz serbestçe çevirdi. Allah’ın özel ismi Türkçe Kutsal Kitap çevirileri arasında, tutarlıktan başka Allah isimlerle ilgili daha büyük fark vardır. 1666 yılındaki ilk çeviri, YHWH’i Allah’ diye çevirdi. Gördüğümüz diğer çeviriler, RAB diye çevirir. İlginç olan, 1666 çevirisi ve onun 1819 kopyası hem Allah hem de Tanrı kelimelerini kullandı ama sonraki basımlar ya Allah ya da Tanrı kelimelerini kullandılar. Şimdi soralım, 1665 ilk çevirisi niye Elohim’i ve Teos’userbestçe çevirdi? Her iki farklılık özel isimler konusuyla ilgilidir. Bunu anlamak için, yine dilbilime dönelim. Özel isimler, gramer kurallarına göre diğer isimlerden farklıdırlar. Mesela, eşimin ismi Melissa. Onu birileriyle tanıştırdığımda Melissam eş’ diyemiyorum. Eşim Melissa’ demem gerek. İshak Peygamber Türkçe bilseydi, hiç İbrahimim baba’ demezdi, babam İbrahim’ derdi. Buradan anlıyoruz ki, bir sürü kelime aynı kişiyi kastedebilir, İbrahim, baba, vb. ama iki-üç ismi birlikte kullandığımızda, bu kişinin daha özel olduğunu görürüz. Bu özellikle ilgili birçok noktayı konuşabiliriz ama bu noktalardan bir tanesi hem kolay hem de konuştuğumuz konuyla ilgilidir. Özel isim olan babam İbrahim’ gibi isimler -im, -sı, -iniz, vb. ekler almaz, daha az özel olanlar alır. İbranice Allah isimlerine dönelim. Hangisi Allah’ın özel ismidir? YHWH mi? Elohim veya Adonai mı? YHWH’dir ve beklediğimiz gibi, orijinal İbranice metinlerde YHWH hiçbir ayette -im, -sı, vb. gibi ekler almaz. YHWHim veya YHWHsi gibi hiçbir ifade karşımıza yılındaki ilk Türkçe Kutsal Kitap çevirisi bu özelliğe önem verdi. 1660’larda -ve galiba bugünlerde Türkiye’nin büyük kısmında olduğu gibi- O’nun özel ismi Allah’tı. O yüzden 1666 çevirisinin tercümanı olan Ali Ufki, özel isim olan YHWH’iAllah ve Allah Teala olarak çevirdi. Ondan sonra, Elohim için bir karşılık arayınca, Tanrı’yı seçti. Yukarıda yalnız Mısır’dan Çıkış 223-25’i okuduk. Ancak 1-8. bölümlerin hepsini okusaydık, 50’den fazla kez Elohim isminin bulunduğunu ve40’tan fazla kez Tanrı veya Tanrı Teala olarak çevrildiğini görürdük. Mısır’dan Çıkış ve birçok Eski Ahit bölümünde, bazı bölümlerde Elohim ismi serbestçe çevrilir ama gitgide daha çok Tanrı ve Tanrı Teala olarak çevrilmeye başlanmıştır. Vaiz bölümünün tümünde Elohim’i Tanrı ve Tanrı Teala olarak çevirmişti. O yüzden Ali Bey’in sistemini şöyle özetleyebiliriz; YHWH = Allah Teala ve Elohim = Tanrı Teala ve bazen diğer isimleri. Yani Allah ismi zaten YHWH için kullanıyor diye Elohim için Tanrı ismini seçti. Fakat Tanrı kelimesi yetmeyebilir diye düşünerek bazen Elohim’i serbestçe çevirmeye karar verdi, Mısır’dan Çıkış 223-25’te gördüğümüz gibi. 1827 revizyonunda, daha tutarlı bir yöntem kullandı ve etimolojiye önem verdi. Dil bilimciler, İbranice Elohim ve Arapçadan alınan Allah kelimelerinin aynı kökten geldiğini açıklıyor. O yüzden 1827 revizyonu Allah’ı, Elohim için kullanmayı uygun gördü. Ondan sonra, YHWH için nasıl bir karşılık olur diye düşündüğünde, birçok modern dillerin yaptıkları gibi Septuaginta’dan örnek alarak Efendi’ anlamıyla gelen Rab kelimesiyle çevirdi. Yine Septuaginta’dan örnek alarak Adonai için de Rab kelimesini kullandı. Osmanlıca metinler Arapça harfleriyle yazıldıkları için YHWH = Rab ve Adonai = Rab. Latin harfleri kullanılmaya başladığında, büyük-küçük harflerle ayırıp YHWH = RAB ve Adonai = Rab sistemini görüyoruz, 1941 KM’te yapıldığı gibi. Bunun üzerine, 2001 Kutsal Kitap’a kadar her Türkçe Kutsal Kitap çevirisinin Allah ile başladığını düşünebiliriz. 1941 KM gibi, çoğu etimolojideki bağlantıyı görüp Allah kelimesini, Elohim için kullandı. 1666 çevirisi ise özel isim konusunu düşünerek Allah kelimesini, YHWH için kullandı. Buradan yola çıkarak sistemlerini kurmaya devam ettiler. Fakat beklediğimiz gibi, her iki sistem de mükemmel, sorunsuz çeviri yapamamıştır. 1665 çevirisinin sorununu zaten gördük. Ali Bey Elohim için yeterli bir karşılık bulamadı. Diller o kadar farklı ki YHWH, Elohim, Adonai, vb. içintamamen aynı karşılığın bulunabileceği beklenmesin. O yüzden Ali Bey, Elohim ismini çevirdi ama keşke okuyucuya bir ipuçu önem veren çeviriler ise tutarlıdırlar ama ortaya tuhaf Allah isimleri çıkartırlar. Mesela, YHWH -imiz eki gbi ekler almaz fakat Elohim alır. O yüzden orijinal metinlerde Elohimimiz YHWH gibi ifadeler yaygındır. Dolaysıyla 1941 KM’te Allahımız Rab’ gibi ifadeler bulunuyor. Fakat Allahımız Rab’ için internetten arama yaptığımızda, yalnız Hristiyan siteleri çıkar. Çünkü Türkçe konuşanların çoğu Allah’ı özel isim olarak kullanıyor, Rab değil. Yani Rabbimiz Allah’ olur ama Allahımız Rab’ denmez, yalnız tutarlı şekilde Allah kelimesini kullanan Kutsal Kitap çevirilerinde bulunur. Bunlar da tam tutarlı olamazlar, iki kez “Rab RAB” olmasın diye 2001 Kutsal Kitap versiyonu, Adon YHWH için Egemen RAB’ gibi bir ifade kullanır. Ama bu sorunları abartmayalım. Hepsinin anlamı doğru gelebilir, ama biraz tuhaf da görünebilir. Sonuç Çeviriler üzerinde yapılan araştırmalar, okuyucuların bir metin devamlı okurlarsa, giderek doğru anladığını gösteriyor. Bir okuyucu ilk okuduğu zaman doğru anlamazsa da okumaya devam ederse anlamı çözer. O yüzden hem Tanrı hem de Allah kelimesini kullanan çeviriler doğru anlamı verir. Serbest ve tutarlı çeviriler doğru anlam verebilirler. Kilise zaten sorunlu Kutsal Kitap çevirisini kabul etmez. O yüzden, güvenli bir şekilde şunu diyebiliriz Allah da olsa, Tanrı da olsa, tutarlı da olsa, serbest de olsa, okuyucu anlamak isterse, anlar -inanmak farklı bir konu tabii. Allah tercümanlara yeterince akıl vermeye devam etsin, okuyacak kişileri de aydınlatsın. [1] Kutsal Kitap çevirilerin bütün ayrıntılı tarihçesinin Türkçe ve İngilizcesi versiyonları şu linkte bulunmaktadır Dil Değişir Kelam Değişmez’in önsözü bu tarihçenin kısaltmasıdır. [2] Eved, köle’ Yar. 925, kul’ Yar. 926, adam’ Yar. 1415, uşak’ Yar. 242, görevli’ Yar. 4020, ulak’ Say. 2218, hizmetkâr’ Hak. 324, komutan’ 1Sa. 1830, asker’ 1Sa. 226, subay’ 2Sa. 111, elçi’ 1Kr. 51 ve arkadaş’ 2Kr. 911 olarak çevrilmiştir. Bazen de aynı anlama gelen, isim olmayan bir ifadeyle çevrildi, mesela hizmetine verdim’ Yar. 2737 ve buyruğundaki’ 2Sa. 1019. [3] Bazı tarihçeler 1665, bazıları da 1666 yılında bittiğini anlatır. [4] 1666 ile 1888 arasında çevirilerin bir sürü farklı başlığı vardı. Ama hepsinin 1666 ilk çevirisiyle bağlantıları vardır. Bu yüzden bu yazıda 1888 revizyonunun başlığı olan Kitabı Mukaddes’ hepsinin başlığı olarak kullanılmaktadır. [5] Bu çevirilerin hepsi ve bulunur. [6] Aslında Kutsal Kitap’la birlikte birçok aynı yıllarda çıkan Tanrı’lı çeviriler çıkmıştır ama o çeviriler Kutsal Kitap’a çok benziyor ve Türkiye kiliselerin tarafından pek kullanılmıyorlar diye bu tabloya dahil edilmemişler. [7] “Eski Çeviri” olarak bilinen Kitabı Mukaddes’te tırnaklar ve bazı eski imla bulunduğu için bu yazıda Kitabı Mukaddes Şirketi tarafından düzenleniyor Kitabı Mukaddes Revizyonu’ndan alıntı alınmıştır. 1941 Kitabı Mukaddes ile revizyonunun arasında farklılıklar yalnız imlayla ilgidir. [8] Cenab, bir saygı ifadesidir. Bari, yaratan’ demek. [9] Toplam 16 tane bulunma var. Fakat 8 tane efendi’ anlamıyla büyük bir insanı kastediyor, Allah’ı kastetmiyor.
tevratta geçen allah ın isimleri