Senmi kocanı aldatıyorsun? Yaptığın günahtır ama dua başka bir şeydir. Ancak duanın da kabul olmasının şartları vardır. Mesela, Allah'ım benim Zina yapan kadının duası kabul olur mu? Duası kabul olmayacak kişilerden birisi; hanımı zina ettiği halde onu boşamayan kocadır. Tabii, burada fuhşun tespiti için adil ve güvenilir olan 4 tane Müslüman erkeğin, olayı açıkça görmeleri gerekir. Oturduğun Yerden Kalkmadan Kabul Olacak Dua. Allâhümme yâ i mâde men lâ i mâde leh, yâ senede men lâ senede leh, yâ z ü h ra men lâ z ü h ra leh, yâ ğ ıyâ s e men lâ ğ ıyâ s e leh, yâ kerîmel a fvi yâ h asenettecâvuzi yâ kâşifel belâi yâ az îmerracâi yâ a vne dd u a fâi yâ mun q i z el ğ ar q â yâ münciyel 3-Allah’a İsyan Hâlinde Yapılan Dualar Kabul Olmaz. Allah’a isyan halindeyken yada günah işlerken yapılan dualar kabul olmaz. Mesela içki içerken zina yaparken vb. durumlarda (kısacası günah işlerken) yapılan dualar kabul olmaz. Aynı şekilde haram yiyenin duasının da kabul olmadığı aşağıdaki hadiste belirtilmektedir. Kadının dışarıda abdest alması caiz olur mu? Ekleyen: Hikmet.net Ekleme Tarihi: Haziran 10, 2015. Eklenen Kategori(ler)KADIN İLMİHALİ, TESETTÜR. Kadın, ev dışında abdest alabilir. Abdest alırken önemli olan mahrem yerlerinin erkekler tarafından görülmemesidir. Dịch Vụ Hỗ Trợ Vay Tiền Nhanh 1s. Kur'an'da zina cezası Nur Suresinde cezalandırma ile ilgili şu sözler bulunur Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininin koymuş olduğu hükmü uygulama konusunda onlara acıyacağınız Allah zina edenleri affeder mi?2 Zina eden kadının cezası nedir?3 Cinsel organa dokunmak zina mıdır?4 Zina yapan kadının duası kabul olur mu?5 Zina edenin ömrü kısalır mı?6 Hangi tövbe kabul edilmez?7 Bekâr kadın zina yaparsa cezası nedir?8 Evli kadının zina yapması suç mu?Allah zina edenleri affeder mi?Ölüm komasına girmeden yürekten yapılan her bir tövbe gibi zinadan ötürü yapılacak tövbe de kabul edilir. Kuran'da pek çok âyet, tövbelerin kabul olunacağını, işlenen günahların silineceğini müjdelemektedir. Şûra sûresinin 25. âyetinde şöyle buyrulur “Allah kullarının tövbelerini kabul eden kadının cezası nedir?İslam hukukunda evli veya dul olup zina yapan kadın ve erkek dört mezhebin ittifakla görüşüne göre 'ölünceye kadar taşlanarak' cezalandırılır. Bu cezalandırmaya 'recmetmek' denmektedir. Bu cezalandırmaya dair Kur'an'da açık bir ayet organa dokunmak zina mıdır?Aldığımız yanıtlardan ortaya çıkan sonuç şöyle Birbirine dokunarak kurulan ilişki, cinsellik içeren görüşme ve hareketler zina değil. Ancak zinaya giden hareketler. Bu hareketlerin beşinci ayında işin zinaya gitmeyeceğini kimse bilemez. Bu nedenle yapan kadının duası kabul olur mu?Duası kabul olmayacak kişilerden birisi; hanımı zina ettiği halde onu boşamayan kocadır. Tabii, burada fuhşun tespiti için adil ve güvenilir olan 4 tane Müslüman erkeğin, olayı açıkça görmeleri edenin ömrü kısalır mı?Geçimini bozar, huzurunu bozar, ömrünün bereketini giderir. Dünyadan nasıl gittiğinin farkında bile omazsın. 3- Allah'ın rahmeti ,şefaati gider. Rabbimiz lanetlediği için ömrü kısalır, yani bereketsiz hale tövbe kabul edilmez?5-Ölüm yaklaştığında edilen tevbe kabul olmaz Fakat sekerat vaktinde ölüm yaklaştığında edilen tevbeler artık kabul edilmez. Cenab-ı Hak cc şöyle buyuruyor Sadece cahillikle, istemeden bir günah işleyen, sonra da hatalarını fark edince benim bağışlamama sığınan kullarımın tevbesini kabul kadın zina yaparsa cezası nedir?Ayrıca Nisa 25'inci ayette, evlendiği halde zina eden cariyeye, diğer evli kadınların cezasının yarısının uygulanması emredilmektedir. Ama evli kadının cezası recm ise recmin yarısı yoktur. Bu kanıtlar, Kur'ân'ın recmi kaldırdığını ve evli bekâr, zina eden herkese yüz sopa cezasını getirdiğini ortaya kadının zina yapması suç mu?Eski kanunda yer alan düzenlemeye göre; zina eden kadın hakkında hapis cezası öngörülmüştür. Zina suçunda temel ceza için evli bir kadının, başka bir erkekle bir kez cinsel ilişki kurması mahkûmiyet için yeterli görülmüş, ayrıca kadının cinsel ilişki kurduğu kişinin evli ya da bekâr olmasının önemi aranmamıştır. Zina eden kadinin Tovbesi kabul olur mu? Ölüm komasına girmeden yürekten yapılan her bir tövbe gibi zinadan ötürü yapılacak tövbe de kabul edilir. Kuran’da pek çok âyet, tövbelerin kabul olunacağını, işlenen günahların silineceğini müjdelemektedir. Şûra sûresinin 25. âyetinde şöyle buyrulur “Allah kullarının tövbelerini kabul eder. Zina yapan bir kişi nasıl tövbe etmeli? Tövbe Duası Arapça Okunuşu “Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe’l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ. Zina yapanların günahı nedir? Cezai yaklaşımları fıkıh ve şeriat belirler. İki ayette zina şirk ve adam öldürme gibi büyük günahlar arasında zikredilir. Ayrıca bir başka ayette de zina eden erkekle zina eden kadına yüzer sopa vurulması emredilir ve zina eden kimsenin ancak zina edenle veya bir müşrikle evlenebileceği vurgulanır. Zina eden kişi hangi hastalığa yakalanır? 1- Direk Allah’ın gazabı ile karşılaşır. Kabirden kalkıp mahşer meydanına giderken Allah’ın gazabı ile karşılaşır….Dünyada başına gelir Yüzünün nuru gider. Yüzünden nerdeyse anlaşılacak hale gelir. … Fakirlik getirir. … Allah’ın rahmeti ,şefaati gider. BE 25 Eki 2559 Dinen zina yapan kadının nikahı düşer mi? Allah kulu adına kıskançtır. Günah olması ayrı şey, ancak zina eden kişinin nikahı bozulmaz.” Erkek erkeğe ilişkiye girenin tövbesi kabul olur mu? ALLAH tövbe edenin tövbesini kabul eder. Eşcinseller cennete girmez diye Kur’ân’da bir ifade yok. Arada derece farkı olsa da zina da, eşcinsellik de, hırsızlık da büyük günahtır. Ama hangi günah olursa olsun Allah tövbe edenin günahını siler. Zina eden biri ne yapmalı? – İsra Suresi, 32. ayet; “Zinaya yaklaşmayın. Zira zina yapmak, bir hayasızlık olup çok kötü bir yoldur. ” – Nur Suresi, 2. ayet; ” Zina yapan kadın ve zina yapan erkeklerin her birine yüz’er sopa vurun; Allah’a ve ahiret gününe iman ediyor iseniz, Allah’ın hükümlerini uygularken zina yapanlara acıma duymayın. Öpüşmek zina sayılır mı? Nikahsız el ele tutuşmak haramdır. Dudaktan yanaktan öpmek de günahtır. Zinaya girmez. Zina yapanın ahiretteki cezası nedir? “Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüz sopa vurun, Allah’a ve ahiret gününe inananlarsanız Allah’ın cezasını uygulamada sizi, onlara karşı acıma duygusu tutup engellemesin. Zina edenin imanı gider mi? Muhammed Efendimiz şunları buyuruyor ” Bir şahıs zina yaptığı zaman ondan imanı gider, tıpkı bir gölge gibi kişinin imanı başının üzerinde durur. “ Erkek zina yaparsa cezası nedir? İslam hukukunda evli veya dul olup zina yapan kadın ve erkek dört mezhebin ittifakla görüşüne göre ölünceye kadar taşlanarak’ cezalandırılır. Bu cezalandırmaya recmetmek’ denmektedir. Bu cezalandırmaya dair Kur’an’da açık bir ayet yoktur. Zina eden dinden çıkar mı? Çünkü bu kutsi duygu ile zina bir arada bulunamaz. Bazı alimler ise bu hadisi, “gerçek bir imanla iman etmiş olsaydı, zina edemezdi” tarzında değerlendirmişlerdir. Neticede; zinayı meşru saymadıkça, zina eden dinden çıkmaz. Kocasını aldatan bir kadının nikahı düşer mi? Adana’dan gelen kadın izleyici, Hatipoğlu’na “Hocam zina yapan erkeğin, eşiyle olan dini nikahı düşer mi?” diye sordu. Hatipoğlu ise merak edilen soruya şöyle yanıt verdi “Erkek de karısını aldatırsa, tersi de olursa Allah’ın katında büyük bir günahtır. Kadın imam nikahını bozabilir mi? “İsmet hakkı”, kadına kocayı boşama yetkisi veren bir uygulamadır. Evlilikte dini nikâhın mevcut olduğu eski devirlerde boşama hakkı genellikle kocaya aitti. Erkek erkeğe ilişkiye girmenin günahı nedir? Aynı cinsten olan iki kişi arasında nikah meşru olmadığına göre, bunlar arasında cinsel ilişki de meşru olmaz. İster erkekler ister kadınlar arasında olsun eşcinsel ilişkiler, dinimizin kesinlikle yasakladığı en büyük günahlardandır. hamilenin duası hamile kadının duası kabul olurmu hamilelerin kabul olur mu hamilenin olur mu hamile kadının Her dua kabul olur mu? Kabul edilmeyen dua olur mu? Günah olmayan ve şartlarına uygun yapılan her dua kabul olur. Allahü teâlâ kendisine açılan eli boş çevirmekten hayâ eder. Kur’an-ı kerimde Allahü teâlâ, Bana dua edin, kabul edeyim buyuruyor. Mümin 60 Allahü teâlâ, kabul etmese böyle buyurur mu? Ben dua ediyorum; ama kabul olmuyor demek yanlıştır. Onunki de kabul olmuştur. Mesela o kimse bir araba ister de, Allahü teâlâ ona bir ev ihsan edebilir. O, arabayı alamadığı için duam kabul olmadı zanneder. Duası sayesinde başına gelecek büyük bir bela önlenmiş olabilir. Yahut dua sayesinde günahları affedilmiş olur veya ahirette çok büyük ihsanlara kavuşur. Bu kabul edilme hususu, bir hadis-i şerifte şöyle açıklanıyor Meşru olarak dua eden mümin, şunlardan birine muhakkak kavuşur Kabul olur veya kabul edilmiş bir ibadet sevabı alır ve âhirette büyük nimetlere kavuşur. Günahları affedilir veya iyilikleri artar yahut önlenmesini istediği o kötülüğün bir benzerinden onu kurtarır. O halde dua etmeye devam edin! Allah’ın ihsanı boldur. Dünyada duası kabul olanlar, duası dünyada kabul olmayanlara, ahirette verilen nimetleri görünce, “keşke, bizim de dünyada dualarımız hiç kabul olmasaydı” diyeceklerdir. [Deylemi, Hâkim] Peygamber efendimiz anlatır Allahü teâlâ bir kulunu severse veya onun sevgili bir kul olmasını isterse, üstüne bardaktan boşanırcasına musibet yağdırır, onun üzerine ardı ardına belalar gönderir. Bu kimse dua ederse, Cebrail aleyhisselam, Yâ Rabbi, bu sevgili kulun istediğinin verilmemesinin hikmeti nedir? diye sorunca, Allahü teâlâ, Ben onun sesini dinlemeyi seviyorum, bırakın, duaya devam etsin! buyurur. Kul, ya Rabbi der, Allahü teâlâ, Söyle, her istediğini vereceğim ve memnun edeceğim. İzzetime yemin ederim, ne dua edersen kabul edeceğim, ne istersen vereceğim; ancak bu isteklerini ya dünyada veya ahirette veririm, ahirette verirsem daha üstününü verir, daha büyük belaları üzerinden def ederim buyurur. Kıyamet günü, teraziler kurulur, namaz ehli getirilir, karşılığını tam alırlar. Oruç tutanlar getirilir, karşılığını tam alırlar. Zekât ehli getirilir, onlar da karşılığın tam alırlar. Hac ehli getirilir, onlar da karşılığını tam alırlar. Belaya, musibete uğrayanlar getirilir, onlar için terazi kurulmaz, ücretleri, mükâfatları tartısız, hesapsız bol bol verilir. Bunlara verilen sevabların büyüklüğünü görenler, Keşke bizim de dünyada vücutlarımız makaslarla doğransaydı da, biz de böyle büyük nimetlere kavuşsaydık derler. Duası kabul olan kişiler, duanın kabul olduğu vakitler ve yerler usul ve adabına uygun olarak dua ettiği zaman duası kabul olur ve bunun faydasını ve etkisini dünya ve ahirette görür. ALLAH KATINDA DUANIN ÖNEMİ Yüce Allah, ayetlerde dua edenin duasını kabul edeceğini bildirmektedir “Kullarım, sana benden sorarlarsa onlara söyle Ben onlara yakınım. Dua eden, bana dua ettiği zaman onun duasına karşılık veririm. O hâlde onlar da bana karşılık versin benim çağrıma uysunlar, bana inansınlar ki, doğru yolu bulmuş olalar.” Bakara, 2/186 “Yahut dua ettiği zaman darda kalmışa kim yetişiyor da kötülüğü onun üzerinden kaldırıyor ve sizi eskilerin yerine yeryüzünün sahipleri yapıyor? Allah ile beraber başka bir ilah mı var? Ne de az düşünüyorsunuz?” Neml, 27/62 Birinci ayette dua edenin duasının kabul edileceği, ikinci ayette ise darda ve sıkıntıda kalanın sıkıntısının giderileceği bildirilerek Allah’ın dualara icabet eden olduğuna işaret edilmektedir. “Şüphesiz Rabbim duaları işitendir.” İbrâhim, 14/39 “Orada mihrapta Zekeriyyâ, Rabbine; Rabbim, bana katından temiz bir nesil ver. Sen duayı işitensin’ diye dua etmişti.” Âl-i İmrân, 3/38 “O’ndan mağfiret dileyin, sonra O’na tövbe edin! Çünkü Rabbim yakındır, duaları kabul edendir” Hûd, 11/61 anlamındaki ayetlerde ise Allah’ın “karîb kullarına yakın”, “semî’u’d-dua duaları işiten” ve “mücîb duaları kabul eden” olduğu bildirilmektedir. Peygamberimiz de; “Allah, hayâ sahibidir, çok kerimdir. Bir insan iki elini kaldırıp kendisine dua ettiği zaman, o kalkan iki eli boş çevirmekten hayâ eder” Tirmizî, De’avât,118; bk. İbn Hıbbân, Ed’ıye, No 876; Hâkim, De’avât, I, 497 anlamındaki hadisi ile Allah’ın duaları kabul edeceğini beyan etmiştir. Medineli müslümanlardan Ebû Ümâme adlı sahabîyi mescitte kederli bir şekilde otururken gören Resûlullah ona; “Namaz vakti değil, niçin mescitte oturuyorsun?” diye sorar. Sahâbî; “Üzüntülerim ve borçlarım sebebiyle buradayım, ey Allah’ın Resûlü!’’ diye cevap verir. Bunun üzerine Peygamberimiz “Söylediğin zaman, Allah’ın üzüntünü ve borçlarını gidereceği bir dua öğreteyim mi sana?’’ der. Sahâbî; “Evet, öğret ey Allah’ın elçisi!” karşılığını verir. Peygamberimiz de ona şu duayı öğretir ve akşam-sabah okumasını tavsiye eder “Allah’ım! Kederden ve hüzünden Sana sığınırım, acizlikten ve tembellikten Sana sığınırım, korkaklıktan ve cimrilikten Sana sığınırım, borç altında ezilmekten ve insanların kahrından Sana sığınırım.” Sahabî; “Hz. Peygamberin öğrettiği duayı okudum; Allah da üzüntümü ve borçlarımı giderdi’’ demiştir. Ebû Davud, Salat, 367 Sırf sözle yapılan bir dua ile çalışmadan borçlar nasıl ödenecek? Sahabîye öğretilen duanın cümleleri arasında; “Acizlikten ve tembellikten Allah’a sığınırım, diye dua et” sözünün bulunması bir mesajdır. Bu mesaj ile; “Ey Ebû Umâme! Üzüntülerin ve üzüntülerine sebep olan borçların, mescitte de olsa, oturmakla ortadan kalkmaz, acizliği ve tembelliği bırak, çalış, bu konuda Allah’tan yardım iste,harekete geç, borçlarını ödemenin yollarını ara, mescitte oturup beklemekle ne üzüntün, ne de borcun biter” demek istenmiştir. Dua bir ibadet ve bir zikir olduğu için dua eden mutlaka ilâhî emre uymuş, itaat etmiş ve sevap kazanmış olur. Dünya ile ilgili isteklerini yüce Allah, kulun yararına göre hemen verebileceği gibi bir müddet sonra da verebilir veya duasının karşılığı ahirete bırakılmış olabilir. Dolayısıyla, dünya hayatına yönelik talepleri karşılanmayan kişi, duam kabul edilmedi, dememelidir. Peygamberimiz dua edene yüce Allah’ın isteğini ya dünyada hemen vereceğini veya ahirette vereceğini ya da istediği iyilik kadar kötülüğün giderileceğini bize haber vermiştir “Allah’a dua eden herhangi bir insan yoktur ki duası kabul edilmiş olmasın. Günah işlemediği, yakınları ile ilişkisini kesmediği ve isteğinde acele etmediği sürece Allah ona ya dünyada istediğini hemen verir veya isteğini ahirete bırakır ya da duası nispetinde günahlarını bağışlar.” Sahabe, “Ey Allah’ın elçisi! Nasıl acele edilir? diye sordular. Hz. Peygamber, “Kulun, Rabbime dua ettim de duama icabet etmedi, demesidir” buyurur. Tirmizî, De’avât, 13; bk. Müslim, Dua, 92 Aynı hadisin Hâkim’in Müstedrek adlı eserindeki rivayetinde; üçüncü şık; “Ya da duası nispetinde ondan bir kötülüğü savar” şeklindedir. Hâkim, De’avât, I, 493 Kabul olan duaları üç kısımda ele alabiliriz 1. Bazı kimselerin yaptığı dualar, 2. Belirli zamanlarda yapılan dualar, 3. Belirli mekânlarda yapılan dualar. DUASI KABUL OLANLAR Kur’ân’da ve hadis-i şeriflerde duası kabul edilenlerden bize örnekler verilmiştir. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz 1 Hz. Meryem’in Babası İmrân’ın Duası İmrân, kızı Meryem için; “Onu Meryem’i ve soyunu kovulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum / Senin korumanı diliyorum” Âl-i İmrân, 3/36 diye dua etmiştir. Yüce Allah, İmrân’ın duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir “Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyyâ da onun bakımını üstlendi.” Âl-i İmrân, 3/37 2 Hz. Eyyûb Peygamberin Duası Eyyûb hastalığının iyileşmesi ve sıkıntısının giderilmesi için Allah’a şöyle dua ettiği bildirilmektedir “Ey Peygamberim! Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine,Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen merhametlilerin en merhametlisisin’ diye yalvarmıştı.” Enbiya, 21/83 “Kulumuz Eyyûb’u da an O Rabbine Şeytan, bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu’ diye seslenmiş, dua etmişti.” Sâd, 38/41 Yüce Allah, Eyyûb Peygamberin duası üzerine hastalığının iyileşmesi için, “Ona ayağını yere vur, işte yıkanacak ve içilecek serin bir su” Sâd, 38/42 buyurmuş, Eyyûb ayağını yere vurmuş, çıkan su ile yıkanmış ve sudan içmiş, iç ve dış bütün hastalıklarından kurtulmuştur. Yüce Allah, Eyyûb’un duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir “Biz de onun duasını kabul etmiş ve başına gelenleri kaldırmıştık. Katımızdan bir rahmet ve kulluk edenlere bir hatıra olmak üzere ona tekrar ailesini ve kaybettikleriyle bir mislini daha vermiştik.” Enbiyâ, 21/84 3 Yûnus Peygamberin Duası Yûnus Peygamber, balığın karnında şöyle dua etmiştir “Ey Peygamberim! Zünnûn’u balık karnına girmiş olan Matta oğlu Yûnus’u da an; zira o, kavmine kızarak yurdundan ayrılıp gitmişti, bizim kendisine güç yetiremeyeceğimizi, kavminin arasından çıkmakla kendisini kurtaracağını sanmıştı. Nihayet karanlıklar içinde kalıp; Ey Rabbim! Senden başka ilah yoktur. Senin şânın yücedir, ben zâlimlerden oldum!’ diye yalvardı.” Enbiyâ, 21/87 Yüce Allah, Yûnus Peygamberin duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir “Biz de onun duasını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. İşte biz, mü’minleri böyle kurtarırız.” Enbiyâ, 21/88 Bu ayetlerde Allah, bedensel ve zihinsel her türlü hastalıktan kurtulmak için tedavi yollarına başvurulması gerektiğini, şifayı verenin Allah olduğunu vurgulamaktadır. Peygamberimiz Yûnus Peygamberin duası ile ilgili olarak; “Balık sahibi Yûnus peygamberin, balığın karnında yaptığı duası; lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine’zzâlimîn Ya Rabbî! Senden başka ilâh yoktur, seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, gerçekten ben zâlimlerden oldum’ şeklinde idi. Bu sözlerle dua eden herhangi bir Müslüman yoktur ki Allah onun duasını kabul etmiş olmasın” buyurmuştur. Tirmizî, De’avât, 85; bk. Hâkim, De’avât, I, 505 4 Zekeriya Peygamberin Duası Zekeriya Allah’a dua edip kendisine çocuk ihsan etmesini istemişti “Ey Peygamberim! Zekeriyya’yı da an. O, Rabbine; Rabbim! Beni tek yalnız başıma çocuksuz bırakma. Sen, vârislerin en hayırlısısın her şeyim sana kalacaktır’ diye dua etmişti.” Enbiyâ, 21/89 Yüce Allah, Zekeriya Peygamberin duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir “Onun duasını da kabul buyurduk ve ona Yahyâ’yı armağan ettik. Eşini de kendisi için ıslah ettik çocuk doğurmağa elverişli bir hâle getirdik. Gerçekten onlar hayır işlere koşarlar, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi ve bize derin saygı gösterirlerdi.” Enbiyâ, 21/90 5 Süleyman Peygamberin Duası Süleyman yüce Allah’tan mülk istemiştir “O, Rabbim! Beni affet, bana, benden sonra hiç kimseye nasip olmayan bir mülk hükümdarlık ver. Çünkü Sen, çok lütufkârsın’, diye dua etti!” Sâd, 38/35 Yüce Allah, onun bu duasını kabul etmiştir “Bunun üzerine Biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgârı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğerlerini onun buyruğu altına verdik.” Sâd, 38/35–38 Zikrettiğimiz bu beş örnekte, insanlara önder ve rehber olarak gönderilen peygamberlerin çeşitli konularda dua ettikleri ve dualarının kabul edildiği ve bunun bir öğüt olduğu bildirilerek mü’minlere yol gösterilmektedir. Peygamberler gibi ihlâs ile usul ve şartlarına uygun olarak dua eden mü’minlerin duaları da kabul olur. Özellikle bazı zamanlarda, konumları ve durumları sebebiyle bir kısım insanların dualarının kabul olacağını Peygamberimiz bize bildirmiştir. Bunların bir kısmını şöyle özetleyebiliriz 6 Oruçlu Kimsenin, Âdil Devlet Başkanının ve Mazlumun Duası “Üç kimsenin duası reddedilmez İftar edinceye kadar oruçlu kimsenin, âdil devlet başkanının ve mazlumun duası. Allah, mazlumun duasını bulutların üzerine kaldırır ve o dua için sema kapılarını açar ve İzzetime yemin ederim ki belli bir süre de olsa mutlaka sana yardım edeceğim’ buyurur.” Tirmizî, De’avât, 115,129; İbn Mâce, Siyâm, 48; bk. İbn Hıbbân, Ed’ıye, 17, No17228 Oruç, riya karışmayan bir ibadettir. Oruç tutan sırf Allah için tutmuştur. Dolayısıyla Allah oruç tutanın duasını kabul eder. Devlet başkanı/yönetici olup da yönetilenlere ve halka adaletli davranabilmek bir meziyettir, dürüstlüktür. Allah, bu kimselerin dualarını kabul edeceğini bildirerek adaletin önemine vurgu yapmıştır. Mazlum ise zarara uğramış, kalbi kırılmıştır, dolayısıyla zalime içtenlikle dua etmiştir. Allah, zalimin değil mazlumun yanındadır. Dolayısıyla mazlumun duasını kabul eder ve zalimden onun intikamını alır. 7 Misafirin ve Anne-Babanın Çocuklarına Duası “Hiç şek ve şüphe yok ki üç kimsenin yaptığı dua kabul edilir Anne-babanın çocuklarına yaptığı dua, misafirin duası ve zulme uğramış kimsenin duası.” Ebû Davud, Salât, 364; Tirmizî, De’avât, 48; bk. Heysemî, Ed’ıye, 17, No17229 Dinimiz misafire ibadetlerde birtakım kolaylıklar tanımıştır. Meselâ isterse Ramazan orucunu -daha sonra kaza etmek şartıyla- tutmayabilir, dört rekatlı namazları iki rekat olarak kılar, mestlerin üzerine yetmiş iki saat mesh edebilir. Bu kolaylıklar, misafire verilen değeri ifade eder. Duasının kabulü de bu sebepledir. Anne-baba, çocukların hayata gelme sebebidir. Çocukları her türlü zahmete katlanıp büyütmüşlerdir. Üzerlerinde hakları çoktur. Bu itibarla çocukları hakkında yaptıkları dua reddedilmez. 8 Mü’minlerin Yüzlerine ve Gıyaplarında Birbirlerine Yaptıkları Dua Peygamberimiz bir mü’minin, bir mü’min kardeşinin gıyabında yaptığı duanın en süratli kabul edilen dua olduğunu şu hadislerinde bildirmiştir “Hiç şüphesiz en süratli kabul edilen dua, bir mü’minin bir mü’mine gıyabında yaptığı duadır.” Ebû Davud, Salât, 364; Buhârî, Edebü’l-Müfred, No623 “İki dua vardır ki bu dualar ile Allah arasında perde yoktur. Mazlumun duası, kişinin müslüman kardeşinin gıyabında yaptığı dua.” Heysemî, Ed’ıye, 17, No17231 “Bir kimse kardeşinin gıyabında dua ettiği zaman melekler, âmin, aynısı sana da verilsin’ diye dua ederler.” Ebû Davud, Salât, 362 “Birbirleriyle karşılaşıp tokalaşan iki Müslüman yoktur ki Allah dualarını kabul etmiş, ellerini bırakmadan onları bağışlamış olmasın.” Ebû Ya’lâ, Zikir ve Dua, No 4139 “Allah, Müslümanlara zayıfların duası sebebiyle yardım eder.” Taberânî, No 4160 Bu hadisler, mü’minlerin birbirlerinin yüzlerine ve gıyaplarında dua etmelerini hem teşvik etmekte, hem de bu duaların kabul edileceğini bildirmektedir. 9 İsm-i A’zâm İle Yapılan Dua “İsm-i a’zâm”, en yüce isim, demektir. Hadis kitaplarında ism-i a’zâm ile ilgili farklı isimler zikredilmiştir. Bunlardan iki rivayet şöyledir Sahabeden Enes b. Malik diyor ki; Hz. Peygamber bir gün camiye girdi. Bir sahâbî namaz kılıyordu. Bu sahâbî namazdan sonra dua etmeye başladı ve duasında şöyle diyordu “Allah’ım! Her türlü övgü sana mahsustur. Senden başka ilâh yoktur. Sen, mennânsın/çok nimet verensin, gökleri ve yeri yokken var edensin, celâl ve ikram sahibisin, ey yaşayan, diri, canlı, ölümsüz, ezelî ve ebedî olan; zatı ile kaim olan, her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, uykusu ve uyuklaması olmayan, varlıkları yöneten, koruyan ve ihtiyaçlarını üstlenen Allah’ım! cümleleri ile sana dua ediyor, senden talepte bulunuyorum.” Bu duayı işiten Peygamberimiz “Bu kimse, Allah’ın ism-i a’zâm’ı ile dua etti ki ism-i a’zâm ile dua edildiğinde Allah bu duayı kabul eder ve bu isimle istenince Allah verir” Hâkim, De’avât, I, 504; Ebû Ya’lâ, Zikir ve Dua, No1124 buyurdu. Enes bin Malik anlatıyor. Hz. Peygamber bir adamın; “Allah’ım! Hamd sana mahsustur, Senden başka ilâh yoktur, sadece Sen varsın, Sen mennânsın, gökleri ve yeri yaratansın, celal ve ikram sahibisin, isim ve niteliklerin ile istiyorum. Senden cenneti istiyorum ve cehennemden sana sığınıyorum” diye dua ettiğini duydu ve; “Bu adam Allah’tan, O’nun yüce ismiyle istedi ki Allah’a ism-i azamı ile dua edildiği zaman kabul eder, bu isim ile istenildiği zaman verir” buyurdu. Hâkim, De’avât, I, 504; İbn Mâce, Dua, 9 Hadislerde Allah’ın ism-i a’zâmı olarak birden çok isim zikredilmiştir. Bu isimlerin başında lafza-i celal; sonra Rahman, Rahîm, Rab, Mennân, Ehad, Samed, Hayy, Kayyûm, Mâlikü’l-mülk, Bedî’u’s-semâvâti ve’l-erd, Zû’lcelâli ve’l-ikram, lâ ilâhe illallah, lâ ilâhe illâ ente isimleri gelmektedir. bk. Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 258; Tirmizî, De’avât, 65; İbn Mâce, Dua, 9; Dârimî, Fedâilü’l-Kur’ân, 14; Ahmed, III, 120; VI, 461 10 Hac ve Umre Yapanların Duası “Hacılar ve umre yapanlar Allah’ın evininin ziyaretçileridir/ elçileridir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, O’ndan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar.” İbn Mâce, Menâsik, 5 “Kim Allah için hacceder de Allah’ın rızâsına uymayan kötü söz ve davranışlardan ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, kul hakkı hariç annesinin onu doğurduğu günkü gibi günahlarından arınmış olarak hacdan döner.” Buhârî, Hac, 4; Nesâî, Menâsikü’l-Hac, 4; Müslim, Hac, 438; İbn Mâce, Menâsik, 1 Bu hadislerde Peygamberimiz Allah’ın, hac ve umre yapan kimselerin dualarını kabul edeceğini bildirmektedir. Hac ve umre; meşakkatli bir ibadettir, sıcak, izdiham ve kalabalıkta sırf Allah için sıkıntılara katlanmak samimiyetin gereğidir. Ayrıca hac ve umre yapanlar, Mescid-i Haram, Kâbe, Mina, Müzdelife ve Arafat gibi kutsal mekânlarda dua ederler, Allah da onların duasını kabul eder. 11 Allah Yolunda Cihat Eden Gazilerin Duası “Allah yolunda cihat eden gaziler, hac ve umre yapanlar Allah’ın elçileridir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, O’ndan bir şey isterlerse onlara verir.” İbn Mâce, Menasik, 5 Dini mübîni İslâm için cihad eden, Allah için beden ve mal varlığını ortaya koyan, gerektiğinde uykusuz ve aç kalan, düşmanla çarpışan müslüman, bu konumda dua ettiği zaman Allah duasını kabul eder. Her müslümanın kabul olan bir duası vardır. Peygamberimiz şöyle buyurmuştur “Her müslümanın kabul olan bir duası vardır.” Heysemî, Ed’ıye, 10, No 17215 BELİRLİ ZAMANLARDA YAPILAN DUÂLAR Müslüman, her zaman dua yapabilir, ancak bazı ay, gün ve gecelerde Meselâ üç aylarda, özellikle Ramazan aylarında, Kadir, Berat, Mirac, Regaip, Cuma ve bayram gecelerinde, seher vakitlerinde, secde hâlinde, ezan ile kamet arasında, namazdan sonra yapılan duaların kabul olacağı ile ilgili hadisler vardır. Duaların kabul olacağı zamanları şöyle özetleyebiliriz. 1 Üç Aylarda Yapılan Dualar Üç aylar, Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Recep ve Şaban; içinde bin aydan hayırlı olan kadir gecesinin bulunduğu, Kur’ân’ın indiği ve İslâm’ın beş temel esasından biri olan oruç ibadetinin tutulduğu, rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan ayına hazırlık aylarıdır. Peygamberimiz bu aylarda diğer aylara nispetle daha çok oruç tutmuş, bazen Şaban ayının tamamını oruçla geçirmiş Tirmizî, Savm, 36 ve “Yüce Allah, Şaban ayının yarısı olduğunda dünya semasına iner ve Kelp kabilesinin koyunlarının tüylerinin sayısından çok kimsenin günahını bağışlar” Tirmizî, Savm, 38 buyurmuştur. Yüce Allah’ın dünya semasına inmesi, mecazî anlamda olup duaları kabul etmesi ve günahları bağışlamasından, Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri ifadesi de çokluktan kinayedir. Hadis, Allah’ın Şaban ayında mü’minlerin tövbe ve dualarını kabul ettiğini ifade etmektedir. Ramazan ayı ise rahmet ve mağfiret ayıdır, oruç ayıdır, Kur’ân ayıdır, sosyal yardımlaşma ve dayanışma ayıdır. Bu ayda dinî duygular yükselir, Allah’a yönelişler artar ve yapılan dualar kabul olur. 2 İftar Vaktinde Yapılan Dualar Peygamberimiz “Oruçlunun orucunu açarken yapacağı dua reddedilmez.” İbn Mâce, Siyâm, 48 Hadiste, ihlas ile yerine getirilen bir ibadetin sona erme zamanında, kulun yaptığı duanın kabul edileceği müjdelenmekte ve dolayısıyla oruç açarken dua edilmesi teşvik edilmektedir. Sahabeden Abdullah ibn Amr, iftar vaktinde şöyle dua etmiştir “Allah’ım! Ben Senden her şeyi kuşatan rahmetin sebebiyle beni bağışlamanı diliyorum.” İbn Mâce, Siyâm, 48 3 Cuma Günü ve Gecelerinde Yapılan Dualar “Cuma gününde bir saat vardır ki Müslüman o saatte namazda Allah’tan bir hayır isterse, Allah ona istediğini verir” Buhârî, De’avât, 61 anlamındaki hadis bunu ifade etmektedir. Peygamberimiz Hz. Ali’ye buyurmuştur ki; “Cuma gecesi olduğu zaman gecenin son üçte birinde kalkabilirsen kalk ve dua et. Çünkü o vakit, meleklerin şahit olduğu bir zaman dilimidir. Bu vakitte yapılan dua kabul olur.” Ebû Davûd, Dua, 115 Peygamberimiz “En faziletli günlerden biri de Cuma günüdür” buyurmuş ve bu günde kendisine çok salât ü selâm getirilmesini istemiştir. İbn Hıbbân, Ed’ıye, No 910 4 Arefe Günü Yapılan Dualar Peygamberimiz “En hayırlı / kabulü şayan olan dua, Arefe günü yapılan duadır” buyurmuştur. Tirmizî Dua, 8; Malik, Dua, No 500 5 Gece Vakti Yapılan Dualar Şu hadisler gece vakti yapılan duaların kabul olacağını ifade etmektedir “Gecede bir an vardır ki, kişi ona rastlar da dünya ve ahiret için bir şey dilerse, şüphesiz Allah dileğini yerine getirir. Bu an, her gecede vardır.” Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 166 “Yüce Rabbimiz her gece yakın semaya iner, gecenin son üçte biri kalıncaya kadar kalır ve; Kim bana dua ederse ona icabet ederim, kim benden bir şey isterse ona isteğini veririm, kim benden af ve bağış dilerse onu bağışlarım’ der.” Buhârî, De’avât, 13; İbn Hıbbân, Ed’ıye, No 919–922 Bu hadisin başka bir varyantında, bu durumun, gecenin yarısı veya üçte birinden sabah oluncaya kadar devam ettiği bildirilmektedir. İbn Hıbbân, Ed’ıye, No 919, 921 Yüce Allah’ın gece dünya semasına inmesi mecazî anlamda olup bu vakitlerde duanın kabul olacağını ifade eder. Zira Allah, zaman ve mekândan münezzehtir. “Kim gece uyanınca, Allah’tan başka ilâh yoktur, bir tek O vardır, O’nun ortağı yoktur, mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur, O’nun her şeye gücü yeter. Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim, her türlü övgü Allah’a mahsustur, Allah’tan başka ilâh yoktur, Allah en büyüktür, güç ve kuvvet ancak Allah ile vardır’ der, sonra Rabbim! Beni bağışla’ diye dua ederse -veya sonra dua eder, buyurdu- duası kabul olur. Eğer azmedip abdest alıp namaz kılarsa namazı kabul olur.” Tirmizî, De’avât, 26 Peygamberimiz, gece vakti yapılan duanın daha faziletli olduğunu bildirmiştir “Gecenin sonunda yapılan dua daha faziletlidir ve kabul edilmesi daha çok umulur.” Tirmizî, De’avât, 80 “Her gece bir münadi şöyle seslenir? Dua eden yok mu? Onun duası kabul olur. İsteyen yok mu? İstediği verilir. Af ve mağfiret dileyen yok mu? Günahı bağışlanır.” Heysemî, Ed’ıye, 25, No 17244 Akşamdan sabah namazı vaktine kadar gece yapılan duaların kabul olacağı ile ilgili rivayetler vardır. Heysemî, Ed’ıye, 25, No 17243-17253 Gecenin yarısında ve üçte ikisinde yapılan dualar daha çok kabul olur. Heysemî, Ed’ıye, 25, No 17252 Gece yapılan dualar samimiyetle ve gönülden yapıldığı için icabete mazhar olur. 6 Ezan Okunduğu ve Kamet Getirildiği Zaman Yapılan Dualar “Namaz için ezan okunduğu zaman sema kapıları açılır ve yapılan dualar kabul olur.” Ebû Ya’lâ, Zikir ve Dua, No 4072 “Ezan okunduğunda, sema kapıları açılır ve dualar kabul edilir. Kamet getirildiğinde dua reddedilmez.” İbn Ebî Şeybe, Dua, 17, No 29239 f Ezan İle Kamet Arasında Yapılan Dualar Peygamberimiz “Ezan ile kamet arasında yapılan dua reddedilmez” buyurdu. Bunun üzerine sahabe; “Ey Allah’ın elçisi! Ne dua edelim?” diye sordular. Hz. Peygamber “Allah’tan dünya ve ahirette âfiyet / sağlık isteyiniz” buyurdu. Tirmizî, De’avât, 129; bk. Ebû Davud, Salât, 35 7 Namazda, Secde Hâlinde ve Farz Namazların Akabinde Yapılan Dualar Peygamberimiz “Kulun Rabbine en yakın olduğu an, secdede bulunduğu andır. O hâlde secde hâlinde bolca dua ediniz.” buyurmuştur. Müslim, Salât, 215; Ebû Davud, Salât, 152 “Hangi dua kabul edilmeye daha yakındır?” diye sorulan bir soruya Hz. Peygamber; ’Gecenin ikinci yarısında yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan dua’’ diye cevap vermiştir. Tirmizî, De’avât, 80 8 Yağmur Yağarken ve Kâbe’yi Görünce Yapılan Dua “Dört yerde sema kapıları açılır ve dualar kabul olur Allah yolunda savaşmak üzere saf tutulduğunda, yağmur yağarken, namaz kılarken ve Kâbe’yi görünce.” Heysemî, Ed’ıye, 25, No 17253 9 Yûnus Peygamberin Duası İle Yapılan Dualar Peygamberimiz Yûnus Peygamberin balığın karnında yaptığı dua ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur “Balık sahibi Yûnus’un, balığın karnındaki duası; lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine’z-zâlimîn Allah’ım! Senden başka ilâh yoktur, Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, gerçekten ben zalimlerden oldum. Bu dua ile dua eden hiçbir müslüman yoktur ki Allah onun isteğini bu dua sebebiyle kabul etmiş olmasın.” Hâkim, De’avât, No 1862–1863 “Hz. Peygamber, ashabına Size bir şey haber vereyim mi? Sizden birine bir sıkıntı veya dünya musibetlerinden bir musibet isabet ettiği zaman, bu dua ile dua ettiği zaman o sıkıntı ve imtihan ondan giderilir.’ demiş kendisine evet haber ver’ denilmiş, bunun üzerine; Balık sahibi Yûnus’un; Lâ ilâhe illâ ente sübhâne innî küntü mine’z-zâlimîn Allah’ım! Senden başka ilâh yoktur, Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum, şeklinde yaptığı duadır, buyurmuştur.” Hâkim, De’avât, No 1864 BELİRLİ MEKANLARDA YAPILAN DUALAR Evde, caddede, sokakta, iş yerinde, tarlada kısaca, tuvalet gibi ibadete elverişli olmayan yerler ile kumarhane ve meyhane gibi günah işlenen mekânların dışında her yerde dua edilebilir. Bununla birlikte cami ve Kâbe gibi ibadet yerlerinde, Arafat ve Müzdelife gibi mübarek mekânlarda yapılan dualar daha faziletlidir. Meselâ Peygamber Efendimiz; Medine’deki Mescid-i Nebevî’de kılınan bir rekat namazın, Mescid-i Haram dışındaki diğer mescitlerde kılınan bin rekat namaza denk olduğunu Nesâî, Mesâcid, 4, Mescid-i Haram’da kılınan namazın ise diğer mescitlerde kılınan namazlardan yüz bin kat daha fazla sevap olduğunu İbn Mâce, Salât, 195 bildirmiştir. Dua da bir ibadet olduğuna göre Mescid-i Haram’da ve Mescid-i Nebevî’de yapılan dualar da daha faziletli ve makbul olur. Kaynak Diyanet, Duâ Rehberi İslam ve İhsan Kur'an-ı Kerim'de dua ile ilgili ayetler geniş bir yer tutar. İki yüz kadar ayet doğrudan doğruya dua konusundadır. Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de "De ki; duanız kulluğunuz olmasa Rabbim size ne diye değer versin." buyurur. Fakat öyle dualar var ki kabul olunmayacağı ayet ve hadislerde belirtilir. Peki, dua neden kabul olmaz? Kimlerin duası kabul olmaz? Kabul olunmayan dualar neler? Giriş Tarihi 0919 Güncelleme Tarihi 0939 1 14 Duanın Allah katında ki değeri çok büyüktür. Yüce Allah duanın önemini Kur'an-ı Kerim'de şöyle belirtti "De ki; eğer duanız olmasaydı, ne öneminiz vardı?" Furkan Suresi, 77. ayet Başka ayetlerde ise şu müjdeyi vermiştir "Bana dua edin ki, dualarınızı kabul edeyim." Mü'min Suresi, 60 . ayet; "Kulum sana Ben'den sorarsa, ben gerçekten ona yakınım, bana dua edenin duasını kabul ederim." Bakara Suresi,168. ayet; "Rabbim elbette duaları işitir." İbrahim Suresi, 39. ayet 2 14 Dua, tevhit inancının remzidir. Bu sebeple duanın sadece Allah'a yapılması gerekir. Allah'tan başkasına yapılan dualar geçerli değildir. Yüce Allah bu hususu şöyle açıklıyor "Dini Allah'a tahsis ederek O'na dua edin." Araf Suresi, 29. ayet 3 14 KİMLERİN DUASI KABUL OLMAZ? Peygamber Efendimiz, duanın hakikatini Müslümanlara tanıtmış, nasıl dua edileceğini de öğretmişti. Hz. Peygamber sav dua hakkında şöyle buyurdu "Dua ibadetin özüdür." Tirmizi, Dua,1 Usul ve adabına riayet ederek müminlerin yaptıkları dualar kabul olur. Mümin olmayan insanların yaptığı ile usul ve adabına uymadan yapılan dualar kabul olmaz. İnanmayan insanların duaları kabul olmaz, çünkü dua bir ibadettir. İbadetlerin kabul olması için iman şarttır. Mâide, 5/5; Beyyine, 98/5 İman olmadan yapılan ibadetler boşa gider, dolayısıyla dualar da boşa gider, kabul olmaz. Bu husus Kur'ân'da şöyle ifade edilir "Kâfirlerin duası daima boşa çıkar." Râ'd, 13/14; Mü'min, 40/50 5 14 GAFLETLE YAPILAN DUALAR Duanın kabul olması için, şuurlu olarak yapılması gerekir. Çünkü dua bir ibadettir, ibadetler ancak bilinçli olarak ve samimiyetle yapılırsa kabul olur. Şuursuzca ve gafletle yapılan dualar boşa gider. Peygamber Efendimiz hadisinde, gaflet ile yapılan duaların kabul olmayacağını beyan eder "Biliniz ki, Allah gafil bir kalpten gelen duayı kabul etmez." Tirmîzî, De'avât, 66; bk. Hâkim, De'avât, No 1817, I, 493

dul kadının duası kabul olur mu