Yaniher ANNENİN SÜTÜ BEBEĞİNE ÖZELDİR. • Anne sütünün içeriği bebekten bebeğe, bebeğin yaşına hatta gün içerisinde öğün zamanına göre değişen canlı bir yapıdır. • Doğumdan sonra gelen kolostrumun 1 ml’sinde 1.000.000 hücre bulunur. Bu anneden bebeğe geçen
Tümsağlık profesyonelleri ve çocuk maması üreticileri, anne sütünün bebek için en iyi beslenme maddesi olduğu hakkında hemfikirdirler. Teknoloji ne kadar ilerlemiş olursa olsun, her zaman anne sütü üstünlüğünü korumaya devam edecektir. Emzirmenin bebeğe faydaları saymakla bitmeyeceği gibi, emzirmenin anneye fayları da
Tabiisoya sütünü hazır olarak büyük marketlerde bulmanız mümkün. Soya sütünün faydalarına geri dönersek proteini yüksek lifli bir içecek olmasının yanı sıra içinde yer alan izoflavon. İzoflavonun meme kanseri başta olmak üzere bazı kanser türlerine karşı koruma sağladığı iddia ediliyor. Ancak birçok kaynağa
SoyaSütü Zararları. İlginçtir ki, soya sütünün içerdiği neredeyse tüm bileşenler ciddi endişelere neden olmaktadır. Bunun nedenleri içerisinde bulunan; Şeker Kamışı Şekeri, Deniz Tuzu, Karragenan, Doğal Aroma, Kalsiyum Karbonat, A Vitamini Palmitatı, D2 Vitamini, Riboflavin (B2), B12 Vitamini ‘dir. Peki bu listenin bu
Annelere'bebek maması' uyarısı. Anne sütünün bebek beslenmesinde ilk sırada olması gerektiğini belirten Çocuk Hastalıkları Uzmanı Doç.
Dịch Vụ Hỗ Trợ Vay Tiền Nhanh 1s. Trump Towers, Kule 2, Kat 21-24, 34387 Şişli/istanbul Copyright © Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama
Anne sütünde 'endorfin' adı verilen maddelerin bulunduğunu söyleyen Patıroğlu, morfin benzeri bu doğal maddelerin sakinleştirici etkileri yanında ağrı dindirici özelliklere de sahip olduklarını belirtti. Bebeğin emzirme sırasında anneye yakın olmasının da psikolojik olarak rahatlatıcı etkiler gösterdiğini kaydeden Patıroğlu, aşı sonrası bebeği hemen emzirmenin çoğu durumda ona aşının ağrısını unutturacağını açıkladı. Patıroğlu, her bebek için en ideal besinin kendi annesinin sütü olduğunu ve ilk altı ayda başka ek bir gıdaya gerek olmadığını söyledi. Ek olarak D vitamini Patıroğlu, anne sütü alan bebeğe D vitamininden başka bir şey verilmemesi gerektiğini de anlattı''Annenin ilk sütü olan 'kolostrum' bebeğin ilk aşısıdır. Süregelen adetlerin aksine ilk süt her bebeğe mutlaka verilmelidir. Normal doğum yapan her annede, doğumdan hemen sonra bebeğin çıplak olarak annenin memeleri üzerine yatırılması, anne-bebek ilişkisinin hemen başlamasına, bebeğin huzurlu olmasına, emme başlayınca sütün daha erken ve bol gelmesine neden olur.'' Anne sütünde bulunan maddelerin bebeğin enfeksiyonlara karşı daha etkili korunmasına yardımcı olduğunu ve bebeğin bağışıklık sisteminin gelişimini hızlandırdığını kaydeden Patıroğlu, mamalarda bağışıklık sistemini geliştirecek hiçbir maddenin bulunmadığını da dile getirdi. Patıroğlu, anne sütünün daha kolay hazmedildiğini ve içeriğinin daha çok kana geçtiğini de anlattı ''Anne sütü içerdiği bazı enzimlerle bebeğin daha kolay hazmetmesini sağlar. Anne sütü ineksütünden daha az protein içermesine karşın, içindeki tüm protein bebeğin dolaşımına geçer. İnek sütündeki proteinlerin ise yüzde 50'si atık madde olarak bağırsaklardan atılırlar. Demir ve çinko anne sütünün varlığında bağırsaklardan kana daha kolay geçer.'' Alerjiye karşı korumaPatıroğlu, anne sütüyle beslenen bebeklerde egzamanın daha az görüldüğünü de açıkladı ''Anne sütü ile beslenme alerjiye karşı korur ve bu koruyucu etki erişkinlik dönemine kadar sürer. Anne sütü ile bir ay ve daha uzun süreli beslenme hem gıda alerjilerini, hem de solunum yolunda ortaya çıkan alerjilere karşı koruyucudur. Egzemaya karşı koruyucu etki özellikle altı ay ve daha uzun süre anne sütü ile beslenen bebeklerde daha belirgindir. Hatta çalışmalar kalıtımsal olarak alerji gelişimine yatkın bireylerde bile anne sütünün koruyucu etkileri olduğunu göstermiştir.'' Prof. Dr. Türkan Patıroğlu, anne sütünün hasta bir bebek için en ideal besin kaynağı olduğunu da dile getirdi''Sindirim sistemi ile ilgili ishal gibi ciddi bir sorun yaşandığında, mama içeriğinin daha zor hazmedilir olması nedeni ile bebeğin mama ile beslenmeye devam edilmesi sakıncalı olabilir. Bu bebeklere genellikle elektrolit içeren sıvılar verilir. Aksine anne sütü kolay hazmedilir, bağırsaklar üzerinde düzenleyici etkileri vardır ve bu nedenle ishalli bebeklere verilmesi tedaviye katkıda bulunur. Solunum yollarıyla ilgili sorunlar yaşandığında da bebeğin mama ile beslenmeye devam etmesi solunum yolundaki balgam ve yapışkan salgıların daha da artmasına neden olabilir. Anne sütü ise içerdiği antikorlar nedeniyle, enfeksiyonları tedavi edici özelliğe sahiptir ve salgı artışına neden olmaz.'' İhtiyaçlara göre değişim Anne sütündeki yağ, karbonhidrat ve proteinlerin bebek için ideal bir bileşim olduğuna belirten Patıroğlu, ''mama üreten firmalar, sürekli olarak mama içeriğindeki miktarları değiştirerek anne sütüne benzetmeye çalışmaktadırlar. Gerçekte anne sütündeki miktarlar bebeğin ihtiyaçlarına göre sürekli olarak değişmektedir'' dedi. Patıroğlu, anne sütüyle beslenen bebeklerin daha iyi bir sosyal gelişim gösterdiklerini ve 12'nci ayının sonunda, mamayla beslenen bebeklerle anne sütüyle beslenen bebekler karşılaştırıldığında anne sütü ile beslenenlerde psikomotor ve sosyal gelişimin belirgin olarak daha fazla olduğunu anlattı. Anne sütü ile beslenmiş çocuklarda egzama, alerjik hastalıklar, diş eti hastalıkları, kanser ve diyabet gibi hastalıkların daha az görüldüğüne dikkati çeken Patıroğlu, anne sütünün, en iyi besin, bebek-anne arasındaki en iyi psikolojik bağlantı yolu, bebeğin hastalıklardan korunmasında en güvenilir yol olduğunu kaydetti.
Sağlıklı bir gelecek için her bebeğin mutlaka ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenilmesi gerektiğine dikkati çeken uzmanlar, anne sütünün bebeğin ihtiyaçlarına göre doğal olarak kendini yenilediğini ifade Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülcan Çelik, 1-7 Ağustos "Dünya Anne sütü ile Beslenme Haftası" dolayısıyla, anne sütünün yenidoğanda büyüme ve gelişme için gerekli olan tüm sıvı, enerji ve besin ögelerini içeren, biyoyararlılığı yüksek, sindirimi kolay doğal bir besin olduğunu sütü ve emzirmenin hem bebek hem de anne için, başta beslenme olmak üzere, sağlık, bağışıklık, gelişimsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden çok sayıda yararları bulunduğunu ifade eden Çelik, her canlının sütünün kendisine ve bebeğine özel olmasının anne sütünü yavrusu için benzersiz bir besin maddesi yapan bir özellik olduğunu anlattı. Çelik, erken doğmuş bebek için en ideal besinin yine kendi annesinin sütü olduğunu vurgulayarak, "Çünkü, bebeğin o anda ihtiyaç duyduğu tüm maddeler yalnızca kendi annesinin sütünde bulunmaktadır. Buna ek olarak formüle mamalardan kutu veya şişe mamalar farklı olarak, anne sütünün içeriği, bebeğin sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli değişir ve yenilenir. Örneğin, anne sütünün sabah saatlerindeki bileşimi akşamüzeri bileşiminden, bebeğin birinci ayındaki bileşimi yedinci ayınkinden farklıdır" diye sütünün, bebeğin ilk altı ay ihtiyacı olan protein, yağ, demir, vitamin gibi her türlü besin değerine içeren ideal besin kaynağı olduğuna dikkati çeken Çelik içindeki koruyucu maddeler nedeniyle bebeği enfeksiyonlardan koruduğunu anne sütünün hazmı kolaylaştırdığını, kaynatılmasının gerekmediğini ifade ederek, şöyle devam etti"Daima taze, temiz ve bebeğe vermek üzere sonra ilk 5 günde salgılanan süte kolostrum denir. Kolostrumda, olgun mature süte oranla daha fazla bulunan antienfektif öğeler, A vitamini, sodyum ve çinko bebeği ilk birkaç gün içerisinde enfeksiyonlardan korumaktadır. Kolostrum, bebeğin gastrointestinal sistemini immünoglobülinler ile mukozal bir tabaka oluşturarak kaplar ve böylece yenidoğan bebeği dış ortamdan gelecek patojen mikroorganizmalara karşı korur. Kolostrum 5-10 günler arasında geçiş sütü şeklini alarak, 3. haftadan sonra olgun mature süt özelliğini sütü bebeğin hassas ve halen gelişmekte olan sindirim sistemi için hazırlanmıştır. Anne sütündeki protein çoğunlukla lactalbumin ve yağ, inek sütündeki protein çoğunlukla kazeinojen ve yağa göre daha rahat sindirilebilir. Genel olarak anne sütü ile beslenen bebeklerde ishal veya kabızlık gibi problemler hemen hiç görülmez."Çelik anne sütünün tuz ve protein içeriğinin inek sütüne göre daha az olduğu için, yenidoğanın gelişmekte olan böbreğine daha az yük bindirdiğini sütünün, bebeği çeşitli hastalıklardan koruyan bağışıklık maddelerini antikorlar bebeğe vererek, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini dile getiren Çelik "Anne sütü ile beslenen bebeklerde kulak iltihabı, soğuk algınlığı gibi hastalıklar daha az görüldüğü gibi, hastaneye yatmayı gerektirecek mikrobik hastalıklar da bu bebeklerde daha az görülür" anne sütünün bebeği obeziteden koruduğuna ilişkin bilimsel araştırma verilerinin de bulunduğunu ifade ederek, anne sütünün bebeğe psikolojik rahatlama ve destek de sağladığını belirtti. Anne sütü alan bebekle anne arasındaki ilişkinin, anne sütü ile beslenmeyen bebeklere oranla daha kuvvetli olduğunu da dikkati çeken Çelik "Anne sütü verilmesi sırasında anne ile bebek arasında çok özel bir bağ kurulur. Bu bebeğin psikolojik gelişimine de olumlu katkıda bulunur" diye anne sütünün her zaman temiz ve ideal sıcaklıkta olduğunu ifade ederek, anne sütünün formüle mamalar ile karşılaştırıldığında çok ekonomik oluğunun da unutulmaması gerektiğini SÜTÜ, BEŞ YAŞ ALTI ÖLÜMLERİN AZALTILMASINDA EN ETKİLİ YÖNTEM"-Ankara Tabip Odası’ndan edinilen bilgiye göre de ilk 6 ayda bebeklerin tümüyle anne sütü ile beslenmesi, beş yaş altı ölümlerim azaltılması için en etkili yöntem olarak altı ay sonrası ek gıdalarla beslenmenin yapılması ve her iki dönemde yeterli-dengeli beslenme sağlanmasıyla beş yaş altındaki her 5 bebeğin birinin yaşamını kurtarmanın mümkün olduğu ifade 6 ay yalnızca anne sütü ile besleme sıklığının dünyada yüzde 40’ın altında olduğu belirtiliyor. 2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması sonuçları da her 10 bebeğin yaklaşık 4’ünün sadece anne sütü ile beslendiğini ortaya koyuyor.
Anne Olmak Bebeklerini henüz dünyaya getiren anneler, bir yandan ilk telaşlarla uğraşırken diğer yandan aldığı kiloları nasıl vereceğini anneler, sarkan göbeği gidermek ve ortalama olarak kişiden kişiye değişerek alınan 10-20 kiloyu vermek isteyeceklerdir. Normal bir insanın kilo vermesi, aynı anda diyet ve spor yapmasıyla gerçekleşebilir. Ancak emziren anneler için diyet yapmak biraz daha farklı vermek için diğer insanların uyguladığı diyetlerin uygulanması, bebeğin tek besini olan anne sütüne zarar verebilir. Bu nedenle uzmanlar farklı içeriklere sahip olan, besin değerinden bir şey kaybettirmeyen ancak aynı zamanda kilo vermeye yardımcı olan diyet listelerini önerir. Hep birlikte emziren annelerin kilo vermek için neler yapabileceğini Annelerin Neden Zor Kilo Verir?Bu sorunun cevabının Bebek bakmaktan diyet ve spora zaman gelmediğinden’ olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak cevap biraz daha farklı. Henüz anne olan kadınların vücudunda süt üretmeye yarayan prolaktin isimli hormondan bol bol lohusalık dönemi sırasında aşırı salgılandığı bilinir. En yoğun süt üretimi bu sırada gerçekleşir. Prolaktin, emzirme süreci boyunca vücutta fazladan yağ kalmasına neden olur. Bu nedenle doğumdan sonra tüm kiloların hızla verileceğini düşünüyorsanız, biraz yanılıyorsunuz anneler, diyet yapmak için bazı besinleri hiç tüketmemesi, bazı besinleri de bol bol tüketmesi gerekir. Örneğin inek sütü içilmesi bebek için gaz yapıcı bir gıda olacaktır. Annenin inek sütü, baharatlı yiyecekler, gaz yapıcı baklagiller, lahana, brokoli gibi sebzelerden uzak durması gerekir. Diğer yandan balık, kırmızı et, yumurta benzeri işlenmemiş protein ve omega içerikli besinleri mutlaka tüketmesi gerekmektedir. Bir gün içerisinde toplamda ise normalinde aldığı kalorilerden 500 kalori fazla almalı ve kalori toplamda 2000’e denildiği gibi bu kaloriler faydalı besinler içermelidir. Alınan bu fazladan 500 kalori de dolayısıyla kilo verimini Makale Anne Sütünü Arttıran Besinler Nelerdir?Geleneksel ailelerde, emziren annelere süt yapması için gerekli gereksiz her şey yedirilmeye çalışılır. Buna hamurişleri, ağır tatlılar, çikolatalı işlenmiş gıdalar da dahildir. Emziren ve aynı zamanda diyet yapmaya çalışan annelerin, beslenme şekillerine başkalarının karışmasını önlemesi de Anneler Daha Kolay Kilo Vermek İçin Neler Yapmalı?Emziren anneler illa ki diyet yapmak istiyorsa öncelikli olarak günde 8 ile 12 bardak arası su içmelidir. Bol su içmek, sindirime mutlaka yardımcı olur. Ayrıca bebek emzirmek, kalori verdirdiği için annelerin kilo vermesini yapmak isteyen anneler, acil olarak yağlı ve sağlıksız besinleri hayatlarından çıkarıp yerine yulaf, badem, ceviz, hurma, humus, ıspanak, tereyağı, sarımsak, havuç, dereotu, roka, maydanoz, mercimek, fesleğen benzeri gıdaları ve acılı gıdalar, şerbetli, bol şekerli tatlılar da diyet yapmak isteyen annelerin baş düşmanı olacaktır. Öğünler, tıpkı bebeklerde olduğu gibi sık sık yapılmalıdır. Bu öğünlerin kalsiyum ve protein açısından zengin içerikli olabileceği gibi miktarlarının da çok büyük olmaması ağırlıklı öğünler tüketilmesi, kilo vermek isteyen anneler için faydalı olacaktır. Örneğin bir kase çorba ile bir tabak katı yemeğin kalorisi aynı olabilir. Ancak sıvı olan çok da kolay bir şekilde eritilecek ve sindirilecektir. Kahvaltı sırasında ise taze sıkılmış meyve suyu bu sıvı ihtiyacını ise doktora danışılarak içilen bitki çayları, hem anneyi rahatlatır hem de zayıflamasına yardımcı olur. Ancak faydası ya da zararı bilinmeyen bitki çaylarının içilmesi tavsiye suyu da normal dönemlerde olduğu gibi emzirme döneminde kilo verilmesi için yararlı bir içecektir. Hem mineral bakımından zengindir, hem de kalorisizdir. Gazlı ve kalorili bir içecek yerine maden suyu içilmesi tüm bunları daha da detaylandırmak istiyorsa, özel bir diyetisyene başvurabilir, kendine uygun bir diyet programı oluşturabilir. Alerjisi olan, herhangi bir sağlık sorunu olan anneler için de böylece özel bir program çıkarılmış ki, diyet programı bebeğin kötü şekilde etkilenmeyeceği, annenin hiçbir besinden eksik kalmayacağı şekilde oluşturulmalıdır. Bu takdirde kilo vermek yavaş da olsa düzenli bir şekilde gerçekleşecektir. Emzirme Dönemi Diyet Henüz yorum yok. İlk yorum yapan siz olun Yorum Yazın Yorum yazabilmek için üye girişi yapınız...
ABONE OL Time dergisi beş yaşına kadar çocuğunu emziren bir kadını kapak yaptı. Türkiye'deki uzmanlar ise bu konuda daha farklı düşünüyor. HM Çocuk Sağlığı Klinik Direktörü Prof. Dr. Hilal Mocan emzirme ile ilgili soruları yanıtladı. OTİZMİ ÖNLÜYOR Kaç yaşına kadar emzirmek sağlıklı? Dünya Sağlık Teşkilatı WHO iki yaşına kadar anne sütü vermeyi öneriyor. Ancak altı aydan sonra anne sütüne devam ederken, tamamlayıcı besinlerin de beslenmeye ilave edilmesi gerekir. Bir yaşından sonra; anne sütü miktarı bebeğin günlük enerjisinin yüzde 50'sini, günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 90'ını, A vitamini ihtiyacının ise yüzde 50'sini karşılamaya yeter. Demir ve minerallerin temini için tamamlayıcı besinler gereklidir. Öte yandan son çalışmalar; anne sütünde hormonların varlığını göstermiştir. Gralin, besin alınımını destekler; obestatin, kilo alımını baskılar. Leptin ve adiponektin ise yağ dokusu oluşumunda etkili hormonlardır. İki yaşına kadar anne sütü alan çocuk; tip 1 diyabet, çölyak, lenfoma ve obez olmaz. IQ skoru daha yüksek, daha özgüvenli ve sosyal ilişkileri daha sağlıklı olur. Son paylaşılan yayınlarda anne sütünün hiperaktivite, dikkat eksikliği ve otizmi önlediği de açıklanmıştır. Çocuk ne zaman sütten kesilmeli peki? Belli bir zamanı yoktur. Ama bebek sadece anne sütü ile beslenmeyi tercih ediyor, sürekli emmek istiyor, kilo alımı düşüyorsa veya gece anne göğsünde olmak için sık sık uyanıyorsa, altıncı aydan sonra sütten kesme kararı alınabilir. Her bebek ve anne ilişkisi kendine özeldir ve onlara uygun yöntem, başka anne-bebeğe uymayabilir. Anne sütünü kesmenin en büyük nedeni; yüzde 36 ile bebeğin kendisinin bırakmasıdır. Annenin sütünün kesilmesi yüzde 24 ve annenin işe başlaması yüzde 9 da önemli nedenlerdir. Kronik hastalıkların süt yapımına olumsuz etkisi var mı? Her annenin sütü kendi çocuğuna özeldir. Tam tersine; mesela multipl sklerozlu hastaların bebeklerini emzirme sürelerinde remisyona hastalık aktivitesinin bulunmadığı durumlar için kullanılan tıbbi bir terim girdiği görülmüştür. Gebelikte aktif tüberküloz teşhisi konulan, doğumdan bir hafta önce tedavisine başlanan anneler ise çocuklarını koruyucu tedavi eşliğinde emzirebilirler. Emzirmenin anne sağlığına yararı var mı? Evet, emzirme anne sağlığını olumlu etkiler. Annede; over yumurtalık ve meme kanseri görülme riskini düşürür. Emzirme süresi ne kadar uzun olursa, kanser riski de o kadar azalır. Öte yandan emzirmek, doğum sonu kanamalarını da azaltır. YORGUNLUK VE STRES SÜTÜ KESEBİLİR ! Doğumdan hemen sonra sütün gelmesi beklenmeli mi? Bebeğin doğumundan sonra ilk yarım saat içinde meme emmesi, süt salgılanmasını artırır. Yapılan çalışmalar, doğum şeklinin sezaryen olmasının sütün gecikmesine neden olduğunu gösteriyor. Yorgunluk ve stres sütü keser mi? Evet, hormonları baskılayarak sütün azalmasına, hatta kesilmesine bile neden olur. EMZİRME SONRASI DİŞLERİNİ BEZLE SİLİN Emzirmenin çocukların diş gelişimine etkisi var mıdır? Uzun süre emmeleri çürüklere yol açabilir mi? Anne sütü, çocuğun dişlerinin ve çiğneme fonksiyonlarının sağlıklı olmasındaönemlidir. Dışarıdan alınan maddelerin diş gelişimine etkisi doğumdan üç ay önce başlar, 10-12 yaşlarına kadar devam eder. Diş yapısında rol oynayan A, D, C ve E vitaminleri, anne sütünde bebeğin ihtiyacını karşılayacak miktarda bulunur. Ancak bebeğin dişleri çıktıktan sonra, emzirme sonrası ıslak bir tülbent ile dişlerinin temizlenmesi ya da beslenme sonrası su içirilmesi gerekmektedir. Anne sütü; emzirme yerine biberonla verilirse; bebek, sütü önce ağızda depolayıp sonra yutar. Bu da 'biberon çürükleri' denilen diş çürüklerine neden olabilir. FAZLASI GELİŞİM BOZUKLUĞU NEDENİ Bebeğin büyümesine göre emzirme sıklığı nasıl değişir? Bebek 40 günlükken her ağladığında emzirilmelidir. Bu sayı genelde günde 6-8 keredir. 3 aylıkken günde 5-6 kez, 3 aydan 7 aya kadar günde 4-5 kez, daha sonra ise günde 3-4 kez emzirilmelidir. ANNEYLE TEMAS Time dergisi beş yaşına kadar çocuğunu emziren anneyi kapak yaptı. Emzirme süresi uzatılabilir mi sizce? İdeal emzirme süresi iki yıldır. Üç yaşa kadar anne sütüyle beslenme çocukta 'infantil anoreksiya' denilen gelişme geriliğine yol açabilir. Bu uzamanın başlıca nedeni; bebeğin, anne tenine temas etme isteğidir. Ülkemizde yapılan çalışmalar; annelerin yüzde 77 sinin, bebeklerini bir yaşında anne sütünden kestiğini gösteriyor. YARIN ANNEYE AŞIRI BAĞLANMA ABONE OL
anne sütünün yağlı olmasının zararları